19.09.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
Orada
bir köy var, o köy bizim köyümüz. Orada bir de sanayi bölgesi var, o bizim
değil mi? Orayı sanayi bölgesi ilan eden bizim devletimiz, gereğini kim, ne
zaman yapacak?
O
köy Malıköy. Eskişehir’e giderken Temelli’de. Sanayi bölgesi de etrafında.
Anadolu, Başkent, ASO 2, ASO 3 ve Dökümcüler Organize Sanayi Bölgeleri var
içinde. Varolan fabrikalarda 5-6 bin kişi çalışıyor. İstanbul’da olsa daha bu
fabrikalar kurulurken Malıköy’ü Malışehir’e çevirirlerdi. Ancak 13 yıldır, su
bile götürülmedi bölgeye.
Sanayi değil otobüs durağı
sanki
Su
gitmiyordu, bu kez de inat etti yol gitmiyor. 2 yıldır Sincan’daki ASO 1
Organize Sanayi Bölgesi’yle Malıköy arasına yapılacak yol, bilinmeyen bir
nedenle götürülemiyor. Yol ihalesi 3 kez iptal edildi. İlk ikisine birer bahane
bulundu ama üçüncü iptalin bahanesi de yok. Bekliyor herkes.
Satın
alınmış boş parseller fabrika, fabrikalar suyla yol, vatandaş iş bekliyor. Bir
de çalışanlar için yapılmış binlerce konut var ki su olmadığı için kimse
gelmiyor, onlar da dolmayı bekliyor. Sanayi bölgesi değil otobüs durağı,
bekleyen bekleyene.
Evvelki
gün Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir’e sorduk yolun akıbetini, “Parası, projesi, her şeyi tamam, niye
başlamadığını biz de bilemiyoruz” dedi. Yani o da bekliyor. Biz de 2 yıldır
yanıt bekliyorduk, tam ekip olduk!
“Büyüme modeli gözden
geçirilmeli”
10
Eylül’de Özdebir, üretim artışındaki düşüklüğe dikkati çekerek “Özel sektör yatırım harcamalarındaki düşüş,
yatırım şevkini korumanın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Açıklanan
veriler, bu konudaki uyarılarımızın ne kadar haklı olduğunu ortaya koymuştur.
Bu durum, büyüme modelimizi gözden geçirme ihtiyacını açıkça ortaya
koymaktadır. Birbirimize ev yaparak zenginleşemeyiz. Bu nedenle, öncelikle kıt
kaynaklarımızı rant fırsatlarına değil, üretime ve yatırıma yöneltmemiz
gerekmektedir” demişti. Yolu ve suyu olmayan sanayi bölgesi yapan,
üretmeden zengin olabilmenin yolunu bulmuş da bizim haberimiz yok herhalde.
Savunma
ve havacılık sanayisinde, raylı ulaşım sistemleri ve tıbbi araç hatta ilaç
üretiminde yeni bir atılımın eşiğinde Ankara. Teknokentlerindeki yeni strateji
değişiklikleri ve üniversitelerle geliştirilen işbirlikleri de bu gelişmelere
büyük katkılar sağlayacak. Gelin görün ki lüks konut üretiminin kuyruğuna
takılmış ekonomik bir hareketlilik hakim
şimdilik. Büyümenin ve gelişmenin temel öğesi sanayi üretimi, zorlu
yolları aşıp, gerçek atılımını gerçekleştiremiyor bir türlü. Oysa durgunluk
dönemini, yeni yatırımlarla atlatabilirdik.
Gidişatın göstergesi
Ankara’da sanayinin
altyapı ihtiyaçları hala tamamlanmış değil ama Sincan-Malıköy arasındaki yol ve
su, gidişatı anlayabilmek için bir gösterge oldu bizim için. Çünkü Malıköy’deki
parseller fabrikalarla dolduğunda 5-6 bin değil, 55 bin ile 250 bin civarında
kişiye ekmek kapısı açılacak. Üretme kararlılığı, tescil edilmiş olacak. Malıköy’ün
fabrika mezarlığı olmayacağını anlayacağız. Şöyle ki; yapılmasını niye
beklediğimizi bilmediğimiz yol, gelecek planlarını bilmeyi de engelliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder