10.06.2016 Milliyet-Ankara Gazetesi
Kimine
müjde kimine dert oldu; İmrahor Vadisi’ne 11 kilometre boyunca kanal yapılacak,
bozkıra boğaz gelecek. Adı da İmrahor Boğazı mı olur Ankara mı, belli değil.
Mogan Gölü çevresini betonlaştırabilen bir şehiriz, bu plandan ne bekliyoruz o
da belli değil.
25
Mayıs’ta 250 gençle buluşan Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek, 650
hektarlık alana yapılacak proje için “3 ay
sonra ilk kazma vurulacak” dedi. 5 yıl içinde de bitirilmesi planlanıyor.
Yaşayarak göreceğiz
Aynı
belediyenin 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı'nda İmrahor Vadisi, 'ağaçlandırılacak alan', 'özel proje bölgesi' olarak yer
alıyordu. 16 Ocak 2015’de Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi, yeni boğaz
planını kabul etti. Yeni plana göre İmrahor Deresi çevresi park ve yeşil alan olacak,
ayrıca ticaret, konut ve turizm tesisleri inşaatına da açılacaktı. Yeşili mi
betonunu mu çok olacak, dere yatağına yapılaşmanın ne faydaları olacak, dahası
doğanın açmadığı boğazın akıbeti nasıl sonuçlanacak, yaşayarak göreceğiz.
İnşaat
mühendisleri, mimarlar, şehir plancıları biliyordur mutlaka ama bizim ok yaydan
çıktı, görülüyor ki bilmenin şimdilik bize bir yararı olmayacak. Ankaralılar
olarak, olumlu olumsuz, sonuçlarına katlanmaya memur ediliyoruz.
İmrahor Vadisi'ne yapılacak Ankara Boğazı |
Göl Gazinosu da yıkıldı
İşte
bu arada Atatürk Orman Çiftliği’nde Marmara Köşkü’nün yıkıldığını öğrendik, yıkılanlar
yapılanlar için köşemizden ‘AnkaraYenileniyor Mu?’ diye sormuşken 7 Haziran’da, Çubuk Barajı Göl Gazinosu’nun haberi geldi. Marmara Köşkü’nün
yıkılışını tespit eden Ahmet Soyak, bu kez de Göl Gazinosu’nun yerindeki
boşluğu tespit ediyor, çoktan yıkıldığının haberini, tokat gibi çalıyordu
internet sayfasından.
1994’den
beri kirlilik nedeniyle çürümeye terk edilen Çubuk Barajı, 80’inci yaşında
kader arkadaşı meşhur gazinosundan koparılmış, bir zamanların en gözde mesire
yeri 80 yıllık anılardan siliniyor, baraj, Atatürk
Evi’yle baş başa, malum kaderini beklemeye başlıyordu.
Hafızada son demler
Oysa
o güzelim alüvyonlu toprağından su kenarı bir cennet yaratmak vardı. Bir
müzeydi Çubuk Barajı. Ülkenin zor yıllarında, ışık olmuştu Ankara’ya.
Bahçeleriyle nefes olmuş, yüzme havuzlarıyla Fransız Mimar Theo Leveau’nun 1936
yılında bitirilen eseri Çubuk Barajı Göl Gazinosu, kültür olmuştu bozkırın
başkentine.
İşlevi
tamamlanınca yüzüne bile bakılmadı barajın, hiçbir plan, proje geliştirilmedi
tarihi de korumak pahasına. 22 yıl çürüsün diye beklendi. Bir yıldan fazladır
da giriş yasaktı. Dillere destan baraj anıları, gidenle gidecek artık,
silinişin son demleri hafızalardan.
Yeni bile utanacak
Bir bir yıkılıp bazen yenisi yapılarak, bir de boğazlanarak yenileniyor Ankara. Ceket düğmesi gibi kaldı eserleri, gerçek kişiliğini bu düğmelerden anlamaya çalışacağız. Geçmişi olmayan insan gibi tarihi kalmayan başkentte, yeni bile yeniliğinden utanacak yakında.
Fotoğraflar: Ahmet SoyakBir bir yıkılıp bazen yenisi yapılarak, bir de boğazlanarak yenileniyor Ankara. Ceket düğmesi gibi kaldı eserleri, gerçek kişiliğini bu düğmelerden anlamaya çalışacağız. Geçmişi olmayan insan gibi tarihi kalmayan başkentte, yeni bile yeniliğinden utanacak yakında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder