29.01.2016 Milliyet-Ankara Gazetesi
Bakarken
görmediğimiz insanlardan onlar. Gözümüzün önünde yokmuş gibiydiler. Onlar
kimseyle değil, çöplerde ve çevreye saçılmış kağıtlarla ilgiliydi, biz de
onlarla ilgilenmezdik. En eski çevrecilerden kağıt toplayıcılar, bir kalemde
çöpe atıldı.
Yaptık oldu
Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı, sokaklarda katı atık toplanmasını önlemek amacıyla 2005
yılında bir düzenleme yapmış, bir yönetmelikle de bunu ilgili birimlere bildirmişti.
Yasaklamaya, katı atık toplayanların sayısının hızla kontrolden çıkması, çöp
toplarken hiçbir hijyen kuralına uyulmaması, hastalık bulaştırma riski ve güvenlik
zafiyeti gerekçe gösterilmişti.
Aradan
geçen sürede düzenli denetimler yapılmadı. Ankaralı atık kağıt ticareti yapan
iki firmanın şikayetiyle Ocak ayı boyunca 27 firmaya ardı ardına 140’ar bin
lira ceza kesildi ve bizim ‘kağıt toplayıcıları’ diye tabir ettiğimiz katı atık
toplayıcıları, bir gecede işsiz kaldı. Oh, biz yaptık oldu!
Sokağın gerçeğini atlıyoruz
Ankara’da,
5-6 yıldır kağıt toplayıcılarına karşı önlem alınmasını talep edenler vardı
zaten. Fakat bu talepte bulunanlar, bu işle geçinenlerin ne olacağına yanıt
vermiyordu talebin sonunda. “Yasaklansın”da kalıyor, bizim sokakta bakıp da
görmediğimiz binlerce kişiyi, iyice gözden çıkarıyorlardı.
Daha
iyi bir marifeti ya da gelir kapısı olsa, kim çöp karıştırmak ister. Eğer
“yasaklansın” diyorsak, onca insana da başka bir ekmek kapısı açmak, yol
göstermek gerekmez mi? Türkiye çapında yaklaşık 500 bin kişinin ekmek yediği
kapıyı, bir çırpıda nasıl kapatırsınız? Yasal düzenlemenin gerekçeleri doğru
ama sokağın gerçekleri değil maalesef.
Dinamit gibi
Ayakları
yere basmayan yasaların uygulanabilirliği havada kalacak, sonuçları,
çözdüğünden fazla sorun olarak unuttuğumuz sokaklardan geri dönecektir
hepimize. Zaten hiçbir kayıt ve sosyal güvence altında olmayan binlerce insanı,
dinamit gibi aramıza bırakacaksınız. Ne yapacağız, biz de göz göre göre oturup,
patlamalarını mı bekleyeceğiz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder