18 Ağustos 2016 Perşembe

ANKARA DA YENİLENİR Mİ?



16.08.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi


Kimimizin kabul ettiği, kimimizin kabul etmek istemediği bir dönemden geçiyor ülke. Yenisi kurulmaya çalışılan dünyada figüran olarak değil söz sahibi olarak yerini almak isteyen Türkiye, mücadele ediyor ve ayağına dolanan sayısız engele karşın yenilenmeye çalışıyor. Bu tür kararlar, devlet işidir; yani partiler, liderler, kurumlar üstüdür ve topyekün milletle uygulanabilir. Becerebilirsek öyle bir prangadan kurtulacağız ki yürüme bandından inip koşmaya başlayacağız inşallah.

İmkansızmış koşmamız
Öyle böyle bir pranga değilmiş ama; özellikle son 20-25 yıldır, sinsice bağlanmış çok ağır ve büyük bir prangayla yaşıyormuşuz. Ne zaman koşacak olsak zincir geriliyor, o yüzden duruyormuşuz. Prangayı hissettirmemek için de yürüme bandına bindirmişler bizi, yürüyor ama o yüzden hiçbir yere gidemiyormuşuz. Türkiye büyüdükçe onunla büyüyen bir FETÖ prangası varmış, onu çözmeden imkansızmış meğer koşmamız.

Millet akar yolunu bulur
Türkiye’nin kendini yenilemesi için bu ağır ve büyük prangadan kurtulması, diğerlerinden kurtulmasının başlangıcı olacak. Yenilenme talebi derinden gelen toplumsal bir talep ve prangaları yüzünden uzun zamandır toplumun gerisinde kalmıştı devlet. Çağa uygun eğitim, çağa uygun üretim, çağa uygun yasalar istiyor o prangalarını sürüyerek bile olsa koşma hayalinden vazgeçmeyen toplum. Bu gücün doğru idare edilmeye, yönlendirilmeye ihtiyacı var.

Topyekün mücadelelerde, başta siyasiler, bürokratından iş camiasına kadar, toplumun ulaşmak istediği hedefin beraberce yolunu açmaktır görevleri. Millet su gibidir, akar, denize kavuşacağı yolu bulur zaten.

Fakirin umutları
Eh bu yenilenme yoluna girmişken fakirin umudu, bu bizim başkent olan Ankara’da yenilenir mi acaba?
-Seçildiği kentin tanımadığı, o kentle hiç ilgilenmeyen milletvekilleri, bakanlar, tarihe gömülür mü acaba?
- Kireçlenmiş idari yapısı ve kurumlarını, ataleti yaşam biçimi haline getirmiş bürokratlarını, dağınık ve etkisiz sivil toplum örgütlerini, canlandırmak mümkün olabilir mi acaba?
- Altyapısı yenilenebilir, üstüne büyük etkinlilere ev sahipliği yapan sosyal, 24 saat yaşayan bir kent kurulabilir mi? Mesela turist görebilir mi bu sokaklar?
- Sanayide atılan stratejik adımlar nihayete erebilir, çocuklarımız, ‘meslek sahibi işsiz’likten kurtulabilir mi?
- Üniversiteler, çitlerinden ve duvarların atlayarak, fikriyle de işiyle de topluma önderlik edebilir mi?
- Başkentin geleceğini düşünen, yanlış karar, yatırım ve uygulamalar için uyaran bir lobisi olabilir de ortak aklı kullanmayı öğrenebilir miyiz acaba?

Önce başkenti çözmeli
Böyle daha çok yenilenmeler lazım başkente. Başkent olduğu, medeniyeti sergileyebilmesi için lazım. Başkentini sollamış, çoktan geçmiş şehirler varsa yenilemek lazım o başkenti. Türkiye’nin prangasını ilk Ankara’dan bağlamışlar, zinciri önce başkentten çözmek lazım.

Hiç yorum yok: