21.06.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi
“Geçen hafta söyleşiye gittiğimiz Solfasol
köyünden sonra bir güzellik daha yaşadık. Kenara atılmak üzere ama Bağlum’un
eski köy merkezi, özgün köy evleri ve çeşmeleriyle neredeyse bozulmadan
duruyor. Eski Bağlum hakkında fikir sahibi olma, eski köyü koklama fırsatıydı.
Betonarme canavarı, usul usul yaklaşıyor, tepeden kesiyor kerpiç duvarları.
Merkez Camisi’nden öteye geçirmemek lazım” demiştik rahmetli Fehmi
Kılıçarslan’a eski Bağlum’u anlattırdığımız söyleşimizde. Tarih 9 Temmuz 2014.
Bağlumlular kaybeder
Ve
devam etmiştik; “Çok hoş köy evleri var,
turistik olarak değerlendirilmeli mutlaka. Köy kahvaltısına gelelim, 500 yıllık
çeşmelerinden su, asmaların altında çay içelim, tavuklar, kazlar gezsin
ortalıkta, geniş avluların tahta masalarında lezzetli etini tadalım. Ankara’nın
bu kadar yakınında, böyle güzel korunmuş kaç tane 500’ünü aşmış köy
bulacaksınız. Çok yazık olur; eski köy merkezinin kaybı, Bağlumlular’ın en
büyük kaybı olacaktır.”
“Para etmez, elinizde kalır”
Aradan
1 yıl geçmiş geçmemişti, gitmek de nasip olmuyor, bir tanıdık Bağlum’dan
dönmüş, ona sorduk “Köyü gördün mü, ne
kadar güzel” diye. “Yıkmaya
başlamışlar” dedi. “Gazetede bir
haber çıktı burayı korumaya alacaklarmış diye, millet satmaya başladı”
demiş ahali. Bizim “koruyun”
dediğimizi Bağlum uyanıkları çevirmiş, “Korumaya
alınacak, şimdi satmazsanız sonra para etmez, elinizde kalır” demiş,
başlamış alışverişe, başlamışlar yıkmaya.
“Merkez Camisi’nden öteye geçirmemek lazım”
dediğimiz sınırı nihayet aşmış, duvarlarından sarkan asmalarıyla yemyeşil
avlulu sapasağlam kerpiç köy evlerini yıkmaya başlamış, eski usul çamaşırhanesi
de olan üstü kapalı 500’den fazla yaşıyla Yeni Çeşme’nin üstünü yıkıp bozulmaya
açık hale getirmiş, Isıtma Çeşmesi’nin suyunu kurutmuş, muradına ermeye
başlamışlar çok şükür.
500 yaşını aşmış Yeni Çeşme'nin yukarıda eski, aşağıda yeni hali |
Merkeze 20 dakikalık yayla
Keçiören’e
10 dakika, merkeze de 20 diyelim haydi, bin 200 metre rakımlı bir yayla Bağlum.
Şehir insanın aradığı mesire. Etiyle övünür ama çiftçiliği gibi hayvancılığı da
bitmek üzere. Beldenin eski köy kısmında hala tavuklar, ördekler, kazlar
eşiniyordu, yakında tarihe gömeceğiz hepsini. Uyanıkların aklına uyup, altın
yumurtlayacak tavuğunu kesecek Bağlum.
Bizim
önerimiz şöyleydi: Çok bozulmadığı için köyü koruyun, her eve bir işlev
kazandırılsın, birkaçı kahvaltıcı, kimi etini tadabileceğimiz, kimi gözleme
hamur işleri yapılan lokanta olsun, kimi kahve, kimi manav, kasap, köy ürünleri
satılan dükkan olsun, hatta bazı evlerde oturmaya devam etsin köylüsü, biz de haftasonu
hem kahvaltıya mangala hem de alışverişe gelelim Ankara’dan demiştik. Çocuklarımız
20 dakika mesafede gerçek köy yaşamını görsün, özgün mimarisi ile geleneği
göreneği yaşasın, hem de eski Ankara’dan bir laboratuar kalsın bize
korunmuşken.
Yazıklar olsun!
Kafanın
çalışma şekline bakın ki adam bizim iyi niyetli öneriyi tehdide çevirmiş, bu
öneriyi kullanarak rant canavarının betonarme pençesini, bağrına saplamış
Bağlum’un.
Hatırlatalım;
yok ettiğimiz Karapürçek köyüne Kastamonu’dan ev taşıyıp köy kurduk da “Altınköy’de çocuklara köy yaşamını
tanıtıyoruz” diye övünüyoruz şimdi. Oysa Kıbrıs köyünü, Solfasol’ü,
Bağlum’u korusaydık hem de kentin öz kültürünü korumuş olacaktık. Yazıklar
olsun!..
2 dönem belediye başkanlığı da yapan rahmetli Fehmi Kılıçarslan ile eski Bağlum'un son demleriymiş |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder