14 Haziran 2014 Cumartesi

BİRİ SALNAME 3 KİTAP



10.06.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi

Tiftik keçisi, tavşanı, balı, leziz suları, 38 çeşit armudu, 10 çeşit üzümü ki 13 ya da 17 diyenler var, her biri 300 gram elması, ceviz gibi vişneleri kaydedilmişti Ankara salnamelerine. Bozkır, çorak denen Ankara’nın, bakınca bağ olduğunu bir kez de oradan doğrulatmıştık.



Ankara Salnameleri

Salname ‘yıllık’ demek. Ankara Salnameleri’nin ilki 1871’de, sonuncusu 1907’de yayınlanmış. Yani bu yıllar arasında Ankara'daki arazi, çayır, hamam, çeşme, köprü, fırın, cami, kilise, Müslüman ve Hristiyan kabristanlarından tutun, kim, kaç kişi nerede oturuyormuş, ne ürün üretilmiş, ne vergi verilmiş, kentin yöneticileri, hangi bölüğün komutanı kimdire kadar bir kenti ilgilendiren her şey kaydedilmiş. Bir kentin resmi hafızası oluşturulmuş yani.



Kent ve tarih bilinci açısından çok önemli kayıtlar bunlar. Havada uçuşan dedikodular yerine ayağı yere basan bilgiler. Yeni neslin kılavuzu. Onların ayağını toprağa, aklını bilgiye dokunduracak bilinci taşıyorlar. Tozlu raflardan, kitaplıklarımıza geldi nihayet.



Augustus’un vasiyeti de var

Dumanı üstünde ‘Osmanlı Kent Yıllıklarında Ankara’ kitabını, Ankara Sanayi Odası yayınladı. Kayıtların derlenip toparlanmasını Doçent Doktor Bekir Koç yapmış. Koç ayrıca, Hacı Bayram’daki Agustus Tapınağı duvarındaki orijinal vasiyetnameye de değinmiş. Dünyada Roma İmparatorluğu’nun memleketi İtalya’da bile olmayan Augustus Vasiyetnamesi’nin çevirisini, bu salnamelerde bulmanın mümkün olduğunu belirtmiş. Biz de bu kayıtların, daha çok gün ışığına çıkmasını bekliyoruz.



Daha önce 1648 ilkbaharında Ankara’ya gelen Evliya Çelebi de yarı resmi tarihi sayılacak keçisi, sof kumaşı, pastırması, paçası, kerpici, Beypazarı ve yuva kavunuyla üzüm turşusu ve Beypazarı armuduyla kaydetmişti Ankara’yı. Bu kayıtların gün yüzüne çıkmasıyla Ayaş domatesi, Polatlı durum buğdayı, Gölbaşı sevgi çiçeği, Ankara çiğdemi, kedisi, takla güvercini, Ankara taşıyla fikri bozkırlaşmış Ankara’nın, çeşitlenmesini umuyoruz.



Ankara Şehrengizi

Geçtiğimiz hafta iki Ankara kitabı daha çıktı. Biri Ankara araştırmaları ve yazılarıyla tanınan Timur Özkan'ın 'Ankara Şehrengizi' kitabı, diğeri Atılım Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nden Doçent Doktor Savaş Zafer Şahin'in 'Şehreküstü' kitabı. İkisi de Ankara’ya olan ilgileri ve bilgileri dolayısıyla çok beğendiğim iki Ankara sevdalısı.



Aynı zamanda Ankaralı Gezginler Grubu üyesi Timur Özkan, ‘Ankara Şehrengizi’nde, gezilerinden de yararlandığı bir kısmı gazete ve dergilerde yayımlanmış, bir kısmı yeni olmak üzere 60 Ankara yazısını derlemiş. Kentin geleceğine ilişkin ilginç önerileri de var içinde. (Alter Yayınları, 2014)



Şehreküstü

Savaş Zafer Şahin'in 'Şehreküstü' kitabıysa öncelikle unutulmuş, sıcaklık ve samimiyeti içinde bir sözcüğü hatırlatıyor bize. Eski Osmanlı kentlerinde, kenar mahalle ya da bugün varoş dediğimiz mahallelere 'şehreküstü mahalleleri' deniyor. Şahin, yaşadığımız kente yabancılaştığımız için artık kentin içinde de küstüğümüzü vurguluyor. Ankara’yla ilgili ödül de almış denemeler ve öyküler, Şehreküstü’de. (Gece Kitaplığı Yayınları 2014)


Ankara raflarında, 3 Ankara kitabı varsa sokağı, mahallesi 20 İstanbul kitabı bulursunuz. Çok değerli Ankara kitaplarının, ikinci baskısı yok. Açık ara, en azından eşitlensin istiyoruz. Kitabı olmayanın, bilgisi de bilinci de o kadar oluyor çünkü.

1 yorum:

Abidinpaşa dedi ki...

sayın Ali İnandım.
seni Takip etmek Yazdıklarını araştırmalarını ve Konuklarını İzlemek Çok Büyük zevk her bir Makalen tarihe Ve Ankara'ya Işık Tutuyor.Doç Dr Bekir Koçun OSMANLI KENT YILLIKLARINDA ANKARA Kitabını aldım Ve inceledim .Müstesna Bilgiler Var Araştırmalarımda Kaynak oluyor benim için diğerleride Önerdiğin Kitaplarda.Teşekkürlerimle HALUK BALABAN