2 Aralık 2014 Salı

ANKARAGÜÇSÜZ


02.12.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi

Çınar devriliyor. Böyle devam ederse Amatör Küme, sonunda mahalle takımı olur, mahalle takımı nasılsa, maçına gidince iki topa da biz vururuz, cümleten rahata ereriz bir Ankara değerini daha yok ettiğimiz için. Gözümüzün önünde 104 yaşındaki takım tepetaklak yuvarlandı, yuvarlanmaya devam ediyor, elini uzatan, “Dur” diyen yok. Resmen Ankaragücü, oldu mu size Ankaragüçsüz!



Aklımızdan çıkmıyor

Havalar soğumaya başladı. Hiç aklımızdan çıkmıyor; Sivas’ın sıfırın altında 8 derece soğuğunda, ikinci yarıya ıslak formayla çıkan Ankaragücü. Şehir dışına çıktığında masrafları misafir olduğu takım tarafından çekilen, 25 bin lira için büro sandalyeleri haczedilen, taraftarın kamyonetle erzak, bir tepsi baklava getirdiği Ankaragücü’nü unutamıyoruz. Kolilerle  su vardı o erzak arasında, su. 22 yıl Birinci Lig’e aralıksız tutunan takımın futbolcuları, gözyaşlarına boğulmuştu kamyonet kapıya dayandığında, unutamıyoruz.



Güçsüzleştirildikçe güçsüzleştiriliyor Ankaragücü. Bir iktidar kavgası, 22 yıllık emeği bir sezonda sildi, defterini dürdü takımın. Hokus pokus gibi, şimdi adı Birinci Lig oldu ama Birinci Lig’in adı Süper Lig olduğu için o da, İkinci Lig’e bildiğiniz ışınlandı, düştü takım. Parasız pulsuz, esnafın erzağına, bir tepsi baklavaya muhtaç hale getirildi. “Benim olmayacaksa olmasın” idaresi, bir çınarı yıkmak için bütün çabasıyla ittirdi adeta. 104 yıllık tarihi olan, yüzlerce, binlerce gencin yararlandığı bir kulüp olmasının hiç önemi yoktu.



Niye destek olsunlar?

Peki Türkiye çapında zenginleri, firmaları niye izliyordu olan biteni? Hatta belki izlemiyorlar bile; bunların içinde, İstanbul takımlarına destek olan firmalar var çünkü. Ankara’da kazanıp, İstanbul’a destek olanlar. Eğer vefasızlık değilse bir nedeni olabilir; kimse, yönetilemeyen bir takımı, kulübü desteklemek istemez. Kimse kişiselleştirilmiş idareleri tatmin etmek için parasını savurmaya yanaşmaz. Spor, her ne kadar futbol bir endüstri haline gelmişse de toplumsal bir etkinliktir, toplumsal yarar gözetir. Kişi ya da firma, o toplumsallığın parçası olmak ister, onun içinde olmak ister, o yüzden destek olur. Birkaç kişinin arzularını tatmin etmek için değil de o yüzden.



Taraftarın çabası

Artık “Ne olacak memleketin hali?”ne “Ne olacak Ankaragücü’nün hali?” de eklendi. Mahalle takımına düşürene kadar çenemizi oyalayacak konu size. İstanbul, Süper Lig’e yeni takımlar sokmakla meşgulken Ankara, iki takımından birinin paçasını bizzat kendi elleriyle çekiyor, bir değerini, markasını yok etmekten maalesef hiç gocunmuyor.


Ankaragüçlü taraftarların açlık grevi, haftayı geçti. Gelen gidenleri çok oluyor, bilemiyoruz ilgililerin dikkatini çekebiliyorlar mı. Somut bir adım yok henüz. Günübirlik faydası olacak, geçici yardımlar var sadece. Onlar da çöküşe derman değil. Taraftar, gözümüzün içine baka baka devrilen çınarın, yıkılışını engelleyebilecek mi bakalım, ümitleri yeşertebilecek mi?

Hiç yorum yok: