09.08.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi
Fetullahçı
Terör Örgütü’nün (FETÖ), asker ve polis içindeki yerleşmesi ön planda. Ülke
savunmasının en gelişmiş silahları bu kurumların elinde ve onu halkına, halkın
Meclis’ine ve devletin hayati kurumlarına karşı kullandıkları için ön
plandalar. Arkasından yargı geliyor. Adalet terazisi olmayan yargı
anlayışlarıyla hayatları söndürdü, söndüremediklerini paramparça ettiler. Ki
bunların bazıları düşman askerine, düşman esirine yapılmayacak acımasızlıkta uygulamalardı.
Neyi kim için yaptığını şaşırmış cemaatin darbe girişimi, usul usul sırtımızdan
sokulan hançerin hızla kalbimize itilmesiydi, kalbe değmeden o eli tuttu
millet.
Türkiye kaybetti
Zamanla
tek tek gündeme gelecekler, resmi kurumlardan ve bakanlıklardanonbinlerce kişi
görevden alındı. Birçoğu tutuklandı bile. Savunma Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve bunlara bağlı
kurumlar gibi bazı kurum ya da bakanlıklar, ülkenin önünü açacak projeler
hazırlıyor, sanayiciye, tüccara, esnafa hedefler gösteriyor fakat ok, bir türlü
istenen hızda hedefe ulaşamıyordu.
Hükümet
istiyor, bakanlık istiyor, ilgili kurum istiyor, sanayici, tüccar, esnaf
istiyor, plan program yapılmış, parası çıkarılmış ama düz yolda anlaşılmaz bir
biçimde araba frenle gidiyor. Dünyanın en tarifi ve algılaması zor iş hayatı Türkiye’de;
gelişmiş teknolojiye, geleceğeyatırım yapmak isteyen pek çok firmayı küstürmüş
ülkeyiz. İşadamları ve firmalar, başına geleni açıklayamamış, çekmiş gitmiştir
kendisi için en verimli gördükleri yatırım ortamından. Türkiye, onlarla beraber
kaybetmiştir.
Mantık zincirleri kopmuş
Ülke
gaza basmak isterken bir ayak da frene basıyor. O bedenin beyni fitne fesat
üretiyor, elleri ülkeyi karıştırıyor, ayakları da frene yükleniyor bir yandan.
Ancak bir ekonomik olgunluğa ulaşan Türkiye, bu ayaklara rağmen ilerleme
kararında ve o ayak frenden kalkmasa da yol alıyor.
Frene
basan ayakları çıldırtan bir şey bu. Güneydoğumuz’daki işgal hamlesi, Türkiye
gibi bir ülkede girişilen böylesi ilkel darbe girişimi, cinnetin seviyesini
gösteriyor. Hakikaten delirmiş herifler, ‘ilerleme
dursun da nasıl durursa dursun’a gelmiş kafaları. Akıl mantık zincirleri
kopmuş, gelişmiş ülke diye geçinirken en gelişmemiş zeka ürünü işlere
kalkışıyorlar. Acizliğin hezeyanı, doğru yolda olduğumuzun göstergesidir.
Peki
onlar kadar onbinlercesi tespit edilen, tutuklanan FETÖ üyelerinin, frene basan
ayakta etkisi yok mudur? Kendi ülkesine yaptıklarına bakılırsa fazlasıyla
varmış.
Bu duyarsızlık kasta girer
Bu
köşenin 5 yılı, ülkenin yeni hedefinde meslek okullarının güncellenmesi,
üniversite sanayi işbirliğinin aciliyetini vurgulamakla geçti. 3 yılımızda
tüketici ticaretten, son 1 yıldır çökertilen esnaflıktan şikayet ettik.
Sanayicilerle teknokentlerle esnafla haftalar süren diziler yaptık, kendi
ağızlarından çırılçıplak gerçekleriyle sorunları yansıttık, ‘tık’ gelmedi
ilgili kurumlardan, onların tuzu kuru bürokratlarından. Acayip değil mi?
Çırak
yetişmiyor memlekette çırak, yani ülkeye usta yetişmiyor, devletin taktığı yok.
Ülke çapında yüzbinlerce iyi maaşlı ara eleman ihtiyacı var ki onbinlercesi
Ankara’dadır, devleti, bürokrasisi, seyrediyor kaldırım arşınlayan işsiz
gençlerini. Ama bu kadar duyarsızlık, artık kasta girer.
Kimdir bu frene basanlar?
Organize
sanayi bölgelerinin, yasasından başlayarak yenilenme ve devletle işbirliği içinde
çalışmayı becerme ihtiyacı var. Ticaret, tüketici niteliğinden, ürettiğini
satan niteliğine evrilmesi gerekiyor. Küçük ve orta ölçekli esnafı kollamak
zorundayız, mevzuatını güncellemezsek toplumsal emniyet kemerimizden olmak
üzereyiz.
3
yıldır ödeneği çıkmış Temelli-Malıköy Organize Sanayi Bölgesi’nin yolu
yapılmıyor, 15 yıl olacak suyu bağlanamıyor, 20 dakikalık Kazan’ın sanayi
bölgesi, yol, elektrik kesintisi ve dalgalanmasından mağdur. “Kendi trenimizi metromuzu, tramvayımızı
yaparız” diyor sanayici, takan yok. Çok pahalı tıbbi araç gereci
üreteceğiz, işler ağırdan yürüyor. Yurt dışına malını satacak olanın, burnundan
getiriyoruz satan kadar. Kimdir kardeşim bu frene basan ayaklar?
FETÖcü’den farksızdır
nazarımızda
15
Temmuz’dan sonra devletin kılcal damarlarına sızmış, sinsi sinsi tuzak kuran
bir FETÖ çıktı karşımıza. Gelişmemizin önünde takozmuşlar. Üyesi ya da değil,
her kim ki bizi yolumuzdan frene basarak geciktiriyor, FETÖcü’den farkı yoktur
nazarımızda. O bürokratlar, o üst düzey yöneticiler, o makamlardan derhal
uzaklaştırılsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder