12.09.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
Bir
zamanlar ne mahalleymiş İsmetpaşa, hey yavrum hey! Ulus’ta, Anafartalar
Caddesi’nde, Bentderesi’nde böyle esnaf yok; adım başı, cıvıl cıvıl. Bakkaları,
manavları, ondan hariç Küçük Hal’i, lokantaları, plakçıları, otelleri, meşhur
karakolu... Ve tabii birbirinden güzel evleri. Hala da çoğu duruyor. Hamamönü
ve Hacı Bayram mimari bir dönemi yansıtıyorsa İsmetpaşa da Cumhuriyet döneminin
mimari aynalarındandır.
Her yerden sesleniyorlar
Geçtiğimiz
Çarşamba okuduğunuz, İsmetpaşa’yı anlatan söyleşimizi yapmaya gittiğimiz gün. Adım
adım yürüyebiliyoruz. Elimizde fotoğraf makinesini, not defterini gören,
durduruyor, söylenmeye başlıyor. Yolda çevirip söyleniyor, pencereden
söyleniyor, ahşap merdivenin başından söyleniyor, parmaklıkların ardından
söyleniyor, uzaktan sesleniyor. Genci, yaşlısı, esnafı, ninesi, yakalayan
bombardımana tutuyor. “Evlerimizi
yıkmasınlar, yaz bunu!”
Evlerin
arasında yıkılmışların molozları duruyor. İçlerinde gecekondusu da var,
Cumhuriyet’le yaşıt olanı da bağevi tarzı daha eskisi de. “Şurası, Şevroleci Fikret ustanın eviydi, konak gibi çok büyüktü”
diyorlar, ev yok şimdi. 1957’de kurulan Yahya Galip Kargı İlköğretim Okulu’nun tozunu
yeller süpürüyor, o da yok artık. Küçük Hal’de yok.
Okullara çok kızgınlar
En
çok da okulun yıkılmasına kızmışlar. Orada okumuş, hala mahallede yaşayan çok
mezunu var okulun. Hacı Bayram Camisi’nin hemen altında kalan Turgutreis
İlkokulu ise tadilattan geçirilip, Bedensel Engelliler Derneği’ne verilmiş.
Yani hiç kalmamış, şu anda semtin okulu yok, sadece geriye kalan anıları var.
Sonradan
anladık ki bize feryat ile söylenenlerin hepsi, mahallenin eskileri ya da
onların çocukları. Eski mahalleyi kaybetmişler, şimdi ellerinde kalanı da
kaybedecekler. Zaten İsmetpaşa yer yer izbeleşmiş,
kalanı da yok pahasına fiyatlarla alınıyor ellerinden. Mahalle yaşamının tadını
alan, izbeliğe katlanıyor ama elinden alınmasına dayanamıyor.
Sesler
boşuna yüksek perdeden ünlemiyor; evini, mahallesini almayacak, aidiyetinden
koparacak, tarihini sıfırlayacaksınız. Tabii böylece evler gibi, anılar da çok
ucuza gitmiş oluyor.
Hangi evler yıkılacakmış!
Mahallelinin
karamsarlığı bize de bulaşıyor. “Hangi
evler yıkılacakmış?” O güzelim evlerin de yıkılacağı kaygısına kapılıyoruz.
Onlara göre hepsi yıkılacak. Aman!..
Sorup
soruşturuyoruz, 5 binlik imar planı bitmiş, iptal olmazsa bir iki haftaya
çıkacakmış. Sonra binlik imar çalışmasına geçilecek. Bu çalışmada, Kültür ve
Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tek tek evleri inceleyecek, tarihi değer
taşıyanları tespit edecek, o evler korumaya alınacak. Dokusu bozulmuş,
yıkılmaya yüz tutanlar, insafa kalır herhalde. İnceleme başlamadan yapılan
yıkımlar nedir, onu bilemiyoruz.
Koruyarak toparlanmalı
Halen
kerpiç olanlar da dahil, pekçok gözü okşayan evleri ayakta İsmetpaşa’nın.
Bazısı sadece rötuş istiyor. Ancak araya sıkışan gecekondular, mahalleyi
izbeleştiren derme çatma yapılar, çirkin apartmanlar da çok. Artık toparlanması,
kentin göbeğine, Hacı Bayram’ın 50 metre ötesine, tekrar yakışması lazım
mahallenin.
Tarihi
dokusu olan İsmetpaşa, Hacı Bayram Mahallesi’ne dahil artık. Kentsel dönüşüm
kapsamına alındı. Bu yıl istimlaklar ve yıkımlar başladı. Önce okullarını
kaybettiler. Bunun ne demek olduğunu çok iyi biliyor, uzman gibi de izah
ediyorlar. Dediğimiz gibi; biz de İsmetpaşa’nın toparlanması gerektiğine
inanıyor ama yanlış uygulanan pek çok kentsel dönüşüm projesine benzemesini istemiyoruz.
Yaşayan mahalle geleneğini bozmadan, içindekileri koruyarak yapılmalı. Bizim değil, 95 yıldır onların anıları var çünkü sahip çıkmak için.
Yaşayan mahalle geleneğini bozmadan, içindekileri koruyarak yapılmalı. Bizim değil, 95 yıldır onların anıları var çünkü sahip çıkmak için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder