22 Haziran 2016 Çarşamba

BAĞLUM’UN UYANIKLARI



21.06.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi


Geçen hafta söyleşiye gittiğimiz Solfasol köyünden sonra bir güzellik daha yaşadık. Kenara atılmak üzere ama Bağlum’un eski köy merkezi, özgün köy evleri ve çeşmeleriyle neredeyse bozulmadan duruyor. Eski Bağlum hakkında fikir sahibi olma, eski köyü koklama fırsatıydı. Betonarme canavarı, usul usul yaklaşıyor, tepeden kesiyor kerpiç duvarları. Merkez Camisi’nden öteye geçirmemek lazım” demiştik rahmetli Fehmi Kılıçarslan’a eski Bağlum’u anlattırdığımız söyleşimizde. Tarih 9 Temmuz 2014.

Bağlumlular kaybeder
Ve devam etmiştik; “Çok hoş köy evleri var, turistik olarak değerlendirilmeli mutlaka. Köy kahvaltısına gelelim, 500 yıllık çeşmelerinden su, asmaların altında çay içelim, tavuklar, kazlar gezsin ortalıkta, geniş avluların tahta masalarında lezzetli etini tadalım. Ankara’nın bu kadar yakınında, böyle güzel korunmuş kaç tane 500’ünü aşmış köy bulacaksınız. Çok yazık olur; eski köy merkezinin kaybı, Bağlumlular’ın en büyük kaybı olacaktır.

“Para etmez, elinizde kalır”
Aradan 1 yıl geçmiş geçmemişti, gitmek de nasip olmuyor, bir tanıdık Bağlum’dan dönmüş, ona sorduk “Köyü gördün mü, ne kadar güzel” diye. “Yıkmaya başlamışlar” dedi. “Gazetede bir haber çıktı burayı korumaya alacaklarmış diye, millet satmaya başladı” demiş ahali. Bizim “koruyun” dediğimizi Bağlum uyanıkları çevirmiş, “Korumaya alınacak, şimdi satmazsanız sonra para etmez, elinizde kalır” demiş, başlamış alışverişe, başlamışlar yıkmaya.


Merkez Camisi’nden öteye geçirmemek lazım” dediğimiz sınırı nihayet aşmış, duvarlarından sarkan asmalarıyla yemyeşil avlulu sapasağlam kerpiç köy evlerini yıkmaya başlamış, eski usul çamaşırhanesi de olan üstü kapalı 500’den fazla yaşıyla Yeni Çeşme’nin üstünü yıkıp bozulmaya açık hale getirmiş, Isıtma Çeşmesi’nin suyunu kurutmuş, muradına ermeye başlamışlar çok şükür.

500 yaşını aşmış Yeni Çeşme'nin yukarıda eski, aşağıda yeni hali

Merkeze 20 dakikalık yayla
Keçiören’e 10 dakika, merkeze de 20 diyelim haydi, bin 200 metre rakımlı bir yayla Bağlum. Şehir insanın aradığı mesire. Etiyle övünür ama çiftçiliği gibi hayvancılığı da bitmek üzere. Beldenin eski köy kısmında hala tavuklar, ördekler, kazlar eşiniyordu, yakında tarihe gömeceğiz hepsini. Uyanıkların aklına uyup, altın yumurtlayacak tavuğunu kesecek Bağlum.

Bizim önerimiz şöyleydi: Çok bozulmadığı için köyü koruyun, her eve bir işlev kazandırılsın, birkaçı kahvaltıcı, kimi etini tadabileceğimiz, kimi gözleme hamur işleri yapılan lokanta olsun, kimi kahve, kimi manav, kasap, köy ürünleri satılan dükkan olsun, hatta bazı evlerde oturmaya devam etsin köylüsü, biz de haftasonu hem kahvaltıya mangala hem de alışverişe gelelim Ankara’dan demiştik. Çocuklarımız 20 dakika mesafede gerçek köy yaşamını görsün, özgün mimarisi ile geleneği göreneği yaşasın, hem de eski Ankara’dan bir laboratuar kalsın bize korunmuşken.

Yazıklar olsun!
Kafanın çalışma şekline bakın ki adam bizim iyi niyetli öneriyi tehdide çevirmiş, bu öneriyi kullanarak rant canavarının betonarme pençesini, bağrına saplamış Bağlum’un.

Hatırlatalım; yok ettiğimiz Karapürçek köyüne Kastamonu’dan ev taşıyıp köy kurduk da “Altınköy’de çocuklara köy yaşamını tanıtıyoruz” diye övünüyoruz şimdi. Oysa Kıbrıs köyünü, Solfasol’ü, Bağlum’u korusaydık hem de kentin öz kültürünü korumuş olacaktık. Yazıklar olsun!..

“Koruyalım” derken uyanıkların aklıyla celladına dönüşmüşüz Bağlum’un. O zaman yazıklar olsun kendi eserine de kültürüne de sahip çıkamayan bize, yazıklar olsun meydanı bu uyanıkların aklına bırakan yetkililere.
2 dönem belediye başkanlığı da yapan rahmetli Fehmi Kılıçarslan ile eski Bağlum'un son demleriymiş

Hiç yorum yok: