30.07.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi
Başta Ankaralı
sanayiciler, tüm Türkiye’nin sanayi camiası bekliyor bu yasayı. Anlaşıldı ki
genelgelerle iyi niyet beyanları, ricalarla olmayacak bu iş, yasalaşması gerek.
Kimse paylaşmak istemiyor, “Hepsi benim cebime girsin” diyor. Belki 10 yıl önce
elimizdeki olanaklar yeterli değildi, parayı sayıyorduk ama artık dünya çapında
firmalarla çalışan, onlara parça üreten küçüklü büyüklü firmalarımız var. Bu
firmalar, yabancı firmaların aldığı
ihalelerde, üretime ortak olmak istiyor. Hem aynı parçaları daha ucuza
üretebildikleri için hem iş alanı yaratmak için hem de teknolojik bilgi ve
altyapılarını sürekli geliştirmeyi sürdürmek için istiyorlar. 1 yıl öncesiyle
bugün arasında bile çok büyük farklar oluştu. Örneğin; 1 yıl önce metro trenlerinin
yüzde 51’ine talipken bugün yüzde 100’üne talip sanayicilerimiz. Kendi
aralarında yeni bağlar kuruyor, yeni oluşumlar geliştiriyorlar.
Ohh kebappp!
Yabancıların aldığı
ihalelerdeki yerli katılıma sanayiciler ‘offset’
diyor. ‘Alım karşılığı iş aktarımı’
diye açıklanıyor ama benim kolayıma ‘yerli katkı’ demek geliyor. Yani 100
milyon (trilyon) liralık ihale almışsa yabancı firma, Türkiye’de üretilebilecek
parçaların Türkiye’de üretilmesi ya da Türkiye’deki firmalardan alım
yapılmasıyla diyelim yüzde 51’i, yani 51 milyonu Türkiye’de kalıyor paranın.
Yarattığı iş olanakları, firmalarımızın kendini geliştirme çabası ve teknolojik gelişmelere uygun bir altyapı
kurmaları da beraberinde geliyor tabii. Dünyada, bizim gibi üretime katılmadan parayı
verip, her şeyi olduğu gibi alan ülke az kaldı. Biz, parası neyse veriyor,
hazırı alıyoruz. Ohhh kebappp!..
Fabrikasız ihale vermiyorlar
Başka ülkeler ne
yapıyormuş derseniz, bakalım: Örneğin Çin 150 Airbus uçak siparişi vermiş ve Çin’de
fabrika kurma şartı koşmuş. 2009 yılında A320 uçak fabrikası kurulmuş üretime
başlamış. Yine 3’üncü büyük uçak imalatçısı Bombardier firması, yolcu uçağı
üretmek için Çin’deki COMAC (Commercial Aircraft of China) firması ile anlaşmış,
C serisi uçak gövdeleri, artık Çin’deki tesislerde üretiliyor. Bu gibi yüksek
teknoloji ürünlerde ‘yerli katkı’ uygulaması, Güney Kore, İsrail, Kanada,
Brezilya gibi ülkelerde dikkatle takip ediliyor. Bu oran yüzde 40-60 arasında
hatta yüzde 100 olarak uygulayanları var.
Türk Hava
Yolları(THY) tarafından 137 adet Airbus, 115 Adet Boeing uçağı için anlaşma
imzalandı. Bu siparişleri 2014-2021 tarihleri arasında alacağız. Bize yaklaşık
olarak 31,2 milyar Dolar’a yani Türk parasıyla 57 milyara, eski parayla 57
katrilyona mal olacak. Anlaşmada, sadece yüzde 6’lık, 3 buçuk milyar liralık
kısmı için ‘yerli katkı payı’ niyet beyanı alınmış. “Niyetimiz yok, canımız
istemiyor” derlerse o 57 milyarın o 3 buçuk milyarını da unutacağız. Yeni iş
alanları açma ve teknoloji geliştirme işleri mafiş, uçaklarınız hayırlı olsun.
Bir soğuk gazoz ısmarlar, alırlar gönlümüzü. 57 katrilyona bir gazozu çok
görecek halleri yok ya! Gazoza kanacak çok yetkilimiz var görünüyor şu
gelişmelere bakınca.
Neye rağmen uygulanmıyor?
Neye rağmen oluyor
bu yabancı ihalelere yerli katkı uygulamasını beceremeyişimiz? Başbakan’ın ve
ilgili Bakanlar’ın genelgelerine, uyarılarına rağmen. İşte birkaçı:
2 Aralık 2008;
2008/20 Sayılı Başbakanlık Genelgesi:
“..4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan “…yerli malı olarak belirlenen malları teklif eden yerli istekliler lehine %15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanması hususlarında idarelerce ihale dokümanına hükümler konulabilir.” hükmünün kamu kurum ve kuruluşlarınca dikkate alınması hususunda; bilgilerini ve kamu yöneticilerinin bu konuda gereken duyarlılığı göstermelerini önemle rica ederim.” İmza: Başbakan Recep Tayip Erdoğan.
6 Eylül 2011; 2011/13 Sayılı Başbakanlık Genelgesi:
".. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki alımlar ile Devlet Malzeme Ofisinden gerçekleştirilecek alımlarda öncelikli olarak Türkiye’de üretilen ürünlerin tercih edilmesini ve kamu kurum ve kuruluşları yöneticilerinin bu konuda gereken duyarlılığı göstermelerini önemle rica ederim." İmza: Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN
5 Haziran 2011; 2011/6 sayılı Başbakanlık
Genelgesi:
“...AB tarafından oluşturulan tüm politikalarda KOBİler'in ihtiyaçlarının ön planda tutulmasını amaçlayan 'Avrupa Küçük İşletmeler Yasası' 25 Haziran 2008 tarihi itibarıyla yürürlüğe konulmuştur. ..bu Yasaya temel teşkil eden 'Önce Küçük Olanı Düşün' prensibi ışığında.. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından; KOBİ’lerle ilgili oluşturulacak her türlü politika, strateji, eylem planı, uygulama, vb. çalışmalarda, yukarıda belirtilen prensiplerin göz önünde bulundurulması, bu çerçevede KOSGEB tarafından gerçekleştirilecek çalışmalara gereken destek ve yardımın sağlanması hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim." İmza: Başbakan
Recep Tayyip ERDOĞAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder