25 Ağustos 2012 Cumartesi

HAVA ALMAYALIM

24.08.2012 Milliyet-Ankara Gazetesi

Ankara’nın, memleketten ve dünyadan kopuk atar damarları, birer birer bağlanıyor. Yarım yüzyıldan fazladır, karayollarından demir ve havayollarına gelememişti sıra. Ne kendi içinde, ne başka şehirlere ne de başka ülkelere ulaşma arzusu olmayan, içine kapanık, otistik bir kentti. Muhabbeti mi sevmiyor, milleti mi başına sarmak istemiyor, bu iletişim ve ulaşım çağında neyine güveniyor, anlaşılamadı. Ülkenin başkenti, devletin karar ve yürütme merkezi, ulaşılmazdı!

Demiryolunda durum
Neyse ki son yıllardaki gelişmelere bakılırsa insan içine karışmaya karar verdi. Eskişehir ve Konya Hızlı Tren hatlarına kavuşmasıyla günde bin kişiden 8 binlere ulaştı yolcu sayısı. 2013’te İstanbul’a bağlanacak. Bursa, Sivas hatları yolda. İzmir’in ilk adımı atıldı, Afyonkarahisar hattı başladı. 3 yıllık bir sürede, yani 2015 gibi 14 saatlik İzmir yolu, 3 buçuk saate inecek. Öğlen binen, Kale’nin meşhur gün batışıyla yorgunluk kahvesini yudumlayacak!

Havayolunun uçan rakamları
Havayolları, 2006 yılında açılan yeni Esenboğa Havalimanı’yla hareket kazandı. Cır cır böceklerinin türküsü, uçak sesinde daha sık kayboluyor artık. 10 milyon yolcu ağırlama gücüne ulaşan Esenboğa, 3 yıl sonra ‘Avrupa’nın En İyi Havalimanı’ ödülünü aldı. Parmakla gösterilmek yetmez, yeni uçuşlar ve yatırımlarla kalıbına yakıştırmak gerekiyordu. Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, havayolu şirketlerimizle ilişki kurdu ve yeni uçuşlar için talepte bulundu. Hem iç hem dış hatlarda, doğrudan uçulan şehir ve sefer sayısı arttırıldı. Ulaştırma Denizcilik ve Habercilik Bakanlığımız da bu yönde gelen taleplere olumlu karşılık verdi. Sonuç; 5 yılda, 4 buçuk milyondan 8 milyon 700 binlere ulaştı iç hat-dış hat toplam yolcu sayısı. İç hatlar, fışkırdı adeta; 3 milyon 200 binlerden 7 milyon 200 binlere ulaştı. Ne kadar da kapanıkmış başkent içine, pes!

Toplu taşıma ve çeyrek metro
İçine kapanık ama kapandığı içi de sıkkın Ankara’nın. Toplu taşıma, özelikle raylı ulaşım açısından, 2011 yılına hiç yakışmayan altyapısı vardı. Ben değil, Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’den, 10 yıl Japonya tecrübesine dayanan, Doçent Doktor Metin Şenbil hoca söylüyor: “50 kilometre çapındaki kentin, toplu taşıma alt yapısı 5 kilometre çapındaki bir kent kadar. Otomobil öncelikli bir trafiği var” diyor. 2 bin 400 civarında minibüs, 500 kadar halk ve 1800 kadar belediye otobüsü, günde 6 buçuk milyon yolcuyu, taşımaya çalışıyor. Tren garı ve havalimanına uğramayan özgün metromuz, çeyrek haliyle didiniyor.

Biliyorsunuz; metro inşası, Ulaştırma Denizcilik ve Habercilik Bakanlığımız’a devredildi. Bakan Binali Yıldırım, “2014 Mart”ı demişti ama seçimler öne alınınca 2013 Kasım’ına çekti yeni tarihi. Ertesinde, kim demişse artık, yakınıyordu “ Nereden çıkıyor yetişmeyeceği dedikoduları” diye. Komik vallahi; sen, 15 yıl meteor çukuruna dönmüş metro inşaatındaki kurbağaları dinle, çalışma başlayınca da şikayet edeceğin tutsun! Üstelik yüzde 70’inin bittiğini sanırken “Biten yüzde 30, 70’i duruyor metronun” diyen Bakan’a.

Bir rekor bir öneri
Temmuz başıydı. Övünür gibi “İstanbul bir rekora daha imza attı” diye başladı televizyon haberi. Atatürk Havalimanı, bin 119 uçuşla kendi rekorunu kırmış o gün. Hava ulaşımındaki yoğunluğu paylaşmak için şöyle bir öneride bulunmuştu Ankara: Başka bir ülkeye giderken geçici olarak havalimanlarımıza uğrayan uçaklar ya da ülkemizden aktarma yapan yolcular, Esenboğa’ya yönlendirilsin. O yüzden övünülecek bir yan bulamadım rekorda. Hafta başı bir de “İstanbul’a üçüncü havaalanı” haberini duyunca “Hah” dedim ”Yine İstanbul’a alan, bize hava kalıyor!”

Büyük sanayi yatırımlarına girişen ve çok yönlü turizm yatırımlarına hazırlanan Ankara’nın, uçmasını bekliyorduk ama balon gibi değil!

Hiç yorum yok: