06.11.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi
Müzeye
çevrilen Şarap Fabrikası’ndaki yangın, “Ammann!”
dedirtti. Hep olumsuz haberler bekler olduk çünkü Atatürk Orman Çiftliği’nden
(AOÇ). Dilim dilim, dönümlerce dönüm gidiyor yavaş yavaş. Bir kentin
ortasındaki en güzel yeşil kuşağa, en ciddi tarım ve hayvancılık araştırma
merkezine çeviremedik benzeri olmayan bu araziyi. Rant canavarı, bir kez taktı
çünkü pençesini.
Daha da olumsuz rapor
Daha bu hafta Meclis’e gitmeden önce Sayıştay’ın ‘Atatürk Orman Çiftliği 2014 Yılı Denetim
Raporu’ basına yansımıştı. Geneli eski tas eski hamam, üstüne yeni olumsuz
saptamalar eklenmiş bir rapor. Kamuoyuna ve hukuka kulak verilmediğinin,
bildiğini okumaya devam edildiğinin, önden olmazsa arkadan dolanılmaya devam
edildiğinin raporu olmuş.
7
Ocak 2014’de Milliyet Ankara’da çıkan ‘TokatGibi Rapor’ yazımızda, Sayıştay’ın ‘Atatürk
Orman Çiftliği 2012 Denetleme Raporu’nu incelemiş, konuyu tarihi süreciyle
ayrıntılı ele almaya çalışmıştık. 1950 yılından itibaren bağış koşullarına aykırı
arazi devirlerinden, SİT alanı olmaktan çıkarılıp, TOKİleme aşamasına gelen
kadar işlemiştik konuyu. AOÇ Müdürlüğü’nün açıklamasını da ‘Çiftlik’ten Açıklama Var’ diye
yayınlamıştık.
Genişleme devam ediyor
O
gün de rapor, “AOÇ Müdürlüğü’nün sorunlarının
başında; kiracıların kiraladığı açık ve kapalı alanları sürekli genişletme
eğilimleri ve Müdürlük aleyhine haksız kazanç sağlama girişimleri gelmektedir”
diyerek başlıyordu, bugün de: “AOÇ
Müdürlüğü’nün sorunlarının başında; kiracıların kiraladığı açık ve kapalı
alanları sürekli genişletme eğilimleri ve Müdürlük aleyhine haksız kazanç
sağlama girişimleri gelmektedir. Müdürlüğün kiralık yerlerle ilgili
sorunlarının çözülmesi hususunda yapılan girişimler ve alınan mahkeme
kararlarına karın, yıllarca devam ederek AOÇ’nin önünde engel teşkil eden
tecavüz, tahliye ve kira alacağı sorunlarının üzerine kararlılıkla gidilmesi
gerekmektedir” denmiş raporda.
Bu
raporu daha sonra detaylı inceleyeceğiz ama raporun ‘Müdürlük aleyhine haksız
kazanç sağlama’ ve ‘kiracıların açık ve kapalı alanları genişletme eğilimleri’ saptamaları
iyice öne çıktı geçen zamanda. Raporda da ısrarla altı çizilmiş zaten. AOÇ Müdürlüğü’nün 2014 yılı sonu itibariyle 82’si resmi kurum, 61’i
özel kişi olmak üzere 143 adet kiracısı sayıldıktan sonra “Öte yandan kiracılarla ilgili potansiyel
sorunlardan biri de inşaat, tesis ve işgal suretiyle açık alanların
genişletilmesine ilişkin tasarrufları ve AOÇ arazisinin birinci derece Tarihi
ve Doğal SİT alanı olmasına rağmen Müdürlüğe bildirmeden kapalı alan
yapmalarıdır” denmiş.
Yapılaşmanın
yolu açıldı
8
Temmuz 2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5524 Sayılı Kanun ile 5659
Sayılı Kanun’a ilave edilen ek madde,
“Çiftlik dahilindeki arazilerin, Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın uygun görüşü ile Ankara Büyükşehir
Belediyesi, öncelikle üst ölçekli plan ve koruma amaçlı imar planı ve bunlara
uygun her türlü imar planlarını yapmaya yetkili kılınmıştır” diyordu. En
büyük yapılaşmaların yolunu, bizzat belediye açtı bu yasadan sonra.
Uygulamaya
çalışılan imar planları açılan davalarla durduruldu ama çok geçmeden yenisini
çıkardı Belediye Meclis’i ve uygulamalarına devam etti. Buna karşılık “Yapılan imar planlarının, AOÇ Kuruluş
Kanunu’na, içerdiği tarihi, kültürel ve doğal özelliklerine ayrıca bağış
mektubu esaslarına uygun olmasının sağlanması faydalı olacaktır” dedikten
sonra öneriler kısmında “Kiralama adı altında fiilen devir veya kullanıma
açılmasına yol açacak ve Kanun’a karşı hile anlamına gelecek yöntemler ile
kiraya verilmesi uygulamalarından vazgeçilmesi ve AOÇ arazilerinin Kanun ve
bağış mektubuna uygun olarak korunması ve hak ettiği şekilde değerlendirilmesi
önerilir” diye de eklenmiş.
Tam
‘çiftlik’ olmuş!
‘AOÇ Müdürlüğü Alım-Satım-Kiralama ve Kiraya
Verme İhale
Yönetmeliği’nden tutun, bazı ürünlerin satışından sağlanan net hasılatın, üretim maliyetlerini dahi karşılayamamasına kadar çok başlık var raporda. Hem araziden hem kiradan hem ürünlerinden zarar eder hale gelmiş Çiftlik. Tam ‘çiftlik’ olmuş yani!
Yönetmeliği’nden tutun, bazı ürünlerin satışından sağlanan net hasılatın, üretim maliyetlerini dahi karşılayamamasına kadar çok başlık var raporda. Hem araziden hem kiradan hem ürünlerinden zarar eder hale gelmiş Çiftlik. Tam ‘çiftlik’ olmuş yani!
Çiftlik Müdürlüğü ise kamuya bağlı etkisiz yetkili resmi kurum ama özel şirket aynı zamanda. Hakkında verilen kararlara müdahale edemez bir idari garabet. Şarap Fabrikası’ndaki yangın söndürüldü de için için yakılan Çiftliğin ateşini nasıl söndüreceğiz, hukuk itfaiyesi de çözemedi bir türlü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder