12.12.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
Maşallah
tarihi amfitiyatro üzerine genelev yapmış milletiz. Bentderesi’ndeki genelevin
altından kocaman bir amfitiyatro çıkınca meslek mi yüceltiliyor, tarihiliği mi
vurgulanıyor açıklayamadık kendimize. Üstüne yapmışız genel olarak evleri,
titreşime almışız bölgeyi. Zemin sağlam olduğu için, e kocaman taş tiyatro
varmış altında, 2 yıl öncesine kadar gelebilmiş en az 1800 yaşındaki eserler.
30 yıl önce de farkedildi
Roma
Dönemine ait tiyatro, aslında 5 bin kişilikmiş ama bulunan taşlardan bin 500
kişilik kısmı ortaya çıkarılabilecek. 1930’da genelev yapılırken de fark
edilmişti büyük ihtimal ancak kültür körlüğünden kaynaklanmış olsa gerek,
umursanmamış. Genelevlerden başka oteller vardı üzerlerinde.
Eserler
o kadar yüzeye yakın çıktı ki 2 yıl öncesine kadar fark edilmemiş olması mümkün
değil, kaldı ki 1983 yılında bir temel kazısı sırasında yeniden fark edilmişti
zaten. Hacı Bayram, Bentderesi, Kale, Anafartalar civarı tarumar olduktan 30
yıl sonra harekete geçebildik anca. Bölgenin tarihi dokusunu kaybettik,
kartondan oyuncak gibi yapaylarını inşa ediyoruz şimdi.
Bentderesi şakaları bitti
“Bentderesi” denince başka bir şey
yokmuş gibi, ilk genelevler gelirdi akla. “Bentderesi’nde
işim var” demeye korkardı insan; anında bıyık altından sırıtmalar,
arkasından zincirleme şakalar sökün ederdi. Yıkıldılar. Şimdi Bentderesi’ne
uğramak, ya gerçekten işiniz olduğuna ya da tarihe merakınıza yoruluyor.
Şakası
bir yana, öncelikle Ankara’nın büyük bir hatasından dönmüş olması sevindirici,
tarihi değerlerini koruması açısından. Öte yandan genelevlerin de tarihi bir
işlevi olduğunu unutmamak lazım. Az buz değil, dünyanın en eski mesleği icra
ediliyor bu mekanlarda. İnsanlık tarihi boyunca da önüne geçilememiş. En
azından çevreden yalıtılmış bölgelere dönüştürülerek, alenileşmesine engel
olunmaya çalışılmış, ‘genelev’ denen oluşum çıkmış ortaya. Ziyaretçi sayıları,
konunun tarihte olduğu gibi hala ciddiyetini koruduğunu gösteriyor.
Şikayetler artarak devam
ediyor
Bentderesi
genelevleri yıkılınca yenisi yapılmadı. Sık gittiğimiz Ulus civarında, şuh
bakışlı hanımlar belirdi yıkımdan sonra. Tanıdık bir esnafa, “Burada yakışıklıdan anlayan hanımlar artmış”
diye takılınca kadın müşterilerinin Ulus’tan ayağını çekmeye başlamasından çok
şikayet etmişti. O sıralarda bir Vali Yardımcımız, yazmamız için bizden medet
ummuş, yazdığımızı, yine kendimiz okumuştuk. Hiçbir gelişme olmadı. Yıl olacak
üzerinden geçeli.
Olay
çığrından çıkmaya başlamışken Ankara Emniyet Müdürlüğü 2 ay önce harekete geçti Mücadele
Eylem Planı başlattı. Resmi ve sivil ekiplerden oluşan 100'e yakın polis,
heykel ve yakın çevresinde görevlendirildi. Daha yeni gittim sayılır, bir
ferahlama görülüyor şuh bakışlı kadınlar nüfusunda. Yalnız...
Alenileşti iş
Yalnız
bu uygulamaların geçici bir çözüm olduğu açık. Oradan kovunca bitmiyor ki iş. Ev
baskınları, mahalle aralarından şikayet haberleri artarak gelmeye devam ediyor.
Yani efendim yalıtılmış bölgeden çıktı, sokağa döküldü, alenileşti iş. 2 yıldır
da konuyu çözmeye yönelik bir adım atıldığını göremiyoruz. İdareciler,
yeterince rahatsız değil demekki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder