16.02.2016 Milliyet-Ankara Gazetesi
Ankara’nın
hastasıyız. İyisini güzelini beğendiğimiz için her zaman hastasıyız, durup
dururken çıkardığı akıl erdiremediğimiz icatları, sahiden hasta ediyor. Yağış
görünce yolları dere, çukurları göl olan başkentimizde bazı gelişmeler bünyeye
fazla geliyor, teknolojik sıçramalar, tansiyon hoplatıyor. Ankaralı olmak, panik
atakla yaşamak gibi bir şey, nabız istikrarsız.
Teknolojiyse o da var
Mesela
başkentin toplu taşıması yetersiz ama internet üzerinden, otobüsün kaç dakikaya
geleceğini öğrenebiliyorsunuz cep telefonunuzla. 21 aydır metronun
sinyalizasyon çalışmaları nedeniyle gece Çayyolu ve Sincan 10 buçukta,
Batıkent, 11’de eve gidiyor. Metro inşaat süresi kadar süreceğe benziyor bu
sinyalizasyon çalışması. Gerçi sorun sinyalizasyon değilmiş, yeni trenlerden
kaynaklanıyor gecikme ama amirimiz “sinyalizasyon”
dedi, biz onu biliriz. Nitekim teknolojiyse o da var yani.
Yollar
dere, çukurlar göl olmaya devam ederken Ankapark’ı yapıyoruz mesela. Sayesinde
10 milyon turist bekliyoruz sulak kentimize. Turist yağışa denk gelirse “Ankara pirinciyle ünlü, buralar da çeltik
tarlası” diye oyalayabiliriz bir süre. Yeter ki Ankapark’ı basmasın su.
Tuvalet yok kapı var
Tuvaletleri
mesai saatleri dışında ve bayramlarda kapanan bir Kalemiz var ama 25 milyona
(trilyon) 5 tane şehir kapısı yaptık mesela. Zaten turist gelen yerde ulaşımdan
tutun otoparka, aydınlatmadan tutun sokaklarda biriken çöplere, değişen bir şey
olmuyor. Belki de o kapılardan bir gün giriş ücreti alınacak, Kale altyapısına
aktarılacak, çelişki son bulacak böylece.
13
Şubat Cumartesi günü bir haber vardı; ‘ODTÜ
yolu’ olarak da isimlendirdiğimiz 1071 Malazgirt Bulvarı’na, ‘gürültü duvarı’ yapılacakmış. Kim
rahatsız oldu acaba? O bulvarın etrafı, yüzde 90 boş da. Gelsin de İstanbul
yolu olarak bildiğimiz Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nı bir dinlesinler.
Fantastik duvar fikri, düşündürürken kıyaslatıyor.
Türksat’ı uydu biliyorduk
Aynı
gün bu sefer esnaftan bir haber geldi; “Olmayan
tabelalar için zabıta 2 kağıt imzalatıyor” diye. İlan ve reklam
tabelalarıyla ilgili yoklama tutanağı ve tebligatmış. Meğer Büyükşehir
Belediyesi’yle Türksat, 2014 yılında bir ön anlaşma imzalamış, Şubat ayından
itibaren Türksat, sokak, cadde ve bulvarlardaki işyeri ve reklam tabelalarını
tespit etmeye başlamış. “Ne müthiş
teknoloji” diyecekken tespit eden, uydu yerine Türksat’ın arabası çıkmaz
mı; sokak sokak dolaşıp görüntü alıyor, kafasına göre de tabela saptıyormuş.
Kameranın
ayarı mı bozuk neyse artık, mesela 1 ışıklı tabelası olan dükkana, 8 de ışıksız
tabela tespiti yapılmış. Saptadıkları, kanuni belge özelliği taşıyor. Tutanağı
alan esnaf, burnuyla beraber çok yönlü soluma itibariyle yeni teknolojiyi idrak
etmiş. Yolları dere, çukurları göl olan şehre, süper teknoloji gelmiş.
Uzun kuyruk bekliyor
Tabii
eğer esnafın dediğine itibar edersek şaşı Türksat, zaten dertli küçük esnafın
başına, süper teknolojik dijital, bir dert daha eklemiş. 1 hafta içinde itiraz
etmezlerse bol tabelalı faturayı ödeyecekler. Binlerce esnafı, uzun mu uzun bir
itiraz kuyruğu bekliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder