6 Ocak 2016 Çarşamba

ODTÜ İŞİ CİDDİ



05.01.2016 Milliyet-Ankara Gazetesi

Hey benim canım memleketim... Dertsiz başına dert açmakta üstüne olmadığı gibi, elalemin kurcalamasına gerek kalmadan kendi başına dert açmakta pek mahirdir. Bu mahareti gösterenlerin içinde 12 Eylül 1980 öncesini, kardeşin kardeşe düşman edildiği günleri yaşamış insanları görmek afallatıyor adeta. Hafızanız mı zayıf, yoksa yaşanılanlardan ders mi almıyorsunuz?

Unutuluyorsa vay ki vay!
12 gün önce ODTÜ’de namaz kılanlara saldırıldığı haberiyle ürperdik. 12 Eylül öncesini yaşayanlar, bu tür gelişmeleri duyunca ürperir. Bu tür kıvılcımların çıkaracağı yangının sonunu bilemezsiniz çünkü; Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta yaşananlar, bu tür kıvılcımlarla ateşlenmişti. 1977 ile 12 Eylül 1980 arası, bu tür kara lekelerin tarihi oldu. Yapanı inkar etmek zorunda bırakan, yaşayanın hatırlamak istemediği akla zarar günlerdi. Şimdi o günleri yaşayanlar, yaşadıklarını unutabiliyorsa eğer, vay ki vay halimize!

Özensiz haber dili
Haber, kısa bir süre içinde önce bazı internet haber sitelerine düştü. “Mescitte namaz kılan öğrencilere saldırdılar” diyordu. Bu siteler, olan bitene tam hakim olmadan tahriki tahrik edici bir dille veriyordu haberi. Mescite baskın yapıldığı izlenimi edindik. Saldırıya maruz kalan öğrencilerden A.T., yaklaşık 10 gün sonra mescit dolu olduğu için basket sahası civarında namaz kıldıklarını, orada saldırıya uğradıklarını anlatıyordu. Mescitle basket sahası arasında bile ciddi bir tahrik payı var, önemsenmemişti böyle ayrıntılar.

Siyasi demeçler tırmandırdı
Ayrıca ODTÜ’de yüzlerce öğrencinin, ne kadar namaz kılan varsa üzerine saldırdığı izlenimini de edindik ilk haberlerle. Önce 40 kişiydiler, sonra 30, bir tanığın ifadesinde 15 olan kendini bilmezin yaptığı, hatta kasıtla tahrik için yapıldığını 12 Eylül öncesini yaşamış herkesin anlayabileceği bir olay, basın ve siyasilerin katılımıyla tüm ODTÜ’ye mal edildi. İşte bundan sonra, 12 Eylül’ü yaşadığı halde ateşe benzinle gidercesine siyasilerin demeçleri gelmeye başladı. Ürperenlerin, durup beklendiği zamanlardır; nerede duracak, nereye kadar varacak bu işin sonu diye.

Sağolsun kavgada aradan yumruk sallayan fırsatçılar vardır, onlar da ayağına gelmiş fırsatı tepmedi, ağızlarına geleni süzgeçsiz üflediler dışarı. Ayrıca kısa sürede ülkenin her yanından üniversitelerde, saldırıya uğrayan öğrenciler için destek yürüyüşleri yapıldı, büyümeye başladı iş. Bu arada saldırganlar da önce Marksist, sonra solcu, sonra PKK’lı ve örgüt üyesine dönüştü.

40 kişi esir aldı
Hadi 40 olsun, 40 öğrenci, 26 binden fazla kayıtlı öğrencisi, 5 bin civarındaki çalışanıyla koca üniversiteyi esir almış, siyasi tartışmaların hedefine oturtmuştu. Ki bu üniversite, 400 üniversite arasından sıyrılarak, 2015’de dünyanın en iyi 100 üniversitesi içine 85’inci sıradan giren ilk ve tek Türk üniversitesiydi. Bu başarının, çıkan gürültünün hiç olmazsa 10’da 1’i kadar seslendirildiğini duyamadık maalesef. “Biz dertsiz başa derdi severiz” diye boşuna demiyoruz.

Şakası, siyaseti yok
Ortalık durulmuş gözüküyor, umarız devamı gelmez. Şakası, siyaseti yok bu işlerin. 12 Eylül’le de bitmedi zaten, Gazi Mahallesi Olayları, Sivas Katliamı, Gezi Olayları, siyasi suikastlerle devam ediyor tahrikler. Çevremizdeki ve Güneydoğu’daki gelişmelere bakılırsa bölgenin hararetini yükseltmek isteyenler can atıyor birbirimize girmemiz için.

Ve onca kurt havayı dumanlandırıp nasıl çökeriz bunların ümüğüne diye beklerken biz, kendi elimizle kendi ümüğümüze sarılmaya çalışıyoruz. Alıcılarımızın ayarını, bu manzaraya göre yapalım. Yoksa bir kıvılcıma bakar; din iman ateşiyle oynayan, hepimizi kavurur yangınında.

Hiç yorum yok: