01.04.2016 Milliyet-Ankara Gazetesi
“Kızılay ve çevresi zaten
yok olmak üzereydi. Son yaşananlar da tuzu biberi oldu..
Burası başkent ama 22.30’dan
sonra Kızılay’a ulaşım yok.. Kaldırımlarda yürünmüyor..”
46 yıllık esnafım.
Kızılay’da zaten irtifa kaybı vardı, dibe vurdu. Akşam 8’de, Kızılay’da hayat
duruyor. Çünkü aydınlatma yok. Kızılay’ın en büyük iki sorunu aydınlatmadan
kaynaklı güvenlik sorunu ve işporta sorunu..
Otopark sorunu çözülmeli..” dedi yaşanan bombalama
olaylarından sonra Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci’yle buluşan
esnaf. Katılanlar Kızılay, Ulus, Tunalı Hilmi esnafı.
Bomba asıl neden değil
Çarşı
toparlanamıyor. Ancak bunun tek ve asli nedeni bombalar değil. Esnafın çoğu,
günü kurtarıyordu zaten. Cambaz gibi pamuk ipliği üzerinde durmaya çalışıyor,
evini, arabasını satıp, borç kapatıyordu. İşler zaten iyi değildi. Bombalar,
sorunları altına süpürdüğümüz halının savrulmasına neden oldu, gerçekle
yüzleşmek zorunda kaldık sadece.
Nereden
mi biliyoruz? Milliyet Ankara Gazetesi’nde 30 hafta boyunca süren ve 62 meslek
odamızın sorun ve taleplerini dile getirdiği ‘Söz Esnafın’ yazı dizisini hazırlarken öğrenmiştik. Türkiye çapında
açılan her 4 işletmeden 3’ü kapanıyor, bu oran aynen Ankara için de
geçerliliğini koruyordu. Günü kurtaran, ertesi günü düşünmek istemiyor, kentin
idarecileri de “Kalan sağlar bizimdir”
gibisinden, köklü önlem ve projelerle pek ilgilenmiyordu. Çarşıda patlayan
bombayla bizim de lastik patladı, halının altına süpürdüklerimizle derdimiz
daha da büyüdü şimdi.
Az demişler
Esnafla
buluşmada hep Kızılay konuşmuş gibi olmuş, doğru noktalara da değinmişler ama onlar
bile bu kadar demişse az demiş şikayet olarak. En büyüğünü söylememişler
mesela; şehrin göbeğine açılan her büyük
alışveriş merkezi (AVM), bin 600’ün üzerinde küçük esnaf ve sanatkar
işletmesinin kapanmasına neden oluyor. Araştırma, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar
Odaları Birliği’ne (ANKESOB) ait. Ankara’da AVM sayısı 40’ı geçti, biri de tam
Kızılay’ın göbeğinde.
Sorundan
saymamışlar herhalde, zaten söylemeye gerek olmadan yapılması gerekenleri talep
etmişler yöneticilerden. E biz de bir kısmını 5 yıldır, bir kısmını özellikle 2
yıldır söylüyoruz.
Diyorduk zaten
“Önce
altyapıda uzun vadeli çözümler uygulayın, sonra ucuz, kenti kavrayan ve 24 saat
işleyen bir ulaşım ağını kurun” diyoruz mesela.
Mesela
5 yıldır “Ankara Kalesi, Hamamönü, Ulus
gibi turistik bölgelerin alt yapılarını bitirin, düzenleyin, aydınlatın, güvenliğini
sağlayın” diyoruz.
Yine
5 yıldır “Kale’nin otopark ve tuvalet ihtiyacı, Ulus’tan, Kızılay’dan,
Tunalı’dan daha az değil, turlar ilalllah etti, gelmek istemiyor” diyoruz.
Mesela
başından beri “Markalarımızı oluşturma,
tarihi mekanlarımızı markalaştırma çalışmalarında çok yavaşız, etkinlikler
cılız, turizm ve ticaretin altyapısı çok zayıf” diyoruz.
“Ulusal
ve uluslararası organizasyonlar yapmak, spor tesisleri kurmak, bir an önce fuar
ve kongre alanlarını açmak zorundayız” diyoruz epeydir mesela.
Mesela
“Turistik bölgeler ve Kızılay, Tunalı,
Bahçeli gibi merkezler başta olmak üzere, Ankara yemeği yapan lokantaları
özendirin ve yaygınlaştırın” da diyoruz.
Eh
bir de esnafın güncel olmayan yasa ve yönetmeliklerden çektiğini,
çıraksızlığını, kalfasızlığını düşünün.
Derdim bin iken..
Suçu
bombaya yükleyip, kurtarabilir miyiz esnafı? Telafisi zor biçimde genişletti
bomba, gediğimiz yeterince açıktı zaten.
Bir
of çekse Elmadağ’ı yıkacak esnaf. Zaten derdi çoktu, Yine Gam Yükünün Kervanı Geldi türküsü düşmüyor şimdilerde
dilinden; derdim bin iken bin beşyüz oldu!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder