09.07.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi
Taksim Gezi
Parkı’ndaki gelişmeler, Atatürk Orman Çiftliği(AOÇ)’de olan bitene büyüteç oldu
sanki. AOÇ, Gezi Parkı’nın 92 katı ama Gezi Parkı kadar görünemedi bir türlü
gözümüze. Mustafa Kemal Atatürk, halka bağışlamıştı Atatürk Orman Çiftliği’ni,
halk, kendi Çiftliğine sahip çıkamadı.
Türkiye’ye örnekti
Mustafa Kemal, tarımda,
araştırma geliştirme yapılsın, kendi tohumlarını, toprağını, hayvanlarını daha
verimli kullanabilsin, modern koşullarda üretilmiş sağlıklı besinlerle sağlıklı
nesiller yetiştirilsin diye kurmuştu Çiftliği. Uzun kıtlık dönemlerinin açlık
sefaletine bir daha düşmesin, düşünce de başkasının elinde bakmak zorunda
kalmasın diye kurmuştu. Köhnemiş tarım ve hayvancılık yöntemleri nedeniyle
yaşadığı kötü tecrübeleri, bir daha yaşamasın diye. Bütün Türkiye’ye örnek bir
laboratuardı Çiftlik.
Diğer AOÇ’lar
Üstelik sadece
Ankara’da kurmamıştı; Yalova’da Millet ve Baltacı Çiftlikleri, Silifke’de Tekir
ve Şövalye Çiftlikleri, Dörtyol’da portakal bahçesi ile Karabasamak Çiftliği ve
Tarsus’ta Piloğlu Çiftliği de bu amaçlarla kurulmuştu. Bugün, 7 milyarı geçen
nüfusuyla dünyaya nasıl yiyecek yetişir, onu tartışıyor uzmanlar. Atatürk o
günden bugüne bakmış ama biz önümüzdekini görmemekte ısrar etmişiz. 1953’den
sonra, amacı dışında yapılar kurmak için yarışmışız.
1980’den sonra…
12 Eylül 1980 Askeri
Darbesi’nden sonra tarihinin en yoğun kayıplarını yaşamış AOÇ. Özellikle 80’li
yılların ikinci yarısında en tepeye çıkmış yapılaşma. Bugün 12 bin dönüm olarak
tahmin ediliyor yapılaşmaya açılan arazi. Bunun yaklaşık 9 bin dönümü,
hapishanelerde mahkumlara ceza olarak İstiklal Marşı ve Gençliğe Hitabeyi
okutanlar tarafından açılmış. En Atatürkçüler zamanında yani! 1990’larda bir
frene basma çabası olmuş ama 2006’da çıkan son yasayla frenler tekrar boşaldı,
Şantiye Orman Çiftliği oldu yeni haliyle.
Yasa değişince
5659 sayılı Atatürk
Orman Çiftliği Kuruluş Kanunu’nda, 5524 sayılı Kanunla yapılan değişiklik, imar
planları ve bu planlara uygun hizmetleri, Büyükşehir Belediyesi’ne verdi. Şöyle
bir otoban kıvamında yolla başladı, dünyanın halka en uzak Başbakanlık binası
geldi ardından ve dünyanın en büyük hayvanat bahçesi, en büyük eğlence merkezi
falan diye devam ediyor planlar. Bu Çiftlikler’in hepsi, aynı zamanda halka
açık ve dinlenmesi için tasarlanmıştı ya, eğlence gırla, acıkınca da hayvanat
bahçesindeki hayvanları yeriz artık! Elçilik bile kurulabiliyorsunuz bu
araziye.
Gündemde Çiftlik
Maalesef Gezi Parkı
sayesinde tekrar gündeme gelebilen AOÇ, sosyal medyada yaygın yer bulmaya
başladı. Ayrıca geçtiğimiz 6 Temmuz Cumartesi, Kurutuluş Parkın’da bir forum,
aynı anda Ankara Kulübü’nde bir açık oturum vardı. 12 Temmuz saat 19:00’da,
Çiftlik’teki Atatürk Evi’nin yanında, Başkent Dayanışması Platformu “Benim Adım
Atatürk Orman Çiftliği” etkinliği için toplanacak. Yarın da Milliyet Ankara
Gazetesi’nde, Doçent Doktor Yücel Çağlar’la yaptığımız söyleşiyi
okuyabilirsiniz. Çağlar, Atatürk Orman Çiftliği’ndeki bakış açımıza yeni
fikirler ve ilginç önerileriyle yeni ufuklar açacak(*).
Halka açık,
dinlensin diye tasarlanmış ama bu Çiftlik beni çok yoruyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder