25 Şubat 2017 Cumartesi

İSTİHDAMIN ENGELİ BÜROKRASİNİN KENDİSİ



24.02.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi


Cumhurbaşkanı ve hükümetin istihdam çağrılarının, özel sektörden önce ilgili bürokratları tarafından algılanması gerekmez mi? Aynı anda yerel yönetimleri tarafından? Yasal sorunların ayıklanması, projelerin don lastiği gibi sündürülmeden sonuçlandırılması, ihtiyaç duyulan altyapı yatırımlarının hızla tamamlanması gerekmez mi istihdamın önünü açmak için?

Bunun için de önce bürokrasinin üstüne düşeni yapması, duruma hakim olması ve engelleri hızla yoldan kaldırması değil midir olması gereken?

Dedikçe gecikti
Eleştirmek kolaydır, eleştirmekten yorulmak anormal. Dinlenmeyen eleştiri yorar, haklı eleştiriye karşılık bulamamaksa kurumların da toplumların da içini çürütür. İşte bürokrasinin başkenti Ankara, bizzat bürokrasinin kendi ayağına dolanması nedeniyle üretebilme savaşı veriyor. Yolu açılmıyor, yoluna çıkılıyor. Çok örnek var çok ama ağaçkakan tabiatlı bu köşe, bazı konuları ölçü belledi kendine ve oradan hizalıyor niyeti ve samimiyeti.

Biri de Sincan’daki organize sanayi bölgesiyle Temelli-Malıköy organize sanayi bölgesi arasındaki yoldu. 3 buçuk yıldır ödeneği çıkmış yolun, 3’ü gerekçesiz, 5 kez ihalesi iptal edildi. Sanayiciler “Bu yola çok ihtiyaç var” dedikçe geciktirildi.

Muhatapsız kapılar
15 yıl oldu suyu yok şu anda yaklaşık 10 bin kişinin çalıştığı bu sanayi bölgesinin. Kendi çabalarıyla kuyularla çözüyorlar su ihtiyaçlarını. “Ha geldi gelecek” diye ham maddesi su olan aşı fabrikası kuruldu bölgeye, ne yolu ne suyu gelebildi.

Kendi çabalarıyla kurdukları organize sanayi bölgelerinin yükümlü oldukları kendi sınırları içinde ihtiyaçlarını görüyorlar ama sınıra getirilmesi gereken hizmetler, ya gelmiyor ya aksıyor. 3 buçuk yıldır da yol için çalıyorlar muhatap bulamadıkları kapıları.

İstihdamı arttıralım da..
İstihdamı arttıralım, arttıralım da bu olmayan işlerle açılamayan, açılmışının kapandığı fabrikalarla nasıl arttıracağız? Parselleri satılmış arazilerde, yolu ve suyu bekliyorlar yeni fabrikaları kurmak için. Bugün 10 bin olduysa bitince ilk aşamada 55-60 bin kişiye iş alanı açılacak, zamanla bölge, 200-250 bin kişiyi etkileyecek ekonomik olarak. “Herkes bir kişi istihdam etsin”den önce çözümlerimiz var yani.

Ve sadece birinin derdi, iki organize sanayi bölgesini etkileyen sorunlardan bahsediyoruz. Her birinin kendince önünü açacak projeleri, bununla beraber ayağına dolanan sorunları var. Önceliğimiz gerçekten ‘üretim’ ise devletin, önce kendi bürokrat ve yöneticilerine bunu iyi anlatması, anladıklarından da emin olması lazım. Devletin sahiplendiği, örnek olduğu alanlara, özel sektör koşa koşa gelir.

Bizim gidişata ölçü aldığımız birkaç örneğimiz var, bu yol ve su konusunu, başkent için önemli göstergelerden biri olarak görüyoruz.

Hiç yorum yok: