13 Ağustos 2016 Cumartesi

15 TEMMUZ MİLLİ GÜN OLDU MU?



12.08.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi

Meydanlardakine ara verdik şimdilik, yoksa demokrasi nöbeti her zaman tutulması gereken bir nöbet. Meydanı olmayan başkentte de gün gelir ihtiyaç olurmuş meğer nöbet tutacak meydan ya da meydanlara. Demokrasi, birlik beraberlik, bu yüzden meydan istermiş meğer, her şehir önce meydanını belirleyip bu yüzden etrafına kurulurmuş. Adı meydan kendisi kavşakla zor oluyormuş birlik beraberlik. 27 gün Kızılay Meydanı’nda, bu zorluğu çekti Türkiye’nin her yanından başkente akan vatandaş.

Demek demokrasi nöbetinin ilk koşulunu yerine getirmeli Ankara; başkente yakışır meydanını kurmalı önce.

Kutsamak istiyoruz
15-16 Temmuz 2016 Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi daha soğumadan, meydanların, köprülerin, caddelerin, sokakların, okulların, geçitlerin adını değiştiriyoruz. 15 Temmuz’u, daha olayın en sıcak anları içindeyken anma, vurgulama ihtiyacını duyuyoruz. Çanakkale’yi, Sakarya Meydan Savaşı’nı, Büyük Taarruz’u bilmeyen ya da unutmuş, unutturulmuş nesil, onların 100’de 1’i diyemeyeceğimiz mücadelesini kutsamak istiyor. Kaybettiğimizi sandığımız bir meziyetimizi ülkenin köşe bucağına kadar canlı canlı yaşattı bu millet, mücadelesini taçlandırmak da sonuna kadar hakkı tabii ki.
Genelde mücadele, savaş bittikten sonra ilan edilir, meydanlara, caddelere isimler öyle verilir ama hız çağında hızla bertaraf edilen askeri darbenin panzehiri, aynı hızla yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Alışkanlığımızın aksine, yaşarken sıcakken hakkını vermek, görmek istiyor kahramanlığının bedelini. Bu da kaybettiğimizi sandığımız bir meziyetimizdi; değerbilirdik, vefa borcumuzu unutmazdık.

Torunlara düşen bedel
Bağımsızlığımızın bedelini ödeyen dedelerimizi, ninelerimizi, bugün çok daha iyi anlıyoruzdur belki. 15-16 Temmuz’da da demokrasinin bedelini ödemeye başladı torunları. Biraz çok geç kaldılar ama ödemek üzere kararlı adımlarla yola çıktılar.

Eğer bu yolda devam ederlerse 15 Temmuz milli günümüz olur, şeref ve coşkuyla kutlarız biz de. Olayın sıcaklığında meydan, cadde, köprü isimlerini değiştirmek milli gün olmaya yetmez. Bakın iyi niyetle terör bitecek, kardeşin kardeşe kıyması duracak diye 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’ni alkışlayan halk, milli günü yapmadı o günü. Kandırıldığını anladı ve şimdi lanetle anıyor o darbeyi de darbecileri de.

İhanet temeli olmayana kolay
Bu darbe girişimine bilinçle katılanları, tarih boyunca devlet tarihinin en büyük ihanetlerinden birini yaşattığı için hiç affetmeyecek halk. Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı aşağılayan, hatta olmadığını iddia edenler, vatana ihanet suçlamasıyla tutuklanıyor, yargılanıyor bugün. Çünkü ülkesine, bayrağına, tarihine, atasına, kültürüne saygısı olmayan için ihanet, şeffaf, geçirgen bir kavramdır. Başka ülkelere, tarihlere, kültürlere meyli kolay olur temeli olmayanın.

Beraber ayağa kaldıracağız
Ee hanımlar, efendiler, Çanakkale’nin tırnağı, Kurtuluş Savaşı’nın parmak ucu sayamayacağımız 15 Temmuz’u, hep beraber mücadeleye devam eder, milli günlerimize katarız inşallah. Yöneticilerimizi yasak savanlardan değil de milli günlerine saygılı olanlardan seçer, bu ülkeyi ruhu ve bedeniyle yeniden ayağa kaldırırsak maşallah!

Hiç yorum yok: