16.01.2018 Milliyet - Ankara Gazetesi
Polatlı
bir ‘tarih ansiklopedisidir’ desek az demiş oluruz. Tarıma elverişli coğrafyası
ve toprakları, medeniyetler kurulup yıkılacak denli önemli hale getirmiştir
bölgeyi. Frigya’nın başkenti olmuş, koca koca imparatorluklar, krallıklar göz
dikmiştir o zaman bile çok değerli olan bu tahıl ambarı ve medeniyet merkezine.
Bir
de bunların üstüne Osmanlı’nın 250 yıllık gerileyişinin durdurulduğu,
Kurtuluş’un başladığı, yani yeni devletin ilk harcının atıldığı yer olmuştur
Polatlı-Haymana mevzisi. Anıtlar ve şehitliklere taçlandırılması gereken tarihi
bir direniş timsalidir aynı zamanda. Bir taş ocağı, bunların hiçbirini bilmiyor
ki Birinci Derece SİT Alanı ve Tarihi Milli Park olan bu arazinin en göze
görünür yerini oymakta ısrar edebiliyor.
Önce Polatlılı öğrenmeli
Maalesef
94 yıl sonra 8 Şubat 2015’de, ‘Sakarya Meydan Muharebesi Milli Parkı’
ilan edebildik Haymana ile Polatlı arasında kalan 100 kilometrelik cepheyi.
Maalesef çünkü neredeyse bir asır sürmüş jetonumuzun düşmesi, çocuklarımıza
anlatamayışımız. Ama önce Polatlılı öğrenmeli galiba tarihini, neyin üzerinde
oturduğunu.
250 yıllık gerileyişin durdurulduğu Duatepe (Foto: Ahmet Soyak) |
7
düvelin gücüne direndiğimiz çok hayati, çok kanlı bir savaştır Sakarya Meydan
Savaşı. Yokluklar içinde akıl ve azmin zaferidir. Ankaralılar için ayrıca
önemi, en çok şehidi vermiş olmasındandır. Dedelerimizin ninelerimizin
kanlarıyla sulanan bu cephenin taşı, toprağı, tarihilikten öte değer
taşımalıdır artık. Haklarını 94 yıl sonra hatırlamışken uğraştığımız şeye
bakın; taş ocağı.
Demiryoluna taş oluyor
Polatlı-
Gordion (Yassıhöyük) arasında kalan Basrikale mevzileri, bizim son savunma
hattımız üzerindedir. ‘Son’ derken korumak için en çok mücadelenin verildiği,
düşmanı geçirmemek için en çok kanın döküldüğü mevzilerdir yani. Köyü de mevzi
de şehit Yüzbaşı Basri’den almıştır adını. Yine orada şehit olmuştur
kahramanlıklarıyla ünlü Teğmen Ahmet ve takımı.
Asker
kalmamış, yüzbaşı, teğmen çok çok değerli. Yeri geliyor çavuşlar birlik komuta
etmek zorunda kalıyor, öyle bir zaman. Orada, Basrikale’de, öylesi 81
şehidimizin kanı yeni devletin temel harcına karışmıştır.
İşte
bu mevzinin dibine, 2008 yılında hızlı tren demiryollarına taş üretmek için taş
ocağı açıldı. 2012 yılında ocağın çevre izni olmadığı ortaya çıktı ve çalışması
durduruldu. Ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan alınan izinle kısa
bir süre sonra yeniden çalışmaya başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür
ve Turizm Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı Tarihi Milli Park
idaresinin sessizliği içinde harıl harıl çalışıyor taş ocağı.
Harıl harıl maaşallah!.. |
Aman Yunan görmesin
Memlekette
dağ, taş bitmiş, bir orası kalmış. “İznim var” diyor ocak. Hayırlı olsun da
Birinci Derece Tarihi Sit Alanı’nda o izin sana nasıl verilebiliyor? Üstelik 8
Şubat 2015’den beri Tarihi Milli Park Alanı ilan edilmiş o sınırlar içinde, daha
nasıl çalışma yapılabiliyor? Bu koruma kararlarının istisnaları mı var? Devlet
kendiyle böyle milli bir konuda çelişebilir mi?
Kısa
sürdü övüncümüz. Devlet bir asır gecikmiş vefa borcunu ödemeye kalkıp, nihayet
vicdanlarımızı rahatlatacak karar almış, uğraştığımız şeye bak. O gün
vuruştuğumuz Yunan gelse göstermeye utanır insan. Bir millet, tarihi değiştiren
böyle bir direnişe ve savaşa saygı duymayacaksa neye saygı duyar?
Sayın
yetkililer, çıkın Duatepe’ye de Basrikale tarafına bir bakın, milli park,
şehitlikten çok neye benziyor manzara. Bir taş ocağı, taşlarına kurumuş şehit kanından
nasıl daha değerli olabiliyor, bir anlatın bize de.
7 yorum:
Bende madenciyim...Tarihi milli park ilan edilen alanda eğer daha önce maden ocağı izni verilmişse insanları boş yere suclamayin! Malesef Türkiyede madenciyi itip kakmak adet olmuş! Kazanılmış hakları olduğu için bi şey yapamazsınız.Madencinin 50 yıllık alan parasını ödemeyi teklif edin o zaman çıkarlar bence. Ama böyle şehitler üzerinden, mameviyat uzerinden saldirirsaniz bu sizin bilgisiz 've ahmak oldugunuzu gosterir. Madencilik yapilan alanin bozulmasiyla anit yapilan Alan bozulmasi,çiftlik yapılan alanın bozulmasi, ev yapılan tarla yapılan alanın bozulması aynı şeydir.Yani madencinin kepcesi gavur sizin kepceniz melek oyle mi ? Mutlaka o bölgede birilerinin gözü var bence ,madenci girince işlerine gelmemiştir. Araştırın bakın !
50 yıllık alan parasına karşılık tarihi manevi değerimiz sizde haklısınız madenciler ne de olsa bu günkü ekmek parası için her şey mübahtır, gelişmemiş beyinler hep aşırı ekmek yüzünden bu Anadolu'nun kaderi
Evet siz o ekmekten daha fazla yemissinizki kanunun ve hukukun izni olmadan adım bile atmayan madencilerin haklarına tecavüz etmeyi olağan karşılıyor, aşağılıyorsunuz!!! Bumu sizin manevi değerlere saygı anlayışıniz...??? Bakın tecrübelerime dayanarak söylüyorum ne zaman madenci maden izni alıp çalışmaya başlasa mutlaka o alanda başka birilerinin gözü vardır !? Madenciyi yerden yere vurana kadar konuyu az inceleseniz goreceksinizde işinize gelmez !? Yazdıklarımı dikkate bile almamissiniz!? Az ekmek yersek beynimiz çalışır belki daha kolay anlaşırız, meseleyi şipşak cozmussunuz bravo ...
"Madencinin 50 yıllık alan parasını ödemeyi teklif edin o zaman çıkarlar bence" yazmış bir adsız yorumcu kahraman... Kurtuluş savaşının şehit kanı dökülerek kazanıldığı Dua Tepe, Basrikale Tepe, Kara Tepe, Zafer Tepe, Mangal Dağı, Türbe tepe vb. simge yerler haricinde size neden kazıyorsunuz diyen mi var? Koca memlekette kazacak başka yer bulamadınız mı? O şehitler sadece yazarın şehitleri mi ki, ver 50 yıllık parayı çıkalım diyorsunuz. O topraklar "şehit yatağı" yazmış siz ise: " Mutlaka o bölgede birilerinin gözü var bence, madenci girince işlerine gelmemiştir. Araştırın bakın" yazmışsınız. Ne basit ve güncel bir sıyrılma çabası böyle. Tarihe, doğaya, çevreye saygı göstermeyerek elde edeceğiniz kazanç bir gün boğazınıza takılır, bilesiniz...
"Adsız yorumcu kahraman","koca memlekette kazacak baska yer bulamadiniz mi","O şehitler sadece yazarın şehitlerimi ki","Ne basit ve güncel bir sıyrılma çabası böyle","Tarihe,doğaya,çevreye saygı gostermeyerek elde edeceğiniz kazanç bir gün bogaziniza takılır,bilesiniz..." YAZMıŞ AHMET SOYAK adında Büyük KAHRAMAN ! Hitabiniz da küçük görme,aşağılama,bilmislik taslama, ahmaklik ne ararsanız var. İlk yazimdada dediğim gibi madenciyi itip kakmak adet olmuş. Madenci izin almadan kanunsuz, hukuksuz hiç bir alanda çalışmaz, eğer alan daha sonra farklı bir adla anılmaya baslanmissa bu madencinin suçu değildir! Aynı alanda adamin tarlası vardır ! Tavuk çiftliği vardır ! Evi vardır , koyu vardır ! Vs. Şimdi bunlar toprağı kazdiginda şehitler kızmıyor da, madenci kazincami şehitler kızıyor ? Bu nasıl bir mantık!? Valla bu kadar izahtan sonra Aziz şehitlerimizin adını kullanıp hakka el uzatmaya çalışırsanız Sehitler sizin bogaziniza takilir bileziniz !?
Adını yazamayacak kadar korkak bize ahmak demiş. Aynayı tuttuk size efendi; ne derseniz yansır ve kişiliğinizi gösterir. Kepçelerle dağı aşağı indirmekle bir çiftçinin ahırına yağmur çukuru açmasını bir görenle konuşmak bile zaman israfıdır. Ne zamandan beridir yola mıcır sermek madencilik oldu. Her toprağı kazan madenciyse şu amele pazarındaki işçilere bundan böyle madenci mi demeliyiz?
Adını yazamayan korkak kahraman yazmış: " Madenci izin almadan kanunsuz, hukuksuz hiç bir alanda çalışmaz, eğer alan daha sonra farklı bir adla anılmaya baslanmissa bu madencinin suçu değildir!"
Adama sorarlar; Siz Yunan Firması mısınız da Kurtuluş Savaşı'nın verildiği toprakları bilmiyorsunuz ve o yeri Milli Park ilan edilince öğrendiniz?
Utan ve sus. Mili Mücadelenin verildiği toprakların neresi olduğunu bilmiyor ayaklarına yatarak Şehitleri ağzınıza almayınız. Erkekçe, dinimiz-imanımız para deyin ve susunuz.
(Adsız efendi, kimliğinizi saklamayın adam olun konuşalım.)
Adını yazınca cesur yazmayinca korkak he ?! Yazdıklarım zoruna gidiyor değilmi ?! Kanun,hukuk,hak dedikçe aziyorsunuz?! Çünkü siz mevzuatla,kanunla,hukukla değil Aziz Şehitlerin üzerinden konuşmayı tercih ediyorsunuz. Anadolu şehitler diyaridir,her bir karısının ayrı bir hikayesi vardır. Sizin gibiler madenciyi calistirmamak için Aziz şehitleri utanmadan mevzu bahis yapıp hakka el uzatirsiniz. Yine söylüyorum bi gün o madencinin hakkına el uzatmak için adını kullandığınız Aziz şehitler bogaziniza takılacak. Siz adınızı yazdinizda ne oldu haklimi çıktınız! Asıl siz utanin ve susun hakka el uzattiginiz için?! Yani çok şükür bu ülkede kanun var hukuk var...
Yorum Gönder