29 Ocak 2018 Pazartesi

CEP DURAK YA DA OTOGARLAR



27.01.2018 Milliyet - Ankara Gazetesi

Şehir sakinleri, ‘AŞTİ’de Değil Cepte İnelim’ diye imza kampanyası başlattı. Şehirlerarası otobüslerin indirip bindirebileceği, uzak semtlere yakın cep duraklar ya da otogarlar yapılmasını istiyorlar. Bu isteği ilk dillendirişimiz üzerinden neredeyse 8 yıl geçmiş; 2010’un 22 Mayıs’ı...



Ümitköy’de oturan bir ahbabımızın sözleri üzerine olayın vehametini kavramıştık, “Eskişehir’e Polatlı üzerinden gidiyorum, böyle daha hesaplı oluyor” demişti. Yol ayrımından Polatlı otobüsüne biniyor, orada inip, geçen Eskişehir otobüslerine biniyordu. Sonra merkezden uzak diğer semtleri sormuş soruşturmuş, şikayet etmeyenini görmemiştik.



Bolu kadar zaman

İstanbul’dan yeni taşınmış bir Batıkent sakini olarak, metronun bitiş saatinden sonraya kalınca anlamıştık çekilen eziyeti. Otobüsle İstanbul’un Avrupa yakasından 6, Anadolu yakasından 5 saatte geliyorsunuz Ankara’ya. İster metro ister AŞTİ servisleriyle Sincan-Batıkent sapağından itibaren AŞTİ’den eve gidişiniz, yaklaşık 2 saati buluyor. Yolculuk 7-8 saate çıkıyor yani.

AŞTİ Şehriçi Servisleri, semt merkezlerine uzun güzergahlardan gidiyor
Sincan-Batıkent sapağından AŞTİ’ye en az 20-30 dakika sürüyor şehirlerarası otobüsün gidişi. Metroya binerseniz 45-50 dakika, AŞTİ servisleriyle bekleme durumu, trafiğe göre en az 1 buçuk-2 saat ekleyin Batıkent’e kadar. Oradan da ayrıca bir araca bineceksiniz eve kadar. Ankara’ya geliyor, Bolu’ya gitme süresi kadar zaman da eve gitmeye harcıyorsunuz.



Bir büyükşehir sorunu

Metrosu olmayan çevre semtlerin durumuysa çok daha kötüydü. İstanbul otobüs biletinden fazla parayı taksiye verip AŞTİ’ye ulaşmaya çalışıyor ya da bavullarla otobüslerde, bazen çantaları görünce almayan minibüslerde çile çekiyordunuz. AŞTİ servisleriyle gidecekseniz havaalanına gidiyor gibi saatler önce çıkıyordunuz yolcuyu indirir indirmez beklemeyen servisi yakalamak için.



O 8 yıl önceki ‘Gar Otogar Bizden Bu Kadar’ başlıklı yazımızdan bu yana zaman zaman işlesek de hiç etkisi olmadı Büyükşehir Belediyemiz’in üzerinde. Adı üzerinde ‘büyükşehir’, 5 buçuk milyonu bulmuş nüfusu ancak gündeminde yer bulamıyordu böyle gereksiz bir zaman ve para kaybı. Hayatı kolaylaştıran değil, zorlaştıran belediyecilik zamanları!..



Otobüs firmaları da memnun kalmıştı zaten kendi servislerinin kaldırılmasından; maliyetleri düşürmüşlerdi. Başının çaresine bakmaya bırakılan vatandaş, kendi maliyetleriyle baş başa kalmıştı; zaman kadar parası da gidiyordu artık. Gar için de geçerli bu sorun, tekrarlamaktan olağanlaşan, unutulan bir başka sorununa dönüştü başkentin. Vatandaş, bir kez gündeme getiriyor imza kampanyasıyla.



Firmalar istemiyor

İstanbul Ankara’nın neredeyse 3 katı ama orada, mini medeni otogarlarla çözüldü bu sorun. Bizim tüm çevre semtler, hele ki metro hattı olmayanlar, yola harcıyor zamanını da parasını da. Gitmek ayrı gelmek ayrı sorun oluyor.



Bu semtlerin girişinde otobüslerin indirme-bindirmesine izin verilmediği için AŞTİ’ye gidiyor, bir de aynı yolu geri dönüyorsunuz gayet gereksiz bir zaman ve para kaybıyla. Vatandaştan başka kimseye saçma gelmiyor bu durum. Hatta otobüs işletmecileri, “Ceplere gerek yok” diyor.



Efendiler, tamam firmanız servis koymasın ama indir-bindir yapılabilsin bari. Gece geç indiğimizde Sincan yolcularının hararetli pazarlığına çok denk geldik. Çaresiz AŞTİ’ye gidiyorlar. Çünkü giderse dönemiyor da. Yani efendim bu cep duraklar ya da otogarlar konusuna, AŞTİ gözlüğüyle değil, vatandaşın gözlüğüyle bakmak lazım medeni bir şehirde yaşıyorsak eğer.



Lütfü Yanar’ı kaybettik

Ankara’nın, özellikle Hacettepe’nin simge isimlerinden, son nefesine kadar Hacettepespor ve Ankara takımlarının destekçisi, müthiş arşiviyle bize göre Hacettepe’nin ‘yaşayan ansiklopedisi’ Lütfü Yanar, uzun süredir mücadele ettiği rahatsızlığına yenik düştü. Bize de 19 Aralık 2012’de yaptığımız bilgi dolu söyleşisi yadigar kaldı.



Ankaralılar’ın ‘Ankara beyefendisi’ olarak tanımladığı ve çok sevdiği Lütfü Yanar’a Allah’tan rahmet diliyoruz, nurlar içinde yatırsın. Ailesi, yakınları ve Ankaralılar’ın başı sağolsun.

Hiç yorum yok: