22 Nisan 2017 Cumartesi

ANKARA’NIN GÜCÜ GELİYOR



22.04.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi

Başkentin takımını başkente benzettiler, kişiler idarenin önüne geçti. Ağaç kurdu gibi 3-4 yılda çürüttü, yıktılar asırlık çınarı. Taraftarlarını bile böldüler. 31 yıl en üst ligde istikrarını koruyan takım, İkinci Lig’e kadar düştü. Çürüdüğünde 102 yaşındaydı, bugün 107 yaşında. 107’nci yaşında bir avuç yönetici ve taraftarın taşıma suyuna borçluyuz; yeniden filiz verdi Ankaragücü çınarı.

Bunları da yaşadılar
5 yıl önce o bir avuç taraftarın aralarında topladığı yardımlardan pirinç torbaları, patates çuvalları, portakal sandıkları, su kolileri, soğanına kadar iki kamyon erzak yığılmıştı kulübün kapısına. Antrenmandan sonrasına da baklava getirmişlerdi. O zaman fark etmiştik durumun vehametini. Haddimiz olmayarak yazmak zorunda kalmıştık.

Çok vahimdi durum. Hatırlarken bile içimiz üşüyor hala; takımın, Sivas’ın sıfırın altında 8 derece ayazına ikinci yarı ıslak formayla çıkışı unutulacak gibi değildi. Ocak soğuğundaki Gençlerbirliği maçında o taraftar, ikinci yarı üzerini çıkarmıştı her şeyin parayla olmadığını göstermek için.

Masa, sandalyelerin haczedilmesine vardı iş. 25 bin liraymış borç. Oynayacak profesyonel futbolcu kalmadı, acemi gençlerin sırtına yüklendi ağır sorumluluk ile bitmeyen çile. Menemen yiyerek taşımaya çalıştılar yükü.

İş başa düştü
Bu sırada Ankara’nın ileri gelenleri, yöneticileri, devleti, seyrediyordu bir yandan da bir sürü karşılığı olmayan işlere saçılırken paralar. Bir zamanlar güreş, atletizm, boks gibi alanlarda da çok etkili sporcular yetiştiren kulüp futbola indirgenmiş, onu bile beceremez acizliğe düşürülmüştü kişilerin didişmesine kurban olurken. Oysa Ankaragücü, birçok spor dalında yetiştirdiği gençleriyle serpilmiş bir çınardı. Başkentin idare biçimi, sahipsizliği, en köklü spor kulübünden yansıyordu şimdi de.

İş başa düştü, desteğini hiç çekmeyen taraftarıyla takıma gönül veren bir avuç yönetici el attı bu anlamsız başıboşluğa. Maddi manevi ellerinden geldiğiyle kendi yağlarında kavrulacaklardı, sabır ve azimden başka sırtlarını dayayacak bir makam yoktu.

Birinci adım olan İkinci Lig’den şampiyon olarak çıkma aşamasına geldiler. Son 4 haftada izleyici rekoru kırıldı, biletiyle 76 bin kişi izledi maçlarını. Stada giremese içeri duyurdu sesini taraftar. Baygın Ankara’nın baygın sporuna can geldi, şenlendi sokaklar. Bir şehirde sporun yaratması gereken oldu.

Erken kutlama değil
Erken oluyor ama sadece şampiyonluk açısından değil, birinci adımı geçerken yarattığı bu hava nedeniyle de kutlamalıyız Ankaragücü’nü. Kendisinin de camiasının da üzerinden ölü toprağını atıyor kulüp. Bu nedenle futboldan anlasak da anlamasak da karşı takım da olsak desteklemeli, şenliği yaymalıyız. Kale’den her zaman duyulmalı 19 Mayıs’ın gürültüsü.

Üst lige geçişini erken ilan edişimiz, şampiyonluktan önce gönlümüzde şampiyon oluşu nedeniyledir. Birinci Lig’den Süper Lig’e yürürken de o ruhunu, biz desteğimizi korumakla yükümlüyüz. Yıkılan çınar filiz verdi, coşkumuz, ümit oluşu nedeniyledir.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

GURURLUYUZ GÜÇLÜYÜZ ÇÜNKÜ ANKARA GÜÇLÜYÜZ