29.05.2018 Milliyet - Ankara Gazetesi
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan açıkladı; Atatürk Kültür Merkezi yani Hipodrom’un olduğu
bölge, millet bahçesi yapılacak. Olursa eğer, bizim düşündüğümüzden daha iyisi
olacak. Biz de yıllardır büyük yemyeşil bir park içinde Uygarlıklar Müzesi
yapılmasını öneriyorduk. Yapılaşacaksa da böyle yapılaşsındı.
İlk millet bahçesi
Ülkenin
ilk millet bahçesi, Ankara’ya yapılmıştı; Ulus’ta, şimdiki 100. Yıl Çarşısı ile
Ankara Palas arasına. 1932’de uygulanmaya başlanan Hermann Jansen’in şehir
planında ise Atatürk Orman Çiftliği’nden başlayıp Hipodrom, 19 Mayıs Spor
Yerleşkesi, Gençlik Parkı’na devam eden batıdan doğuya bir yeşil kuşak tasarlanmıştı.
Alan sellerin getirdiği alüvyonla oluşan bir araziydi, suyu da kontrol
edecekti.
Botanik Parkı’ndan başlayıp Seymenler Parkı, Kuğulu Park, elçiliklerin bahçeleri, Meclis Parkı, Güvenpark, Kızılay Parkı, Zafer Parkları, Kurtuluş Parkı’ndan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne kadar tasarlanan yeşil kuşak ise kuzey-güney hattını oluşturuyordu. Yer yer bu yeşil kuşağın halkalarını kopardık, kuşak olmaktan çıkardık plansız yapılaşmalarla.
Botanik Parkı’ndan başlayıp Seymenler Parkı, Kuğulu Park, elçiliklerin bahçeleri, Meclis Parkı, Güvenpark, Kızılay Parkı, Zafer Parkları, Kurtuluş Parkı’ndan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne kadar tasarlanan yeşil kuşak ise kuzey-güney hattını oluşturuyordu. Yer yer bu yeşil kuşağın halkalarını kopardık, kuşak olmaktan çıkardık plansız yapılaşmalarla.
Halka kopmak üzereydi
Biri
de Hipodrom halkasıydı. Çevresi yeterli yeşillendirilmemiş, açıklık bir alan
olarak kalmış, üstüne de kimseye yaranamayan, bir türlü işlev kazanamayan
Atatürk Kültür Merkezi yapılmıştı. Plansız yapılaşma, nefesini kesmeye gelen
bir avuç gibi çeviriyordu etrafını. Kopmak üzereydi kuşak.
Biz,
kötünün iyisi, bu büyük alanın bir botanik bahçesi gibi yeşillendirilmesini ve içine
Uygarlıklar Müzesi yapılmasını önermiştik. Varolan binasında Anadolu
Medeniyetleri Müzesi, depolarındaki tarihi eserlerin 10’da 1’ini anca
sergileyebiliyordu çünkü. Tepeleme binalaşmaktan iyiydi hiç olmazsa. Hem yeşil
kuşak koparılmamış olur hem nefes alırız hem de ziyaretçiler park sayesinde
uzun zaman geçirebilirdi bölgede. Yani çok işlevsel bir sosyalleşme alanı
oluşturulurdu.
Can simidi olacak
Eski
Belediye Başkanımız Melih Gökçek bizi de alıştırmış demek; bir şey dikeceğiz
illa yeşil de olsa ortasına ya, hiç sadece bahçe olmasını düşünmemiştik.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vaadi, bir adım öteye, hatta en olması gereken yere
taşıdı bu alanla ilgili olması gerekeni. Budur...
Rant canavarının karnı
doydu ama gözü doymuyor. Doydu ama, iştahına hakim olmalı artık. Bu ülkenin
başkenti de yaşanılabilir olmayı hak ediyor. Solunacak havayı, su baskınlarını
emecek toprağı hak ediyor. Çocukların toprağa, bitkiye dokunacağı, her insanın
ihtiyacı yeşili, başkent de hak ediyor. Adına yaraşır milletin bahçesi, bir can
simidi olacak plansız şehirleşmenin boğduğu Ankara’ya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder