08.05.2018 Milliyet - Ankara Gazetesi
Adımızı
değiştirmeyi önermiştik; ‘Ankarasel’
mi olsun, ‘Selli Ankara’ mı diye.
Telefon şebekesini çağrıştıran Ankarasel beğenilmedi galiba, Fosforlu
Cevriye’yi andıran Selli Ankara’yı soralım bir de.
Özellikle
son 4 yıldır bu köşenin dilde tüy bırakmayan, bıktıran, bezdiren konularından
biri oldu başkentin su baskınları. Ülkenin başkentinde, geçtik Mamak ve
Keçiören benzeri su baskınlarını, her yağışta daha Kızılay’da karşıya
geçemiyorsunuz. Normal herhalde... Hiç de umurunda olmadı yöneticilerimizin.
2014 Batıkent |
Ankapark yapacağımıza
10
milyon turist getireceği söylenen Ankapark’a karşı çıkış gerekçelerimizden de
biriydi; “Böyle bir altyapı ve toplu
ulaşım ağı olan şehre mi gelecekler?” demiştik. Atatürk Orman Çiftliği
arazisi Ankara’nın yeraltı ya da üstü su toplanma havzalarından biridir, eğer
böyle bir yapılaşma sürecekse adının da baştan ‘Gölpark’ olarak değiştirilmesini tavsiye etmiştik.
Ayranı
yok içmeye, tahtırevanla gider gezmeye misali, altyapı ve ulaşım yerine 2
milyar lirayı (katrilyon), şimdi işletmeci de bulamadığımız, ne yapacağımızı
bilemediğimiz Ankapark’a gömdük. Her yağışta karşıdan karşıya geçemeyecek 10
milyon turist getirecekti, görevden ayrılmadan önce beklentisi 1 milyona
düşmüştü Belediye Başkanımız’ın. Olan oldu, su baskınları tam gaz!..
1957 seli |
61 yıl öncesinden farksız
61 yıl önce 11 Eylül 1957... Elmadağ tarafında beklenmedik
yağış, Hatip Çayı’nın Kayaş-Bentderesi-Dışkapı hattında ne varsa silip süpürdüğü
sel felaketini yaşattı Ankara’ya. 192 kişiyi kaybettik o selde.
18 Haziran 1961’de aynı güzergahtaki sel, 18 kişiyi aldı.
1963’de 2 kişinin..
12 Haziran 1988’de 14 kişinin yaşamına mal oldu.
Daha yakına gelin, 2014 Temmuzu’nda Batıkent’te, 11 Haziran
2015’de yine Mamak’ta, geçen yıl Mayıs ayında Keçiören’de, sel-su baskını gırla
gidiyor. Son yıllarda katlanarak artıyorlar.
2017 Keçiören |
Ne günah
işledik ki..
Ve her yağışta aynı açıklamayı dinliyoruz: “Bu bir afet, bilmem kaç yıldır böyle yağış görülmedi..” Ne günah
işlemiş ki Ankara, Allah baba ceza aralığını sıklaştırdı acaba?
Altyapısızlık yanında yanlış şehirleşmeyi cezalandırıyor
olmasın? “Her boşluğa bina diker, kalanı
da asfaltla kapatırsanız olacağı budur” diyor olmasın? Plansız
şehirleşmenin gün geçtikçe katlanan bedeli olmasın bu başımıza gelenler? Doğa,
hiçbir hatayı halı altında tutmaz, günü gelince döker ortaya.
5 Mayıs 2018 Mamak |
Doğal afet
gibi şehircilik
1957 selinden sonra hemen önlemler alındı; Lalahan tarafına su
kapanları, göletler, kanallar yapıldı, Hatip Çayı, her ne kadar doğruluğu
tartışılsa da yeraltında kontrol edildi. 61 yıl sonra 2018 oldu, teknoloji
gelişti, belediyelerin kaynakları arttı ama hala 61 yıl öncesinden farkı
olmayan şeyler yaşıyor başkent. 61 yıl önce kontrol edilen su yataklarına bir
de siteler dikiyor, sonra ‘afet’ diyoruz bugün.
5 Mayıs 2018 Mamak |
Her yağışta oluyorsa artık doğal afetten geri kalmayan
şehircilik anlayışı ve yönetim tarzını da sorgulamak gerekir. Ama her şeyi de
Allah babaya yıkmamak lazım.
İsme ne diyorsunuz? ‘Selli
Ankara’ da mı olmadı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder