30.11.2012 Milliyet-Ankara Gazetesi
Bir trafik polisi, büyün
gün yukarı aşağı yürüyerek düzeni sağlıyordu. Uzun zamandır o polis kayboldu,
günden güne dişi yenmiş fermuar gibi karıştı Kızılay trafiği. Otobüs durakları,
taksilerden yanaşamayan hem otobüslere hem de bekleyen yolculara eziyet oldu.
Otobüs duraklarında müşteri bekleyen taksiler, sonuna kadar zorluyor sabırları.
Taksiden halat
Sabah, işe gidiş
saati. Kızılay Meydanı’nda, dört yandan insan ve araba kalabalığı akıyor. Herkesin
acelesi var. Güvenpark’ın çimlerine, yapraklarına yağan kırağı donmuş, ısıran
soğukta, bir de görünce üşüyor insan. Ulus’tan Sıhhiye’ye tıkanıyor,
Sıhhiye’den Kızılay’a. Bahçeli’den Kızılay’a, Kızılay’dan Dikimevi’ne… Otobüs
duraklarına yanaşan, yanaştığıyla kalmayıp durağın ortasında bekleşen taksiler,
gerilmiş Gordion halatı gibi diziliyor, kesiyor yolları.
Pişkinler durağı
Pişkinleri, durağın
içine girip, bekliyor, azıcık insaflısı açıkta. Dibine dayanan otobüsü tınmayan
pişkinler, yandaki durakları da üzecek kadar ahengi bozuyor. Eğri büğrü yanaşan
otobüs, ardından gelen diğer durağın otobüsüne engel oluyor. Açıkta
bekleyenler, geriye doğru karmakarışık uzayan bir otobüs kuyruğuna dönüşüyor.
Bir pişkin taksi, yolcu alamadan altüst ediyor Güvenpark’ın önünü. Geldiği
halde yanaşamayan otobüsümüzü bekliyoruz. Diğer otobüsler de bizim otobüsün
yanaşmasını. 7-8 durağın yolcusu, bir taksicinin keyfini bekliyor. Yola taşan
otobüsler, işte geriye, Sıhhiye’ye doğru, zaten yığılmış trafiği kilitliyor.
Dürrtt!
55-60 yaşlarındaki
bir beyefendinin sabrı tükeniyor, camına vurup, taksiciye çemkiriyor; “Yürüsene
kardeşim, bu kadar adam seni bekliyor!” Beyefendiye dik dik bakıp, kımıldıyor
taksici. Yapan olmayınca, kendisi düzenliyor vatandaş. Bir de arkadan gelen otobüsü
görür, dibine kadar yanaşmasını bekler, otobüs durana kadar kımıldamaz taksiler
var. ‘Korna bağımlılığı’ diye bir rahatsızlık olabilir; kornayı yemeden katiyen
hareket etmiyor bunlar. Dürrttt!..
Biraz özen bekleniyor
İkinci şeritte
tespih gibi dizili taksiler, arkası bitmeksizin gelmeye devam ediyor. Günün her
saati, Kızılay Kavşağı’nın dört yönüne doğru, bu sahne tekrarlanıyor. “Ekmek
parası” desek ekmeğini kurallara uyup, başkalarına saygı duyarak kazananlara
ayıp olur. Taksiler için ayrılmış ceplere yanaşarak yolcu bekleyen taksiler de
ekmek parası için çalışıyor. Bu durumun tadı, hergün biraz daha kaçıyor, yumuşak
yumuşak anlatmaya çalıştığımız kargaşa, binlerce yolcuyu, yüzlerce otobüs
seferini ilgilendiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder