15.04.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
İnşallah
yarınki halkoylamasıyla bitiyordur. Son 3 yılımız seçim süreçlerinin siyasi
keskinlikleri bilemesiyle geçti, bu baharı da ‘Evet-Hayır’a kurban verdik. Zaten uluslararası gelişmeler yeterince
başdöndürücüyken seçim gündemleri, ardı ardına vuran terör olayları, akla zarar
bir darbe girişimi, sınır ötesi harekat, ekonomik müdahale derken her normal
insanda olacağı gibi ruhhalimizin şakülü kaydı, yetmezmiş gibi halkoylaması da
mum dikti hepsinin üzerine.
Uluslararası arapsaçı
Ne
kadar kaydı, nereye kaydı, Pazartesi gününden sonra daha sağlıklı bir hasar
tespiti yapmanın mümkün olacağını zannediyouz. Zannediyoruz çünkü içeriyle
bitmiyor iş, dünya gündeminin de bizden aşağı kalır yanı yok, uluslararası
siyaset arapsaçı.
Koca
koca ülkelerin bir dediği ertesi gününü tutmuyor, bir yaptığı öbürüne uymuyor. Allah
şaşırtmasın, demokrasi-insan hakları havarisi ülkelerden şaşkınlıktan bizim
halkoylamasına katılanlar bile oldu. Nasıl kaçırdılarsa ayarı, bizim Cumhurbaşkanı’nı,
kendi Cumhurbaşkanı sanıyormuş çocukları!
Kimse bizden iyi yapamaz!
‘Kriz çocukları’yız biz, şerbetliyiz. Ne
karışıyorsunuz allasen, sizin aklınız da kalbiniz de yetmez, dayanmaz bu
gerilime. Kaldı ki gündem hızı ve gerilim çıtasında kendi sınırlarımızı
zorlama, yeni rekorlar kırma peşindeyiz biz; en kısa ne kadar sürede, kaça
ayrılabiliriz sınırlarını deniyoruz, ne karışıyorsunuz araya siz? Karıştınız da
ne oldu, kendi karıştığınızla kaldınız. Kimse bizden daha iyi ve hızlı ayrışma
bahanesi bulamaz kardeşim!
3
yıllık seçim ve olaylar sürecinde istim tutmuş zihinlerimiz, fazla soğumadan
halkoylaması aşamasına geçildi.
Gerçek
yanlışa yanlış gerçeğe,
yalan
doğruya doğru yalana karıştı,
alakalı
alakasız yerden konuya dalındı,
seviyede
ölçüler, bir yana bırakıldı,
bu
oylamayla var olan, yeniden doğanlar oldu,
tarafları
birbirine kırdırmakla mahir FETÖ’nün de çabasıyla istim kazanı, gürleye gürleye
son güne geldi.
Kendimizi haşlamadan
Konu
Anayasa’ydı, dedikodu, ağızdalaşı, sokakları inleten marşların gürültüsüne karıştı
içeriği. 1 buçuk ay sabah akşam sözde tartışılan maddeler, karşıtlığın istiminde
kayboldu. Maddeler değil keskin karşıtlık öne çıktı. Dönüp dolaşıp hep
becerdiğimiz gibi... Öyle ki “Kimin dediği olursa olsun ama yüksek bir oy
oranıyla olsun” dedirtti bu ayrışmanın geldiği noktadan ürkenlere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder