02.01.2018 Milliyet - Ankara Gazetesi
Ankara,
yeni yıla ümitli giriyor. Söylenenler gerçekleşirse sonrasından da ümitliyiz.
Gerekçelerini bir önceki yazımızda sıralamıştık. Gelişen teknoloji ve mali
kaynaklara karşın başkentin her konuda dünyayı yeniden keşfeden, keşfederken de
yapılmış hataları yineleyen tarzı, şehirleşme açısından şehirler arasında
geride bıraktı Ankara’yı. Biri de su konusuydu.
Bentderesi'nin bentleri, 1800 yıldır Hatipçayı'nın baskınlarını önlüyordu |
İlk su planı
Başkentin
ilk su planı, 1936’da yapılıyor. Ona göre yapılan barajlar, su süzgeci, altyapı
sistemi, 1960’ların ortasına kadar getirebiliyor Ankara’yı. Tahminleri boşa
çıkaran nüfus artışı ile hızlı büyüyen başkent, 11 Eylül 1957’de Elmadağ
tarafından gelip Kayaş’tan Bentderesi’ne oradan Dışkapı’ya kadar süpüren büyük selle
sarsılır. Arkasından 1961 ve 1963’de iki taşkın daha olur. Ölümlü taşkınlardır
bunlar; ilkinde 196 kişi, ikincisinde 3 kişi, üçüncüsünde 2 kişi yaşamını
yitirir.
Ankara1957 seli |
1963’de ‘Ankara Taşkın Planlama Raporu’ hazırlanır, önce suyu kontrol edecek su kapanları, bentler inşa edilir. Hatip Çayı’nın üstü kapatılıp, yeraltına alınır. Şehir geliştikçe suyun yoluna çıkmaya başlamıştır. İçme suyu ihtiyacı hızla artıyor, yağmur sularının tahliyesini artık altyapı kaldırmadığı için doğa, su taşkınlarıyla cezasını kesiyordu.
1936 planından sonra altyapı çalışmaları |
2007’de bitmeliydi
1968’de
içme suyu konusu yerel yönetimin boyunu aşar ve devlet el atar konuya. ‘Ankara, İstanbul ve Nüfusu Yüzbinden Yukarı
Olan Şehirlerde İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkkında Kanun’ isimli
1053 Sayılı Yasa çıkarılır. Görevi Devlet Su İşleri (DSİ) devralır ve Amerikalı
Camp-Harris-Mesara ortak girişimine ‘Ankara
İçmesuyu Master Planı’ hazırlatılır.
Konu
hakkında bizi bilgilendiren İnşaat ve Çevre Yüksek Mühendisi Ankara suyunun
uzmanı Hasan Akyar, “İddia ediyorum,
bence dünyada yapılmış en iyi içmesuyu planlamasıdır” demişti yaklaşık 48 yıldır
yürürlükte olan ama 2004 yılında kesintiye uğratılan plan için. O planda, bugün
hala beklediğimiz Gerede Suyu’nun birinci kademesinin 2007 yılında bitmesi
gerektiği vardı.
Çubuk Barajı, selleri önlediği gibi başkente su sağlıyordu |
Kuraklık bekleniyordu
Üstelik
DSİ, 2007-2008 yıllarında Orta Anadolu’da bir kuraklık beklendiği konusunda
uyarmıştı. Ankara Büyükşehir Belediyesi, “Ankara’nın
suyu yeterli, önceliğimiz metro” demiş, uyarıyı ciddiye almadığı gibi metroya
da çivi çakmamıştı geçen süre zarfında. 2007’de kuraklık yaşandı ve dünya aleme
komik önlemleriyle maskara oldu memleketin başkenti.
Gerede Suyu tüneli uzatıldı |
Bu
arada uzmanların pek çok açıdan onaylamadığı biçimde Gerede Suyu’nun güzergahı
değiştirildi, uzunluğu 9 kilometreden 31 kilometreye çıktı, o arada da 1968
raporunda bile ‘arıtılamaz’ denilen
Kızılırmak Suyu içirildi memleketin başkentine.
Sodyum,
klorür, alüminyum yanında bolca sülfatlı suyun borulardaki kiri, pası
çözdüğünü, o yüzden çeşmelerden suyun kirli aktığını bir basın toplantısında
açıklamıştı Büyükşehir Belediye Başkanımız. O sülfat, milletin tahliye
sistemini de temizliyor, kitlesel ishal vakalarıyla doluyordu hastane
koridorları.
Gerede Suyu'nda çalışmalar sürüyor |
Tarihi görev
Üzerinden
10 yıl geçti, bu yılın sonunda getirileceği söyleniyor Gerede Suyu’nun. 2020-2021
gibi yine kuraklık bekleniyor. ASKİ’nin yeni Genel Müdürü Cumali Kınacı, Gerede
Suyu gelince Kızılırmak Suyu’nun ihtiyaç olmadığı sürece kullanılmayacağını
söyledi. Altyapının elden geçeceğini, suyun tahliye ve arıtmasıyla ilgili
çalışmalar yapılacağını, en önemlisi 50 yıllık master su planı hazırlanacağını belirtti
göreve geldikten sonra. Her cümlesi önemli bir demeçti. Biriktirilmiş,
sulandırılmış işler, ha deyince çözmesi zor.
Cumali Kınacı |
Çubuk barajı devre dışı bırakıldı, yavaşa yavaş yıkılıyor (Foto: Ahmet Soyak) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder