02.12.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi
Alan
razı veren razı, idareciler de rahatsız değil ki düzen devam ediyordu. Gündüz
gece fark etmeden ana caddelerde, sokaklarda pazarlık, sözde izbe ama kamuya
gayet açık mekanlarda aleni güreş müsabakaları, başkentin günlük hayatının
parçasıydı artık. İskitler Camisi cemaati abdestin bekasından endişeyle namaza
duruyor, selamda, pencere menzilinden gözleri kaçırma savaşı veriyordu!
Kavga sanatıyla asayiş
Bentderesi’ndeki
genelevlerin yıkımına 2010 yılında başlandı, 3-4 yıla derken hepsi yıkıldı. Lakin
yenisi yapılmayınca mesleğin emekçisi şuh bakışlı kadınlar, neredeyse 30 yıl
sonra gelen özgürlüğün sevinciyle kent sathına yayıldı. Önce, alışkanlıktan,
Ulus’un ana caddeleri dahil içi ve çevresindeydiler, zamanla ailelerin yaşadığı
mahalle içlerine doğru ev tutmaya başladılar.
Ha
bugün ha yarın hallolur diye beklerken biz de iki yazı karaladık bu arada: 12
Aralık 2014’de ‘Fuhuş Nereye Gitti?’
diye sorduk, 1 Mayıs 2015’de kendi sorumuzu kendimiz yanıtladık ‘Fuhuş Bir Yere Gitmemiş’ diye. Sokak
gerilmiş, ailelerin, çoluğun çocuğun önünde, okul kapılarında yapılan aleni
pazarlıklar esnafın sabrını taşırmış, herkes mahir olduğu kavga sanatını,
elinden geldiğince icra etmeye başlamıştı rakibine karşı. Sokak kendisi, asayiş
ve adaleti, bildiği şekilde teminle iştigal ediyordu.
Çocuklara inen uyuşturucu
6
yıl geçmiş... Ankara Valisi Ercan Topaca düşürdü aklımıza. Dün Hürriyet Ankara
Gazetesi’nde arkadaşımız Deniz Gürel’e yaptığı açıklamalar içinde birkaç
cümleydi; “Görev yaptığım yerlerde
hassas olduğum iki konu uyuşturucu ve fuhuş. Çocuklarımız zehirleniyor.
Bunlarla mücadelemiz, sıkı şekilde sürecek” diyordu Vali Topaca.
Fuhuş
kadar gençler arasında yaygınlaşan uyuşturucu kullanımı da baş belaları
arasından sıyrılıp, ön sıralara yerleşen derdi olmuştu başkentin. Kullanım
oranı yıldan yıla hızla katlanarak artıyor, okul önlerinde seyyar satıcı gibi uyuşturucu
tezgahı açılıyor, nasıl o kadar kolay ulaşabiliyorlarsa uyuşturucu kullanma
yaşı, 11’in altına iniyordu. Liselerde bonzai, sakız kadar olağan karşılanıyor,
trafik ışığında 4 lira toplayan küçücük çocuklar, soluğu tacirin kapısında
alıyordu.
Gençlik ümidimizin kaynağı
Özellikle
son 2 yıldır okullarda ve okul önlerinde ciddi önlemler alınmaya başladı ama bu
konuda tacire yumruğu kaynağından indirmez, gençleri uyarmaz, kullanım
nedenlerini ortadan kaldırmazsak önlem de okul önünde kalacak. Bir devlet,
çocuklarını bu kadar sahipsiz ve hedefsiz bırakmamalı, uyuşturucu tacirini, asla
onlara yaklaştırmamalı. Çocuklar, bizim çocuklarımız, medeni geleceğimizi inşa
edecek onlar.
Ankara Valisi Ercan Topaca’nın hassasiyetleri, bizim de hassasiyetimizdir, herkesin de olmalıdır. Derhal fuhuşu yayıldığı sokaklardan çekmeli, uyuşturucuyla çocuklarımızın bağını, geri dönüşü olmayacak biçimde koparmalıyız. Hiçbir kentin olmadığı gibi, başkent de ne böyle sahipsiz sokakları ne de hayatının baharındayken ümidimizin kaynağı gençlerinin tüketilmesini hak ediyor.
Ankara Valisi Ercan Topaca’nın hassasiyetleri, bizim de hassasiyetimizdir, herkesin de olmalıdır. Derhal fuhuşu yayıldığı sokaklardan çekmeli, uyuşturucuyla çocuklarımızın bağını, geri dönüşü olmayacak biçimde koparmalıyız. Hiçbir kentin olmadığı gibi, başkent de ne böyle sahipsiz sokakları ne de hayatının baharındayken ümidimizin kaynağı gençlerinin tüketilmesini hak ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder