24.02.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
Cumhurbaşkanı
ve hükümetin istihdam çağrılarının, özel sektörden önce ilgili bürokratları
tarafından algılanması gerekmez mi? Aynı anda yerel yönetimleri tarafından? Yasal
sorunların ayıklanması, projelerin don lastiği gibi sündürülmeden
sonuçlandırılması, ihtiyaç duyulan altyapı yatırımlarının hızla tamamlanması
gerekmez mi istihdamın önünü açmak için?
Bunun
için de önce bürokrasinin üstüne düşeni yapması, duruma hakim olması ve
engelleri hızla yoldan kaldırması değil midir olması gereken?
Dedikçe gecikti
Eleştirmek
kolaydır, eleştirmekten yorulmak anormal. Dinlenmeyen eleştiri yorar, haklı
eleştiriye karşılık bulamamaksa kurumların da toplumların da içini çürütür.
İşte bürokrasinin başkenti Ankara, bizzat bürokrasinin kendi ayağına dolanması
nedeniyle üretebilme savaşı veriyor. Yolu açılmıyor, yoluna çıkılıyor. Çok
örnek var çok ama ağaçkakan tabiatlı bu köşe, bazı konuları ölçü belledi
kendine ve oradan hizalıyor niyeti ve samimiyeti.
Biri
de Sincan’daki organize sanayi bölgesiyle Temelli-Malıköy organize sanayi bölgesi
arasındaki yoldu. 3 buçuk yıldır ödeneği çıkmış yolun, 3’ü gerekçesiz, 5 kez
ihalesi iptal edildi. Sanayiciler “Bu
yola çok ihtiyaç var” dedikçe geciktirildi.
Muhatapsız kapılar
15
yıl oldu suyu yok şu anda yaklaşık 10 bin kişinin çalıştığı bu sanayi
bölgesinin. Kendi çabalarıyla kuyularla çözüyorlar su ihtiyaçlarını. “Ha geldi gelecek” diye ham maddesi su
olan aşı fabrikası kuruldu bölgeye, ne yolu ne suyu gelebildi.
Kendi
çabalarıyla kurdukları organize sanayi bölgelerinin yükümlü oldukları kendi
sınırları içinde ihtiyaçlarını görüyorlar ama sınıra getirilmesi gereken
hizmetler, ya gelmiyor ya aksıyor. 3 buçuk yıldır da yol için çalıyorlar
muhatap bulamadıkları kapıları.
İstihdamı arttıralım da..
İstihdamı
arttıralım, arttıralım da bu olmayan işlerle açılamayan, açılmışının kapandığı
fabrikalarla nasıl arttıracağız? Parselleri satılmış arazilerde, yolu ve suyu
bekliyorlar yeni fabrikaları kurmak için. Bugün 10 bin olduysa bitince ilk
aşamada 55-60 bin kişiye iş alanı açılacak, zamanla bölge, 200-250 bin kişiyi
etkileyecek ekonomik olarak. “Herkes bir kişi istihdam etsin”den önce
çözümlerimiz var yani.
Ve
sadece birinin derdi, iki organize sanayi bölgesini etkileyen sorunlardan bahsediyoruz.
Her birinin kendince önünü açacak projeleri, bununla beraber ayağına dolanan
sorunları var. Önceliğimiz gerçekten ‘üretim’
ise devletin, önce kendi bürokrat ve yöneticilerine bunu iyi anlatması,
anladıklarından da emin olması lazım. Devletin sahiplendiği, örnek olduğu
alanlara, özel sektör koşa koşa gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder