08.04.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
Uluslararası
festivallerde merkez olacağına merkezliğinden uzaklaşıyor Ankara. Elinde olanı
İstanbul’a kaptırıyor. Oyuncularını, yönetmenlerini, ressamlarını, mimarlarını,
reklamcılarını, akademisyenlerini, işadamlarını kaptırdığı gibi, elinde kalan
iki tutam etkinliğine sahip çıkmakta tereddütlü, sek sek oynar gibi düzensiz
sıçramalı sürdürüyor desteğini.
En eskileri
En eskileri
Başkentin
köklü festivallerinden biri, Sevda-Cenap And Müzik Vakfı’nın düzenlediği Ankara Müzik Festivali ki şu anda
34’ncüsü sürüyor (4-30 Nisan arası), diğeri 20-30 Nisan arası 28’incisi
yapılacak olan Ankara Uluslararası Film
Festivali. Bu ikisi en eskileri. Ancak markalaştıkları halde her yıl destek
yarışına girileceğine, her yıla sıfırdan başlıyor, kurum ve firmalara
kendilerini anlatmaya çalışıyorlar. Biri 34 yıl, biri 28 yıldır aralıksız
sürdürüyor bu çabasını.
Değer
üretmede ve bunu başka şehir ve ülkelere kaptırmada mahir Ankara’nın marka
olmuş sosyal etkinlikleri, azla küçükle yetinmeye alıştırılıyor. Çırpınması, eksilmesi
ya da sona ermesi, rahatsız etmiyor kentin idarecileriyle ileri gelenlerini. Ürettiği
değerlerin kaymağından başka şehirlerin yararlanmasından gocunmuyor kimse.
Varlık nedeni bir niteliğine sahip çıkamayan başkentin muhatabı, görmeyen,
duymayan, konuşmayan 3 maymun.
Haklarını veremiyoruz
23-26
Mart tarihleri arasında Uluslararası
Çağdaş Sanat Fuarı ARTANKARA
düzenlendi. İlki 2015 yılında yapılan fuarı,
bu yıl 40 bin kişi gezdi. İlk yıl 17 bin, ertesi yıl 32 bin kişi gezmiş, bu yıl
40 bine ulaşmıştı ziyaretçi sayısı. Katılımcılar da yıldan yıla artış ve
çeşitlilik gösterdi. Başkent gibi kültür tüketen bir şehir için fena değil ama
şehir dışından gelen ve yabancı ziyaretçiler açısından henüz istenilen düzeye
ulaşmadı rakamlar.
Onun öncesinde 6-15 Ocak arası
düzenlenen Ankara Kitap Fuarı’nın ziyaretçi sayısı 300 bini geçti. Etkinlikleri
az olmasına karşın şehirlerin ziyaretçi sayısına göre kitap alma oranı yüksek
bir fuardı. Üzerine düşülürse daha da hakkını verecek inşallah başkent.
Umursamazlığa
rağmen
7 yıldır başlanamayan Akyurt Kongre ve Fuar Merkezi gibi bir mekanı olmadan ve kişisel çabalarla
gerçekleştirilen etkinlikler bunlar. Bütün umursamazlıklara karşın kültürel
etkinliklerin Ankara’da tabanı hala güçlü yani. Hala da Ankara Müzik Festivali,
Ankara Uluslararası Film Festivali gibi markalarına yenilerini ekleme çabası
var. Önderlik edecek yöneticiler, kurumlar ve firmalar geride kalıyor sadece.
Bu, şehrin bir çatı örgütü, bir lobisi olmamasının da göstergesi. Oysa İstanbul’da Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği TÜSİAD, adeta kent lobisi gibi çalışıyor, bu tür etkinliklerin baş destekçiliğini yapıyor, resmi kurumları yanına almayı başarıyor. Kent değerlerinin markalaşmasını, milyonların şehre akmasını sağlıyorlar. Biz, olanı görmezden gelmeye, geleni göndermeye çalışıyoruz. İleri görüşlülük ve şehrin sırtını dinleme meselesi tabii; dinlemeyince teşhis koyamıyor, bünyesi böyle sağlam bir şehirde bile sinsi hastalığa yenik düşüleceğini hesaplayamıyorsunuz.
Bu, şehrin bir çatı örgütü, bir lobisi olmamasının da göstergesi. Oysa İstanbul’da Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği TÜSİAD, adeta kent lobisi gibi çalışıyor, bu tür etkinliklerin baş destekçiliğini yapıyor, resmi kurumları yanına almayı başarıyor. Kent değerlerinin markalaşmasını, milyonların şehre akmasını sağlıyorlar. Biz, olanı görmezden gelmeye, geleni göndermeye çalışıyoruz. İleri görüşlülük ve şehrin sırtını dinleme meselesi tabii; dinlemeyince teşhis koyamıyor, bünyesi böyle sağlam bir şehirde bile sinsi hastalığa yenik düşüleceğini hesaplayamıyorsunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder