12 Ocak 2016 Salı

UNUTTUĞUMUZ BAĞIŞ SENEDİ



12.01.2016 Milliyet-Ankara Gazetesi

Atatürk Orman Çiftliği gündemden düşmüyor. Herkes kendi baktığı taraftan yorumladığı sürece düşmeyecek de. Hatırlayalım, bakalım Mustafa Kemal Atatürk ne demiş çiftliklerini bağışladığı senedinde:

Başvekâlete,
Malum olduğu üzere, ziraat ve zirai iktisat sehasında fenni ve ameli tecrübeler yapmak maksadi ile muhtelif zamanlarda memleketin muhtelif mıntıkalarında müteaddit çiftlikler tesis etmiştim. On üç sene devam eden çetin çalışmaları esnasında faaliyetlerini; bulundukları iklimin yetiştirdiği her çeşit mahsulattan başka, her nevi ziraat sanatlarına da teşmil eden bu müesseseleri ilk senelerden başlayan bütün kazançlarını inkişaflarına sarf ederek, büyük küçük müteaddit fabrika ve imalathaneler tesis etmişler, bütün ziraat makina ve aletlerini yerinde ve faydalı şekilde kullanarak bunların hepsini tamir ve mühim bir kısmını yeniden imal edecek tesisat vücuda getirmişler, yerli ve yabancı bir çok hayvan ırkları üzerinde çift ve mahsul bakımından yaptıkları tetkikler neticesinde, bunların muhitte en elverişli ve verimli olanlarını tesbit etmişler, kooperatif teşkil suretile, veya aynı zahiyette başka suretlerle civar köylerle beraber faydalı şekilde çalışmışlar, bir taraftan da iç ve dış piyasalarda daimi ve sıkı temasta bulunmak sureti ile, faaliyetlerini ve istihsallerini bunların isteklerine uydurmuşlar, ve bu bugün her bakımdan verimli, olgun ve çok kıymetli birer varlık haline gelmişlerdir. Çiftliklerin yerine göre araziyi islah ve tanzim etmek, muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sıhhi yerler, hiylesiz ve nefis gıda maddeleri temin eylemek, bazı yerlerde ihtikarla fiili ve muvaffakiyetli mücadelede bulunmak gibi hizmetleri de bulunmak zikre şayandır.

Bünyelerinde metanetini ve muvaffakiyetlerinin temelini teşkil eden geniş çalışma ve ticari esaslar dahilinde idare edildikleri, ve memleketin mıntıkalarında da, mümesilleri tesis edildiği takdirde, tecrübelerini müsbet iş sahasından alan bu müesseselerin ziraat usullerini düzeltme, istihsalatı arttırma ve köyleri kalkındırma yolunda devletce alınan ve alınacak olan tedbirlerin hüsnü intihap ve inkişafına çok müsait birer amil ve mesnet olacaklarına kani bulunuyorum, ve bu kanaatle, tasarrufum altındaki bu çiftlikleri bütün tesisat, hayvanat ve demirbaşları ile beraber hazineye hediye ediyorum.

Çiftliklerin arazisi ile tesisat ve demirbaşını mücmel olarak gösteren bir liste ilişiktir. Muktazi Kanuni muamelenin yapılmasını dilerim.
II.VI.1937 Kemal Atatürk  (2 Haziran 1937)



Atatürk'ün çiftlikleri bağışladığı senet
Tartışmanın özüne katkısı olmadı

Bir gelişme yokken nedense gündeme geldi; 26. Asliye Hukuk Mahkemesi, Mimarlar, Şehir Plancıları, Peyzaj Mimarları ve Çevre Mühendisleri Odaları tarafından ‘AOÇ arazisine Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Ankapark inşa edilmesi suretiyle Atatürk'ün vasiyetinin ihlal edildiği’ iddiasıyla açtığı davayı, yaklaşık 3 ay önce Ekim ayında reddetmişti. Mahkeme, ‘Anayasa Mahkemesi'nin kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle verdiği emsal kararını’ gerekçe olarak göstermişti. Yani ‘menfaati haleldar olmayan kişinin ya da kişilerin dava açamayacağı’nı ifade ettiği kararı. Uygulamaya değil, dava açana yönelik bir karardı, tartışmanın özüne pek katkısı olmadı nitekim.

Dilek ve temenni mi?
Gündeme getirilmişken epeydir tartıştığımız ama içeriğini unuttuğumuz bağış senedini hatırlatalım dedik. Bir devlet başkanı, kendi mülkünü çoluğuna çocuğuna değil devleti şahsında ve güvencesinde halkına bağışlayacak, bağış senedine yazdıklarını koşul değil, ‘dilek ve temenni’ olarak değerlendireceksiniz. O başkanı anlayamadığınızı, bizim de bundan sonra bağış yaparken devlete güvenemeyeceğimizi mi çıkarmalıyız bu manzaradan?

Hiç yorum yok: