13.12.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi
FETÖ’yü,
takoz anlamına da kullanabiliriz artık. Marifetler döküldükçe bir ülkeyi
yürütmemek için nasıl takoz konurmuş hayretler içinde öğreniyoruz. Öyle bir
takoz ki dünyada emsali yok; orijinal. Koyduran ülkeleri de öğrendik, bir 45
yılımızı da böyle yemiş sansaroğlulları.
15
Temmuz darbe girişiminin daha bir ayı dolmamış, 9 Ağustos’ta, ‘FETÖ Gelişmenin Takozu Muydu?’ sorusunu
açtık bu köşede. Ülkedeki ve Ankara’daki gelişme talebinin frenlerini,
takozlarını anlamaya çalışıyorduk. 9 Aralık’ta Star Gazetesi’ndeki habere
belertince gözlerimizi, kısmen bir yanıt almış olduk.
“Devleti kilitleyin”
Haberin
başlığı ‘FETÖ’den Talimat: Devleti
Kilitleyin’. Haberde, Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü
soruşturmada 124 mülki idare amirinin ismine ulaşıldığı bilgisi üzerine muhabir
Kemal Gümüş’ün bunlardan kendiliğinden gidip itirafçı olan bir vali yardımcısı
ve kaymakamla görüşmesi yer alıyordu.
‘Emrullah’
ve ‘Özgür’ rumuzlu itirafçılar, FETÖ’nün, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe
girişimlerinden hemen sonra görevdeki tüm paralel mülki idare amirleri ile üst
düzey bürokratlara verdiği, devletin hizmetlerini durdurma talimatlarını
anlatıyordu. Dinamit nitelikli bir dizi talimat sıralanmış ama bizim
ilgilendiğimiz kısmını alıntılıyoruz:
-
..Vatandaşın resmi
kurumlardaki işlemleri mümkün olduğunca aksatılacak..
-
..Hastane, köprü, okul vb. büyük
yatırımların ve kamu
hizmetlerinin durdurulması
için her türlü bürokratik engelleri çıkartın.. talimatlarını sıraladıktan
sonra Özgür rumuzlu itirafçı, kendilerinden ellerindeki imkanları kullanarak
kamu yatırımlarının yavaşlatılması, hatta mümkünse tamamen durdurulmasının
istendiğini söylüyor, “Bize, bu süreçte,
‘Devletin gelişmesini ve çalışmasını istemiyoruz. Bu süreçte bekleyin’ dendi”
ifadesini kullanıyordu.
Bir yol hikayesi
Şimdi
Ankara için niyeti ölçecek kıstas haline gelmiş yaklaşık 5 yıllık bir projeyi
hatırlatmak istiyoruz. 3 yıldır ihale ediliyor, 5’inci kez sözleşmesi
imzalandığı halde iptal edildi; Sincan ile Temelli-Malıköy Organize Sanayi
Bölgesi arasındaki yol ihalesi. İkisi gerekçeli, diğer üçü gerekçesiz iptal
edildi ihalelerin.
Parası
çoktan hazır, tartışmalı olsa da küçük rötuşlarla çok kolay halledilebilecek bu
proje, niye iptal ediliyordu öğrenemedik 3 yıldır. Muhatap yok sormak için. Türkiye’nin
örnek sanayi bölgeleri Sincan ASO 1 Organize Sanayi Bölgesi ile Temelli-Malıköy
Organize Sanayi Bölgesi arasında yıllardır ciddi bir ihtiyaç olan bu yol,
gizemli bir biçim alıyor gün geçtikçe. Yatırdan şüpheleniyorduk, “40 kilometrelik yatır mı olur!”
biçiminde mantıklı yanıtlar aldık nitekim. FETÖ takozu muydu acaba?
Takozlar kim?
17-25
Aralık soruşturma süreci 2013’teydi, 15 Temmuz darbe girişimi 2016’da. İyi de
20 yıldan fazladır Malıköy Organize Sanayi Bölgesi kuruluyor, 15 yıldır suyu
yok, yolu yok. İtirafçıların sözüne bakarsak 3 yıllık mazisi var talimatların.
FETÖ’yü tanıdıkça düşünce biçimini daha iyi anlıyor, güçlü biçimde artık takoz
olma girişimlerine ihtimal veriyoruz ama beşinci ihale gerekçesiz 15 Temmuz’dan sonra iptal
edildi.
Ve
su hala yok. 35 bin civarında konut, su olmadığı için çürüyor yıllardır. Bölgede
5 organize sanayi bölgesinin 7 bin civarında çalışanı var, su ve yoldan sonra
açılacak fabrikalarla ilk aşamada 60 bin, kademeli olarak 300 bin kişiye ekmek
kapısı olacak ancak bölgeyi sanayi bölgesi ilan eden devlet, hizmeti götürmeyen
yine devlet.
İşine son verilecekler kim?
Başta yol olmak üzere bölgeye götürülmesi
gereken altyapı, Ankara için üretme ve gelişme niyetinin ciddiyetini gösterecek
bir ölçüdür. FETÖ’dür değildir, işte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Uluslararası Yatırımcılarla Yüksek
Düzeyli Ekonomi Toplantısı’nda söylediklerini bir kez
daha hatırlatıyoruz: ”Yatırımcılara
zorluk çıkaran, gereksiz yere işleri geciktiren, destek vermeyen kamu
görevlilerinin hiçbir mazereti ve bahanesi yoktur. İş dünyasına karşı kamuda
söz konusu zorlukları çıkaranlar, ilgili birimlere bildirilsin. Hemen işlerine
son verilecektir” demişti.
Eee, kimi bildireceğiz?
Eee, kimi bildireceğiz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder