4 Haziran 2016 Cumartesi

SOKAK HAFIZASI



03.06.2016 Milliyet-Ankara Gazetesi


Ankara, sanki genç yaşında alzaymıra yakalandı. Kendi sokak, cadde, bulvar, meydan isimlerini hatırlayamıyor. Git-gel akıllı gibi şehir, sokak hafızası oynak. Yer tarifine başladın mı konferansa dönüyor, anlat anlat bitmiyor.
Efendim Posta Caddesi’nden ki zamanında caddenin başındaki postaneden almıştır adını, yani Vali Doktor Reşit yani son haliyle Cinnah Caddesi’nden çıkarken sağda!..

Bulvar kaçıncı kez yıkıldı
Tarihi bir belge okurken olayın nerede geçtiğini anlayamıyor, fotoğrafa not düşülmüş, neresi olduğunu çıkaramıyorsunuz. Başkentin, sokak, cadde, bulvar, meydan isimleri gibi, kendisi de ziyadesiyle değişmiş ya da değiştirilmiştir çünkü.

Atatürk Bulvarı, kaçıncı kez yıkılıp yapılıyor. Hatta bulvar olmaktan çıkmış, alelade bir cadde, egzoz üretim merkezidir artık. Gelir geçersiniz; vitrin özelliği, yaşam alanı özelliği kalmamıştır. Kişiliksiz yapıların tepesine dikildiği Yenişehir’den birkaç bina kaldı, rant tanrısı, onları da şehvetli bir yıkma arzusuyla yanıp tutuşuyor.

Bağ kopuyor
Her isim değişikliğinde, hatırlanması gereken olay ya da kişiyi de unutuyoruz. Tarihi isimlerin tarihi değeri, tarihi vurgusu kalmıyor. Günlük siyasetin oyuncağına dönüşmüşse bu sefer de her gelenin kendi görüşüne göre değişiklikler yapılabiliyor. Diğer görüş katılmayabilir yani bu yenilenen isme. Oysa sokağın siyaseti ortaktır, oradan herkes geçer.

Oturmuş isimlerin belli aralıklarla ve siyasi rüzgara göre değişmesi, zihinde karmaşa yaratıyor. Sokakla beraber bizim hafıza da siliniyor. Her ne kadar ortak değerler üzerinden isimler verilse de bu kadar sık değişince isimleri, mekanlar, zihinlerimizdeki kalıcı etkisini kaybediyor. Aidiyet duygumuz, bir de böyle zayıflıyor. Karışık kafa, yaşadığı sokakla mahalleyle semtle manevi bağını kopartıyor.

Ankaralılar’ın talebi
Başkentin 84 yaşındaki en eski sivil toplum örgütü Ankara Kulübü’nün yeni bir girişimiyle hatırlamış olduk bu konuları. “Başkentliği canıyla malıyla hak etmiş Ankara’nın sokak, cadde, bulvar ve meydanlarında, birçok Milli Mücadele kahramanı ve ülke tarihine damga vurmuş önderlerinin adı yok. Bu isimlerin Ankara’da yer bulamamasını, büyük üzüntüyle karşılıyoruz” diyorlar.

120 bulvar, 7 bin 579 cadde var Ankara’da. Sokakları meydanlarıyla isim vermeye yeterince yer var diyebiliriz herhalde. Ne kadar acı değil mi; emeğiyle canıyla malıyla bir milletin kaderini değiştiren hemşerilerinin, kendi sokaklarına adını vermeye yer bulamaması?

Yedi yabancının, matematik sayılarının bile var, minnet ve vefa borçlu olduğumuz önderlerin ismi yok. İşte sokak adı deyip bu yüzden geçmemek lazım; bakın sokak hafızasından silinenler, kıymetini bilmemiz, adını taşımamız gereken değerleri, nasıl bizim hafızamızın içinden de ayıklamış değil mi?

Hiç yorum yok: