10 Ağustos 2016 Çarşamba

FETÖ GELİŞMENİN TAKOZU MUYDU?



09.08.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi


Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ), asker ve polis içindeki yerleşmesi ön planda. Ülke savunmasının en gelişmiş silahları bu kurumların elinde ve onu halkına, halkın Meclis’ine ve devletin hayati kurumlarına karşı kullandıkları için ön plandalar. Arkasından yargı geliyor. Adalet terazisi olmayan yargı anlayışlarıyla hayatları söndürdü, söndüremediklerini paramparça ettiler. Ki bunların bazıları düşman askerine, düşman esirine yapılmayacak acımasızlıkta uygulamalardı. Neyi kim için yaptığını şaşırmış cemaatin darbe girişimi, usul usul sırtımızdan sokulan hançerin hızla kalbimize itilmesiydi, kalbe değmeden o eli tuttu millet.

Türkiye kaybetti
Zamanla tek tek gündeme gelecekler, resmi kurumlardan ve bakanlıklardanonbinlerce kişi görevden alındı. Birçoğu tutuklandı bile. Savunma Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve bunlara bağlı kurumlar gibi bazı kurum ya da bakanlıklar, ülkenin önünü açacak projeler hazırlıyor, sanayiciye, tüccara, esnafa hedefler gösteriyor fakat ok, bir türlü istenen hızda hedefe ulaşamıyordu.

Hükümet istiyor, bakanlık istiyor, ilgili kurum istiyor, sanayici, tüccar, esnaf istiyor, plan program yapılmış, parası çıkarılmış ama düz yolda anlaşılmaz bir biçimde araba frenle gidiyor. Dünyanın en tarifi ve algılaması zor iş hayatı Türkiye’de; gelişmiş teknolojiye, geleceğeyatırım yapmak isteyen pek çok firmayı küstürmüş ülkeyiz. İşadamları ve firmalar, başına geleni açıklayamamış, çekmiş gitmiştir kendisi için en verimli gördükleri yatırım ortamından. Türkiye, onlarla beraber kaybetmiştir.

Mantık zincirleri kopmuş
Ülke gaza basmak isterken bir ayak da frene basıyor. O bedenin beyni fitne fesat üretiyor, elleri ülkeyi karıştırıyor, ayakları da frene yükleniyor bir yandan. Ancak bir ekonomik olgunluğa ulaşan Türkiye, bu ayaklara rağmen ilerleme kararında ve o ayak frenden kalkmasa da yol alıyor.

Frene basan ayakları çıldırtan bir şey bu. Güneydoğumuz’daki işgal hamlesi, Türkiye gibi bir ülkede girişilen böylesi ilkel darbe girişimi, cinnetin seviyesini gösteriyor. Hakikaten delirmiş herifler, ‘ilerleme dursun da nasıl durursa dursun’a gelmiş kafaları. Akıl mantık zincirleri kopmuş, gelişmiş ülke diye geçinirken en gelişmemiş zeka ürünü işlere kalkışıyorlar. Acizliğin hezeyanı, doğru yolda olduğumuzun göstergesidir.

Peki onlar kadar onbinlercesi tespit edilen, tutuklanan FETÖ üyelerinin, frene basan ayakta etkisi yok mudur? Kendi ülkesine yaptıklarına bakılırsa fazlasıyla varmış.

Bu duyarsızlık kasta girer
Bu köşenin 5 yılı, ülkenin yeni hedefinde meslek okullarının güncellenmesi, üniversite sanayi işbirliğinin aciliyetini vurgulamakla geçti. 3 yılımızda tüketici ticaretten, son 1 yıldır çökertilen esnaflıktan şikayet ettik. Sanayicilerle teknokentlerle esnafla haftalar süren diziler yaptık, kendi ağızlarından çırılçıplak gerçekleriyle sorunları yansıttık, ‘tık’ gelmedi ilgili kurumlardan, onların tuzu kuru bürokratlarından. Acayip değil mi?

Çırak yetişmiyor memlekette çırak, yani ülkeye usta yetişmiyor, devletin taktığı yok. Ülke çapında yüzbinlerce iyi maaşlı ara eleman ihtiyacı var ki onbinlercesi Ankara’dadır, devleti, bürokrasisi, seyrediyor kaldırım arşınlayan işsiz gençlerini. Ama bu kadar duyarsızlık, artık kasta girer.

Kimdir bu frene basanlar?
Organize sanayi bölgelerinin, yasasından başlayarak yenilenme ve devletle işbirliği içinde çalışmayı becerme ihtiyacı var. Ticaret, tüketici niteliğinden, ürettiğini satan niteliğine evrilmesi gerekiyor. Küçük ve orta ölçekli esnafı kollamak zorundayız, mevzuatını güncellemezsek toplumsal emniyet kemerimizden olmak üzereyiz.

3 yıldır ödeneği çıkmış Temelli-Malıköy Organize Sanayi Bölgesi’nin yolu yapılmıyor, 15 yıl olacak suyu bağlanamıyor, 20 dakikalık Kazan’ın sanayi bölgesi, yol, elektrik kesintisi ve dalgalanmasından mağdur. “Kendi trenimizi metromuzu, tramvayımızı yaparız” diyor sanayici, takan yok. Çok pahalı tıbbi araç gereci üreteceğiz, işler ağırdan yürüyor. Yurt dışına malını satacak olanın, burnundan getiriyoruz satan kadar. Kimdir kardeşim bu frene basan ayaklar?

FETÖcü’den farksızdır nazarımızda
15 Temmuz’dan sonra devletin kılcal damarlarına sızmış, sinsi sinsi tuzak kuran bir FETÖ çıktı karşımıza. Gelişmemizin önünde takozmuşlar. Üyesi ya da değil, her kim ki bizi yolumuzdan frene basarak geciktiriyor, FETÖcü’den farkı yoktur nazarımızda. O bürokratlar, o üst düzey yöneticiler, o makamlardan derhal uzaklaştırılsın.

İşte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Uluslararası Yatırımcılarla Yüksek Düzeyli Ekonomi Toplantısı’nda söyledi,”Yatırımcılara zorluk çıkaran, gereksiz yere işleri geciktiren, destek vermeyen kamu görevlilerinin hiçbir mazereti ve bahanesi yoktur. İş dünyasına karşı kamuda söz konusu zorlukları çıkaranlar, ilgili birimlere bildirilsin. Hemen işlerine son verilecektir” dedi.

Hiç yorum yok: