1 Temmuz 2013 Pazartesi

İLÇELER- GÖÇ- TURİZM- İŞKUR


28.06.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi



Ankara’da göç oranı, her geçen yıl katlanarak artıyor. 1-2 yıl içinde bir Polatlı’dan 1 buçuk Polatlı’ya çıktı göç rakamı; geçen yıl 160 bin kişi göçtü başkente. Göçenlerin neredeyse hepsi, yaşadığı köyden, beldeden, ilçeden umudunu kesmiş insanlar. Çiftçilikten hayvancılıktan başka iş bilmiyor ya da eğitim düzeyleri, kentte iş yapmaya pek elverişli değil. Yani büyük şehirdeki sanayide ve ticarette iş bulmak için gerekli niteliklere sahip değiller. Doğduğu yaşadığı topraklarda ekmeği kesilince çaresiz büyük şehre göçüyorlar. Yetmezmiş gibi, bir de büyük şehrin tokadı bekliyor onları. Hiç duymadıkları, bilmedikleri işlerin yapıldığı bambaşka bir alemin içine geliyorlar. Kızgınlıklarına, kızgınlık ekleniyor.



İş ve İŞKUR

İşsizlere iş bulmak için kurulmuş Türkiye İş Kurumu İŞKUR, birkaç yıldır işlevine daha uygun etkinlikler içinde. Yerel yönetimler ya da talebi olan çeşitli kurumlarla işbirliklerine gidiyor. Kurslar açıyor, çalışma yaşamına nitelikli eleman yetiştirmeye, nitelikli olanları daha da geliştirmeye, yetişenleri, ellerindeki hazır işlerle buluşturmaya çalışıyor. Bu kurslara devam edebilmeleri için yol harçlıklarını da vererek. Ancak Ankara’nın 40 bin civarındaki acil eleman ihtiyacına karşın, işle buluşturmada istenen hıza ulaşamıyoruz bir türlü. Önümüzdeki 5 yıl içinde 100 binlere, 10 yıl içinde belki 500 binlere ulaşacak bu rakam. İŞKUR’un, Ankara İli İl İstihdam Ve Mesleki Eğitim Kurulu 2012 Yılı Faaliyet Raporu’na göre Ankara’daki işsiz oranı, yaklaşık yüzde 10 civarında. İstihdam oranı, yüzde 45’i bulmuyor, yüzde 43; çalışabilir kitlenin yarısı. İlçelere dönüyor gözler, olması gerektiği gibi.



İlçeler ve turizm

Yine aynı İŞKUR, Ankara’nın aldığı yoğun göçe ilaç olması için  bir rapor daha yayınlıyor ve ilçelerin, turizm kabiliyetine dikkat çekiyor. İlçelerin, kültür, doğa (ki bunun içinde  yayla, su sporları, dağ ve doğa yürüyüşleri, kuş gözlemleme, bitki inceleme, yamaç paraşütü, mağara gibi başlıklar var), termal, inanç, kamp ve karavan turizmi gibi alanlarda, kaynaklarını değerlendirilmesini öneriyor. Kadınların da kredilerle desteklenerek bu sürecin içine, derhal dahil edilmesi gerektiğine değiniyor. Çünkü yoğun göçün, başkentin arz-talep dengesini hızla bozmaya başladığına parmak basıyor rapor. Bu arada Ankara’daki sektörler arasında ‘turizm’ sayılmıyor, yok. Biz demiştik ama İŞKUR söyleyince daha makbule geçebilir.



‘Taşra kent’
Kasım 2012’de başlamış, her hafta biri olmak üzere Ankara’nın 17 çevre ilçesini dolaşmış, yazı dizisiyle Milliyet Ankara Gazetesi’nde, sizlerle paylaşmıştık. Orada, yeni bir takım yatırımlar ve girişimler olsa da döngüsü bir türlü kırılamayan gidişatı, kendi gözlerimizle de görmüştük. Rapordan duyduğumuzla kalmıyoruz yani. Ankara’nın, Kazan, Beypazarı gibi gelişen istisna ilçelerinin bile daha çok işi ve işe ihtiyacı var. Geçen yıl kaderine kızgın 160 bin insan gelmiş Ankara’ya. Çoğu kısmı umduğunu bulamayınca buradan da göçmüş. ‘Gelişmiş ülke olmak’, insanları taşradan kente taşımak demek değil sadece. Plan ve program içinde yürütmeden, kendi haline bırakırsak çok gelişmiş ‘taşra kentler’ kurabiliriz ancak.

Hiç yorum yok: