06.01.2018 Milliyet - Ankara Gazetesi
Başkentin, bir başka ortak çalışamama örneği...
İşbirliği yapamama, ortak aklı kullanamama, ortak çıkarı gözetememe örneği... Sonra
da İstanbullar gelir, önünüzdekini alır, afiyetle tadını çıkarır tabii. Herkes
sadece kendiyle ilgili kısımla ilgilenir, kişisel çıkarlar şehrin çıkarlarından
önce gelirse sanayiniz de ticaretiniz de o kadar olur haliyle. İşin bütünü
değil, bir kısmı hallolur çünkü.
Bir hovardalık
hali
Oysa kent yararı için günü kurtaran çözümler, bir
kesimin işini halletmek çare değil. Neredeyse bir asırdır, kuyruğunu kovalayan
bu kısır döngüden kurtulamıyor ülkenin başkenti. Vatandaşından siyasetçisine,
iş adamından uzmanlarına, ortak çıkarlarda söz ve işbirliği yapmayı
beceremiyor. O yüzden nimetler kadar kişiliğini de kaybetmiş bir şehir var
‘başkent’ diye elimizde. En olabiliri bile olamaz hale getiren bir kargaşa,
dağınıklık yumağı.
Her konusu böyle olmaz ki bir şehrin. Çarşıya dükkan
eklenirse çarşı büyür. Çarşı büyürse üretim artar. Üretim olursa iş, ekonomi ve
toplumsal yaşam olur. Şehir dediğin önce bu temel sorunlarını çözme becerisine
sahip olacak. Memur maaşlarına talip ekonomi anlayışı, tüketici bir şehirden
öteye götürmedi Ankara’yı. Şimdi üretmeye talip, denizi bulmadan su
birikintisinde boğulacak neredeyse; hayati konularda işbirliği yapmamak gibi
bir hovardalık hali içinde.
8 yıldır Akyurt'taki fuar ve kongre merkezi bu aşamada |
Ankapark girdi
araya
Akyurt’ta kurulması düşünülen Ankara Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi, “Şirketi kurduk,
başlıyoruz” dendikten sonra 8’inci
yılına giriyor. 26 Mayıs 2015’de atılan göstermelik temeli, kurbağalara ev
sahipliği yapan bir su birikintisi o günden bu yana. Alanın maliyeti, ihalesi
tartışılırken bir de baktık yaklaşık 2 milyar (katrilyon) maliyetli, şimdi
başımızdan nasıl atacağımızı düşündüğümüz Ankapark girdi araya.
Oysa Akyurt Fuar ve Kongre Merkezi, 20’de 1’ine mal
olacaktı Ankapark’ın ve sanayi üretiminin geldiği noktada çok acil bir
ihtiyaçtı üretilenin pazarlanması açısından. Savunma, havacılık, raylı ulaşım
sistemleri, tıbbi araçlar, haberleşme, nükleer enerji, yenilenebilir enerji,
kauçuk, iş ve inşaat makineleri alanlarında kümelenmelerini tamamladı, yeni
ürünler ve bunlar için pazarlar yaratmaya hazırlanmıştı Ankara.
Ayrıca başkentte, fuarlar kadar bir kongre merkezi
olma altyapısı da oluşuyordu yavaş yavaş. Yavaş yavaş çünkü unu, şekeri, suyu
birleştirecek söz ve işbirliği orada da yapılamıyordu. Sonuçta 8’inci yılına
girerken fuar ve kongre merkezi, bir türlü yapılmadı, yapılamadı.
Mustafa Tuna |
Başkan patladı
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, 4
Ocak’ta Habertürk televizyon kanalında adeta isyan etti: “..Fuar alanı konusu ben 2005-2006 yıllarında milletvekiliyken de
gündeme gelen bir proje.. Ben göreve geldiğimde, ‘Nerede ve nasıl istiyorsanız
bir an önce yapılsın..’ dedim. Toplantıda ihalenin tarihi kararlaştırıldı.
Nasıl oldu ne oldu, Sayın Cumhurbaşkanımız’ın da katıldığı ATO’daki bir
toplantıda TOBB ve ATO Başkanları, farklı bir şeyler söylemiş, benim haberim
yok. ‘Biz fuar alanının yerini uygun görmüyoruz’ demişler. AŞTİ’nin olduğu yeri
önermişler.. Odalar, ulaşımla ilgili sıkıntı olacağı gerekçesiyle Akyurt’u
istemediler.. ” dedikten sonra “..12-13
senedir konuşulan mevzuda ben geldikten sonra mı yer sorun oldu.. Hala bu konu
konuşuluyorsa fuar alanı istemiyorsunuz demektir..” diye patlamış Başkan.
Demek
istediğimiz buydu
Başbakan’la görüşüp, metro hattının çözülmesi
konusunda söz alınınca konu tatlıya bağlanmış. İşte demek istediğimiz buydu;
konuyu ortak akılla değil, kendine göre çözmeye çalışmak derken. Bunca zamandır
bizim duyumlarımıza göre maliyetler nedeniyle gecikiyordu alanın inşaatı. Onu
halletsen bu çıkıyor. Halbuki uzmanları da katıp fikir üretilse merkezin yeri
önemli olmayacak, ziyaretçileri şehre katacak önlemler alınabilecekti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder