24.08.2012 Milliyet-Ankara Gazetesi
Ankara’nın,
memleketten ve dünyadan kopuk atar damarları, birer birer bağlanıyor. Yarım
yüzyıldan fazladır, karayollarından
demir ve havayollarına gelememişti sıra. Ne kendi içinde, ne başka şehirlere ne
de başka ülkelere ulaşma arzusu olmayan, içine kapanık, otistik bir kentti. Muhabbeti
mi sevmiyor, milleti mi başına sarmak istemiyor, bu iletişim ve ulaşım çağında
neyine güveniyor, anlaşılamadı. Ülkenin başkenti, devletin karar ve yürütme
merkezi, ulaşılmazdı!
Demiryolunda durum
Neyse ki son
yıllardaki gelişmelere bakılırsa insan içine karışmaya karar verdi. Eskişehir
ve Konya Hızlı Tren hatlarına kavuşmasıyla günde bin kişiden 8 binlere ulaştı
yolcu sayısı. 2013’te İstanbul’a bağlanacak.
Bursa, Sivas hatları yolda. İzmir’in ilk
adımı atıldı, Afyonkarahisar hattı başladı. 3 yıllık bir sürede, yani 2015 gibi
14 saatlik İzmir yolu, 3 buçuk saate inecek. Öğlen binen, Kale’nin meşhur gün
batışıyla yorgunluk kahvesini yudumlayacak!
Havayolunun uçan rakamları
Havayolları, 2006
yılında açılan yeni Esenboğa Havalimanı’yla hareket kazandı. Cır cır
böceklerinin türküsü, uçak sesinde daha sık kayboluyor artık. 10 milyon yolcu
ağırlama gücüne ulaşan Esenboğa, 3 yıl sonra ‘Avrupa’nın En İyi Havalimanı’
ödülünü aldı. Parmakla gösterilmek yetmez, yeni uçuşlar ve yatırımlarla kalıbına
yakıştırmak gerekiyordu. Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, havayolu
şirketlerimizle ilişki kurdu ve yeni uçuşlar için talepte bulundu. Hem iç hem
dış hatlarda, doğrudan uçulan şehir ve sefer sayısı arttırıldı. Ulaştırma Denizcilik
ve Habercilik Bakanlığımız da bu yönde gelen taleplere olumlu karşılık verdi.
Sonuç; 5 yılda, 4 buçuk milyondan 8 milyon 700 binlere ulaştı iç hat-dış hat
toplam yolcu sayısı. İç hatlar, fışkırdı adeta; 3 milyon 200 binlerden 7 milyon
200 binlere ulaştı. Ne kadar da kapanıkmış başkent içine, pes!
Toplu taşıma ve çeyrek metro
İçine kapanık ama
kapandığı içi de sıkkın Ankara’nın. Toplu taşıma, özelikle raylı ulaşım
açısından, 2011 yılına hiç yakışmayan altyapısı vardı. Ben değil, Gazi
Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’den, 10 yıl Japonya tecrübesine
dayanan, Doçent Doktor Metin Şenbil hoca söylüyor: “50 kilometre çapındaki
kentin, toplu taşıma alt yapısı 5 kilometre çapındaki bir kent kadar. Otomobil
öncelikli bir trafiği var” diyor. 2 bin 400 civarında minibüs, 500 kadar halk
ve 1800 kadar belediye otobüsü, günde 6 buçuk milyon yolcuyu, taşımaya
çalışıyor. Tren garı ve havalimanına uğramayan özgün metromuz, çeyrek haliyle
didiniyor.
Biliyorsunuz; metro
inşası, Ulaştırma Denizcilik ve Habercilik Bakanlığımız’a devredildi. Bakan
Binali Yıldırım, “2014 Mart”ı demişti ama seçimler öne alınınca 2013 Kasım’ına
çekti yeni tarihi. Ertesinde, kim demişse artık, yakınıyordu “ Nereden çıkıyor
yetişmeyeceği dedikoduları” diye. Komik vallahi; sen, 15 yıl meteor çukuruna
dönmüş metro inşaatındaki kurbağaları dinle, çalışma başlayınca da şikayet
edeceğin tutsun! Üstelik yüzde 70’inin bittiğini sanırken “Biten yüzde 30, 70’i
duruyor metronun” diyen Bakan’a.
Bir rekor bir öneri
Temmuz başıydı. Övünür
gibi “İstanbul bir rekora daha imza attı” diye başladı televizyon haberi.
Atatürk Havalimanı, bin 119 uçuşla kendi rekorunu kırmış o gün. Hava
ulaşımındaki yoğunluğu paylaşmak için şöyle bir öneride bulunmuştu Ankara:
Başka bir ülkeye giderken geçici olarak havalimanlarımıza uğrayan uçaklar ya da
ülkemizden aktarma yapan yolcular, Esenboğa’ya yönlendirilsin. O yüzden övünülecek
bir yan bulamadım rekorda. Hafta başı bir de “İstanbul’a üçüncü havaalanı”
haberini duyunca “Hah” dedim ”Yine İstanbul’a alan, bize hava kalıyor!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder