05.04.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi
Altın çağını yaşıyor
Atatürk Orman Çiftliği. Şantiye oldu, nereye kafanızı çevirseniz inşaat var.
‘Dozer Kamyon Çiftliği’ diye değişir yakında adı. Her şey bir yolla başladı,
aldı başını gidiyor frensiz. “Masum bir Çiftlik Kavşağı” diye giren inşaat virüsü, alabildiğine sardı her yanı.
Ancak doymuyor inşaat tanrısı; oradan 50 dönüm, buradan 200 hektar, bünyeyi
tamamen sarmak istiyor. Komşumuzun komşusu, bahçesindeki 6-7 mertekarelik
toprağa, ağaç dikeceğine, çiçek dikeceğine beton dökmüştü. 3 tane şemsiye aldı
sonra yaz sıcağında oturabilmek için. Sonra gündüz oturmaktan vazgeçti
bahçesinde. Yenmiyor, oksijen salmıyor ama bazısı beton seviyor, asfalt
seviyor. Sevmeyene, yasayla yönetmelikle zorla sevdiriliyor. Atatürk Orman
Çiftliği (AOÇ), betonlaşma ve asfaltlaşma da altın çağını yaşıyor.
Amacından sapmış işler
Evvelki gün geçtim
yine yanından. Anadolu Bulvarı’ndan Çiftlik Kavşağı’na doğru dozerler,
kamyonlar yayılmış araziye. Düzlemişler ne varsa. Bazı işler, hiçbir zaman bu
kadar hızlı yapılmadı Ankara’da. Arkamızı dönüyoruz yol yapılmış, dönüyoruz
başbakanlık yapılmış, dönüyoruz otoban yapılmış. Bu arada Çiftlik Bulvarı, tüm
heybetiyle arazinin içinden geliyor. ‘Çiftlik Otobanı’ denmeli, bulvar,
kifayetsiz kalıyor heybetini temsilde. Durmadan “Çiftliğe bir şey olduğu
yok” diye haberler okuyor, demeçler
dinliyoruz ama başkalarına tahsis edilmesi, Çiftlik arazisini, Çiftliğin
olmaktan çıkarmıyor ki. Amacı dışında kullanılırken izliyoruz işte hep beraber.
Hem de geri dönülmez biçimde amacından sapmış tasarruflar çoğu. Ağaçlar
kesildi, beton, asfalt döküldü. Daha ne olsun amacından sapabilmesi için?
Bir hafta olacak, Başbakanlık Hizmet Binası'nın, AOÇ
arazisi üzerine yapılmasına yönelik kararın iptali istemiyle açılan dava için
bilirkişi heyeti, Çiftlik’te inceleme yaptı. Yaklaşık 2 saat süren geziden
sonra Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Tezcan Karakuş Candan, "Kesilmiş
ağaçların kökleri, beton dökülen kökler, yıkılan ağaçlar, insanı
hüzünlendiriyor. Yüreğim sızladı" diye açıklama yaptı. Hergün yüreği
sızlatan yeni bir haber çıkıyor artık Çiftlikle ilgili.
Yürek sızlatan haberler
AOÇ içerisinde 213 dönümlük Hayvanat
Bahçesi, geçtiğimiz yaz, Belediye Meclisi’nin olağanüstü toplantısında, 10 kat
artırılarak yaklaşık 200 hektara yükletildi. Net olarak 2 milyon 130 bin
metrekareye. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bunun da
genişletilmesi için geçtiğimiz günlerde yeniden başvurdu Belediye Meclisi’ne.
Bu kadar büyüyecekse Çiftliğe girişi kapatıp, hayvanları içeri salsak daha iyi
korunmaz mıydı arazi?
Derken arkasından Ankara Büyükşehir
Belediyesi, Belediye Meclisi’nde okunmadan doğrudan İmar ve Bayındırlık
Komisyonu'na gönderilen başkanlık yazısıyla AOÇ Hayvanat Bahçesi içinde daha
önce arıtma tesisi için ayrılan alanın, "tesisin konumu ve büyüklüğü
yetersiz olduğu" gerekçesi ile büyütülmesini istedi. Gerekçe; AOÇ Hayvanat
Bahçesi içinden geçen Ankara Çayı'nın, temiz ve kullanılabilir şekilde
akıtılabilmesi. Arıtma tesisinin büyüklüğü 18 dönümden 50 dönüme çıkarılsın
isteniyor. Yani 32 dönüm AOÇ arazisi daha betonlaşacak.
Daha
ne olması gerekiyor?
Kavşaklar, Başbakanlık inşaatı, ‘otoban’, milletvekilleri için yapılması
düşünülen dinlenme tesisleri ve daha önce tahsis edilmiş arazileri de ekleyerek
düşünelim şimdi. Ne kalıyor geriye? “Çiftliğe bir şey olduğu
yok” diyenlerin rahatlığına duyduğumuz hayranlıkla soralım: “Bir şey oldu”
diyebilmek için Atatürk Orman Çiftliği’ne daha ne yapılması gerekiyor?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder