6 Aralık 2016 Salı

ÇIRAKLIK ZAMANI



06.12.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi


Çırak yetişmiyor memlekette. Çırak yetişmeyince kalfa, usta yetişmiyor. 90’lı yıllardan bu yana gözden düşürülen meslek okullarının bedeli çok ağır oldu her alanda atılım yapmak istediğimiz zaman gelince. Sanayicinin, tüccarın, esnafın, 1 numaralı sorunuydu, çok geciktiğimiz düzenleme, 4 gün önce yasalaştı.

Çok ama çok eleman lazım
Başkentin organize sanayi bölgelerini işlediğimiz yazı dizimizde çok söyledi sanayiciler; “Onbinlerce nitelikli eleman ihtiyacımız var, birbirimizin ustasını, kalfasını hatta çırağını alıyoruz elinden” dediler. Sadece Sincan’daki ASO 1 Organize Sanayi Bölgesi’nin yıllık eleman ihtiyacı 2 bin 500 kişi.

Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne (ANKESOB) bağlı 62 meslek odamızla 30 hafta süren yazı dizimizin 1 numaradan hiç düşmeyen maddesi de ‘çırak’tı. Eğitirken yetiştirmeyi becerememiştik. 4+4+4 eğitim sistemi doğru uyarlanmadığı için bitirmişti çıraklığı. Herkesin bildiği çareleri içeren yasal düzenlemeler ise bir türlü çıkarılamıyordu.
Bürokrasi kabusu
Meslek okullarının gözden düşürülmesi, okullara ilgiyi azalttı, eğitim müfredatı ve atölyeler küflendi, öğrenci kalitesi geriledi. Usta yetiştiremeyen ülkenin gençleri, üreticilikten tüketiciliğe terk edildi. Resmi rakamlara göre 3 milyon, gayri resmi rakamlara göre 5 milyon civarında olduğu söylenen işsizimiz varken 5 gencimizden biri işsizken türkü çağırarak üretmesini bekliyorduk ülkenin.

Gelişmiş ülkeler seviyesini hedefliyor ama bürokrasi hazretlerinin labirentinden çıkamıyorduk. Sanayicinin, tüccarın, esnafın kabusuydu; “Yol aldık” derken her hükümet her bakan değişimiyle başa dönme karabasanı çöküyordu iş aleminin üzerine. Ve daha da çok gecikiyorduk...

Hayalini kuramayız
Çok gecikmekten öte artık matbaa, endüstri devrimi, mikroteknoloji çağı gibi ama onlardan çok daha köklü değişimlerle sonuçlanacak ‘nano teknoloji devrimini’ kaçırmakla karşı karşıyayız. Bu, tren değil uzay gemisi, kaçırdınız mı hayalini bile kurmak hayal olacak. Binlerce yıl açılacak aramızda. Üretmeye ve satmaya mecbur Türkiye ise daha okul sıralarında, çırak seviyelerinde takılmış durumda.

Devletin okullarından ümidi kesen sanayici, tüccar ve esnaf, kendi okullarını kurmaya başlamıştı. Devlet, bu girişimleri mali katkı ile desteklemeye başladı, şimdi kendi okullarını güncelleme aşamasında. Yeni yasal düzenlemeyse önden gidenlerin önünü açacak.

Çırağın prangası açıldı
Birkaç başlık şöyle:
- En önemli düzenleme, çıraklık eğitiminin zorunlu eğitim kapsamına alınmasıyla yapılmış oldu; prangası açıldı, çıraklıkla eğitim arasında seçim yapmak zorunda kalmayacak öğrenci. İkisini bir arada yürütebilecek..
- Asgari ücretin 3’te 1’i kadar ücret alacak çıraklar. Örneğin 390 lira ücret alacak, bunun 260 lirasını devlet karşılayacak..
- Meslek liselerinde atölyede eğitim alan 10, 11, 12’inci sınıflar, kaza ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanacak..
- Fark derslerini tamamlayan meslek lisesi diploması alıp, üniversite sınavına girebilecek.. Yurt dışında mesleki eğitim alan da geldiğinde, eksik dersleri tamamlayarak diploma alabilecek..
- Meslek lisesi mezunlarına teknisyen unvanı verilecek, ustalık ve işyeri açma belgesi alabilecekler..
- Özel sektör, organize sanayi bölgeleri dışında meslek okulu açabilecek, öğrencilerin tamamı, devletin eğitim ve öğretim desteğinden faydalanabilecek..

25 yılımız var
Gelişmiş ülkeler seviyesini kendimize hedef koyduk, çok gecikmiş altyapısını da hızla tamamlamak zorundayız. Başta devletinki olmak üzere meslek okullarını, eski önem ve değerine kavuşturmamız lazım. Bürokrasi hazretlerini de dürtmemiz... Uzay gemisinin havalanmasına 20-25 yıl var, bindik bindik, değilse geleceğimizi, başkalarının eline teslim edeceğiz.

Hiç yorum yok: