11 Mayıs 2011 Çarşamba

ULAŞILIR BAŞKENT


10.05.2011 Milliyet-Ankara Gazetesi

17 yıldır bitmeyen Ankara Metrosu, nihayet Ulaştırma Bakanlığı’na devredildi. Bakanlığın, metroyu, 2 yılda bitirme sözüne inanıyorum. Neden inanıyorum? Çünkü son bir yılda, Eskişehir ve Konya hızlı tren hatlarını gerçekleştirdiler. Ay sonunda Konya seferleri başlayacak. İstanbul hattında kulaklarımız. İşin içine siyaset karışmazsa bazı hatların, 2 yıldan bile çok önce biteceğine eminim. Sabır Ankara!..



İstanbul inadı

Ankara’nın ulaşım işleri, çok ama çok geç kalmıştır. Hem iç ulaşımı hem de şehir dışıyla ulaşımı… İstanbul’la kısmen çözülen kara ulaşımı dışında hala zor ulaşılır başkente. Hava ve raylı sistemlerle Türkiye’nin her yanına ulaşım, 2011 yılında, yine zayıftır. Türkiye’nin başkentinden, bazı merkez şehirlere uçuşlar, bu yıl başlayabilmiştir ancak. Yurtdışı uçuşlar içinse hala İstanbul’a yüklenmek gibi garip bir inat sürmektedir. Yurt dışına çıkanların yaklaşık yarısını, Anadolu yolcuları oluşturduğu halde.



Turizm ve ulaşım

Ankara Valisi Alaaddin Yüksel’in, ‘turizm’ seçeneğine vurgusu, yavaş yavaş Ankara’nın ileri gelen kurum ve kişilerinde karşılığını buldu düşüncesi oluştu bende. Sağlık, eğitim, fuarcılık ve kültür turizmi için önerilerin, daha yüksek sesle seslendirildiğini duyar oldum. Bu öneriler, TRT Radyosu’ndan, iç ferahlatan akşamüzeri fasılı gibi yayılıyor kulaklarıma. Dinlemek bile dinçleştiriyor.



Turizm’ demek, önce ulaşabilmek, ulaştırabilmek demektir. Birine ‘turist’ diyebilmek için de önce bir yere gitmesi gerekir. Gidebildiği yere gider turist. Hele doygunu, yeni keşifler peşinde koşar, gitmediği yerleri keşfetmek ister. Ulaşım kolaylığı, kendi halkını hızla başkentiyle buluşturur, turistin aklı çeler.



Hızlı trenler, İzmir’e, İskenderun’a, Antalya’ya, Muğla’ya, Diyarbakır’a, Van’a, Erzurum’a, Samsun’a, Tekirdağ’a, Edirne’ye uzansa… Uçaklar, vızır vızır dünya başkentlerine ve ticaret merkezlerine uçsa… Bu ağ, üretilen mallarımızı, hızlı ve ucuz biçimde limanlara ve başka ülkelere ulaştırsa…



Turist Ankara’ya kolay ulaşsa

Antalya’ya inen bir turist, “Trenle 3 saat. Eski Ankara çok güzelmiş. Eşi olmayan Kalesi’ni görür, Kızılcahamam, Ayaş, Haymana kaplıcalarında romatizmalarımızı dindiririz. Beypazarı’nın, kurusu ve yaprak sarmasını tadar, Tuz Gölü’nün eşsiz manzarasında, çıplak ayakla gezinir, fotoğraf çektiririz. Evren’de, dinozorlarla tanışabilir, eşek kulaklı Midas’ın, Büyük İskender’i misafir ettiği Frig başkenti Gordion’u, görmüş oluruz. Meşhur ‘Bilişim Vadisi’ni merak ediyorum; yatırımlarım açısından” diyebilir.



Ucuz ve nitelikli sağlık hizmeti almak için başkenti dolduran yabancıların, ucuz ve nitelikli eğitim almak için Ankara’ya akan öğrencilerin, ‘Bilişim Vadisi’ne, projelerini gerçekleştirmek için doluşan dünya akıllarının, hücumunu hayal ediyorum. Dünya’ya kafa tutmuş başkente, bu trafiği çok yakıştırıyorum. Her açıdan akla ve mantığa yakın buluyorum.



Ankara’yı açın dünyaya

Metronun, Ulaştırma Bakanlığı’na devrinden çok, Ankara-Konya hızlı tren hattı tetikledi heyecanımı; Eskişehir hattı gibi, bitirilmiş bir işi gördüğüm için. Olabiliyormuş demek. İsteyince pek ala yapılabiliyormuş. Diğerlerinin olmaması için bir neden göremiyorum.


Siyasetler ve partiler üstü bir projedir Ankara. Ankara için yapılacaklar da siyasetler ve partiler üstü kabul edilmelidir. Oyları da bu düşünce yönlendirir. Dolmuş, taşmış İstanbul’un, sınırlarını zorlamanın alemi yok. Osmanlı padişahlarının hatasına düşüp, patladığı zaman ülkeyi altüst eden bir irine dönüştürmeyin İstanbul’u. Bir kapı daha açma düşünceniz varsa Ankara’yı açın dünyaya!

Hiç yorum yok: