04.05.2012 Milliyet-Ankara Gazetesi
Bazen “Belediyeler,
siyasetten bağımsız olsa daha mı iyi olur acaba?” diyorum. Her zaman demiyorum,
bazen diyorum. “Valilik gibi, kaymakamlık gibi, herkese eşit mesafede dursalar
daha mı iyi olur?” diye düşünüyorum. Çekişmekten hizmet veremez hale gelen hangi
kurum olsa varoluş nedeninden uzaklaşmış demektir. Gerekçesi ne olursa olsun zarar, olduğu gibi
hizmet bekleyene dokunur. Hele ki tepeden tırnağa hizmet vermekle yükümlü
belediyeler, hizmet vermez hale gelecek duruma düşerse çaresiz kalırız. Çünkü
hiç kimsenin, yasal olarak, kafasına göre hizmetini görme hakkı yoktur. Görev, yasal
düzenlemelerle ilgili kurumlara verilmiştir millet adına.
Eski dostlar!
14 yıl İstanbul’da
yaşadım. 2 yıl önce, sözde geçici olarak Ankara’ya geldiğimde büyük şaşkınlık
yaşamıştım; Bakanlıklar’da, Meclis Kavşağı’yla Olgunlar Sokak arasındaki
kaldırım şaşırtmıştı ilk. 14 yıl önce bozuk bıraktığım kaldırımların, aşağı
yukarı aynı yerindeki oynak, kırık taşlar, yine aynı yerde kırık, döküktü
adeta. Eski bir tanıdıkla karşılaşmış gibi de sevinmiştim hatta içimden! Kızılay’a, oradan Sıhhiye, oradan da Ulus’a
doğru bütün tanıdık kaldırım taşlarıyla selamlaştım. Kızılay’dan Kolej’e ya da
Demirtepe’ye, hep tanıdıklar yerli yerindeydi.
Bazı semtler dün
gibi dururken bazıları, bambaşka bir çehreye kavuşmuştu. Gelişme, neye göre
uğruyordu acaba mahalleden mahalleye? Sıhhiye, Zafer Meydanı, eskisinden de
kötüydü. En kötü kaldırım adayım Kızılay-Kolej arasındadır. Batıkent’te her şey, 14 yıl önce bıraktığımız gibiydi. Dün
gitmiş, ertesi gün gelmiş gibiydim. Betonu tuzla buz olmuş kaldırımı, aynı
yerde duran çukuru selamladım, “Naber kaldırım? Yıllar seni hiç çökertmemiş çukur!”
Kaldırımdaki ağaçlar, budanmamıştı. Eski dostlar, eski dostlar!..
Atılan toplar dolanan ayaklar
‘12 Eylül Gibi
İşhanı’ diye yazdığım SSK İşhanı, Çankaya Belediyesi’yle Büyükşehir Belediyesi’nin
çekişmesi nedeniyle yıkılamıyordu. Bir sokakta altyapı çalışması yapılıyor ama
kapatıldıktan sonra yol, asfaltlanmadan bekliyor, belediyeler topu birbirine
atıyordu. Ergazi, aylarca şikayet etti, hala ediyor. Karanfil Sokak başta, Çankaya
sokakları bir yaz boyunca toz soludu. İçişleri Bakanlığı yanındaki Emniyet
Parkı’na Atatürk Anıtı yapılıyor, birkaç gün önce önünde reklam tabelası yükseliyor, hop kavga
çıkıyordu. Bir belediye, esnafın
şikayeti üzerine bozuk kaldırımı tamir ediyor, diğeri “yetkisini aştı” diye dava
açıyordu. ‘12 metre’ kuralıyla belediyeler, birbirinin ayağına dolanıyordu;
12 metrenin altındaki sokak ve caddeler yerel belediyeye, 12 metre üstündeki
sokak ve cadde düzenleme yetkisi ise Büyükşehir Belediyesi’ne aitti. Akpınar ve
Mamak’ta evler kayıyor, voleybol oynayan
belediyeler, sorumluluğu birbirine atıyordu. Saymakla bitmeyecek yüzlerce çekişme
konusu var. Ortak bir kent bilincinden uzak, kısır çekişme konuları.
6 metrekareye düştü
En son Meşrutiyet
Caddesi’yle Karanfil Sokağı birbirine bağlayan üst geçitin altındaki didişme
“Pes” dedirtti: Yasa dışı olduğunu iddia ettiği geçidin, önce altındaki büfeyi
yıkmış, yerine çiçeklik yapmıştı Çankaya Belediyesi. Büyükşehir Belediyesi’de
gelip, çiçekliği yıkmıştı. 6 metrekarelik bir alana kadar düşmüştü çekişmenin
boyutu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder