Ağırdan alıyor ama
geliyor galiba. Ya Ankaralılar neyin geldiğini pek iyi anlayamadı ya da neyin
geldiği onlara pek iyi anlatılamadı. Ankara sanayicileri, ülke ve Ankara için çok
önemli bir adımın atılmasına öncülük etti, hükümet buna karşılık verdi ancak
kamuoyunda, bu adımın önemine yakışır ilgiyi gördüğünü söyleyemeyeceğim. “Ankaralı, yılgın” diyorum ya;
yanıtlanmayan şikayetten, olmayan vaatlerden bıktığı için, gözüyle görmeden
inanmıyor, heyecanlanmıyor. Bir adım geride duruyor her şeye karşı. Bazen
hevesi kıracak kadar geriye çekiliyor.
Geleceğe kapı aralayan temel
Ankara’ya tren geliyor, trenin fabrikası
geliyor. 4 gün önce Sincan ASO 1 Organize Sanayi Bölgesi’nde, metro araçları üretim tesisinin temeli atıldı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım,
Çin Büyükelçisi’ni, metro araçlarını üretecek Çinli CSR ve Türk ortağı MNG
firmalarının yetkililerini, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i ve
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir’i yanına aldı, açılışı yaptı.
Bakan Yıldırım, açmakla kalmadı, erken bitmesi için herkesin önünde uzun süren
bir pazarlığa da girdi firma yetkilileriyle. Zaten üretici firmadan 1 yıldır
ses seda çıkmıyordu, kaybedilen zamanın bir kısmını kazanmak için 6 ayda fabrikayı
bitirme ve üretime geçme sözü aldı. 1 yıllık sessizliğin ardından, son birkaç
haftaya sığdırılmış perde arkası zorlu bir pazarlık, nihayet sonuçlanmış, Ankara
ve ülke açısından çok önemli ve stratejik bir yatırım, bu temelle geleceğe bir kapı
daha aralamış oldu.
10
yılda 75 milyar dolar
Geleceğin kapılarından çünkü önümüzdeki
10 yılda sadece Türkiye’nin metro araçları ihtiyacı için 75 milyar dolar yani
yaklaşık 130 milyar (katrilyon) lira harcama yapmak zorunda kalacağız. Daha
önce 40 milyar dolar olarak tahmin ediliyordu ama güncel rakam 75 milyar dolara
çıkmış. Kendi trenlerimizi yapamadığımız için bu para doğrudan dışarı gidecek
demekti. Bu arada 20 yıl içinde,
tüm dünyada raylı sistem ve araç ihtiyacı 1 trilyon dolar olarak hesaplanıyordu.
Belki o rakam da güncellendiğinde artacak. Sözün özü; raylı sistem ve araç
sanayisinin geleceği çok parlak. İşte bu yüzden geleceğin kapılarından birini
aralamış olduk. Sonuna erdiririz inşallah.
51’den
30’a düştük
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı, metro araçlarının üretimine yüzde 51 yerli olması koşulu getirmiş,
ihale bu koşullarda yapılmıştı. Temel atılırken bu koşulların hemen sağlanamayacağını üzülerek öğrendik. “Önce yüzde 30 olur, sonra yüzde 51, daha
sonra belki yüzde 70’e, 80’e çıkar” dedi Bakan Binali Yıldırım. Üstelik
"Kurulacak fabrikanın 324 aracı
yapıp yetiştirmesi mümkün değil. Metroyu bu yıl sonu açacağımız için ilk
partiyi Çin’den getirecekler” diye ekledi. Ankaralı, bir adım geri durup,
bekler bu durumda; “Yüzde 51’de fire
verdik, bu yatırımın akıbeti ne olacak, zamanında yetişecek mi, yüzde 70,80
yerli üretimleri görebilecek miyiz?” soruları yankılanırken kafasında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder