6 Eylül 2014 Cumartesi

SEYMENE YASAK ZABITAYA SERBEST



05.09.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi

4 yıl önceydi. Her 27 Aralık’ta olduğu gibi, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Ankara’ya gelişinin yıldönümünde Seymen Alayı, yine Kızılay’dan Ulus’a yürüyecekti. 1932’den beri yapılan bir yürüyüş. Gelenek olmuş.



Özellikle Ankaralılar’ın çok önemsediği bir gün 27 Aralık. Ankara tarihin en önemli günü olarak tanımlıyor, ‘Kızılca Gün’ diye tabir ediyorlar o günü. 27 Aralık 1919, karanlığın aydınlığa döndüğü, kötü gidişin durdurulduğu, umudun doğduğu gün.



‘Kızılca Gün’ resmi bir kavram değildir, halkın tanımıdır. Böyle günler, toplumların tarihinde, çok ender yaşanacak günlerdendir; belki yüzyıllar da belki bin yıllar da bir olur.



Gösteri ekibi değil

Ankara’da yaşayan pek çok Ankaralı, ne günün anlamından ne yürüyüşün anlamından haberdardır. Halk oyunları ekibi yürüyor zannederler görünce. Seymenliğin ne olduğunu da bilmezler çünkü. Kıyafeti giyince, zeybeği dönünce olunur zannedilir ama ahlakı, kuralları, kültürü ve en az 650 yıllık derinliği olan bir yapılanmadır halbuki. Yani davul zurna, gösteri ekibi değildir seymenler.



Tarihi gibi sessiz ve derinden yürüyen bir işleyişi vardır. Arif olanların yeridir seymenlerin meclisi. Arif olmak için çaba gösterenlerin yeridir. Önce memleketini seven ve koruyanların yeridir. Alengirli adam, tutunamaz aralarında. Yeni devleti, gerek maddi gerek manevi gerekse canlarıyla destekledikleri için daha içten hissederler Kızılca Gün’ü.



Her 27 Aralık’ta Kızılay’dan Ulus Heykel’e yürür, Mustafa Kemal’in şahsında hem Cumhuriyet’i kuranlara hem dedelerine ninelerine hem de analarına babalarına minnetlerini sunarlar.



Alay’ın yürüyüşüne iptal

Sunarlardı... Ankara Valiliği 10 Aralık 2010’da bir genelge yayınlayarak, bu yürüyüşü ve aynı günün şerefine yapılan Garnizon Koşusu’nu iptal etti. Gerekçe, yürüyüş nedeniyle ana caddelerde oluşan trafik yoğunluğuydu. 78’inci ve 79’uncu yürüyüş yapılamadı.



Ancak 2 yıl sonra bir ara yol bulundu ve Seymen Alayı’nın, Ankara Garı’ndan Ulus’a yürünmesine izin verildi. Genelkurmay önünden başlayıp, Sıhhiye üzerinden Anıtkabir kapısında sonlanan Garnizon Koşusu da Anıtkabir çevresine alındı. “Yapılmamasından iyidir” diye düşündük. Güzergah da öyle alakasız bir güzergah, yürüyüşün mantığından uzak bir güzergah değildi. Kabullendik.


Yürüyen yürüyor
Evvelki gün 3 Eylül gazetelerini açtık, şöyle bir haber: “25 ilçe zabıta müdürlüklerinin katılımı ile oluşturulan kortejde yer alan 400 zabıta, Kızılay’dan Ulus’a yürüyerek, Atatürk Anıtı’na çelenk koydu.” Önde kortej arkada trafik, bomboş yolda yürüyorlar!

1 yorum:

Adsız dedi ki...

sayın inandım.
cesaret Kuvvetin Yarısıdır derler eski Angaralılar.Atalarımız Vali Muhittin Paşayı ( Refi cevat Ulunayın Babası )Kılıçlar beldesinde derdest edip Yerine defterdar Yahya galibi Hacettepe sırtlarında Toplanarak Vali İlan ettiler.İDARENİN HER TÜRLÜ TASARRUFU YARGIYA AÇIKTIR İlkesini görmezden gelip Yasakçı Valinin tebligatına yazılı cevap veremeyenler yargıya müracaat edemeyenleri Tarih af etmeyecek STK başkanıyım diye kasılanlar bu ayıbı nesillerinde ve boyunlarında taşıyacaklar.İyi Biline.