11 Ağustos 2012 Cumartesi

HEDEF ÇOK DESTEK LAZIM

10.08.2012 Milliyet-Ankara Gazetesi

İstanbul’dan bahsetmiştik biraz. Ankara’ya kıyas olsun diye. Örnek alınacak bir kent olmaktan çıkmıştı, o yolda hızla devam ediyor. Düzeni kargaşa olmuş, kafasına göre işleyen bir kent, ne kadar toplasanız, dağınıklığı bitmiyor. Şimdi de hızla bir ucundan diğer ucuna, 100 kilometrelik rant arazisine dönüşüyor.

Zamanlama hatası
Üretimi, geri plana atacak kadar baş döndüren bir rant pastası. Ülkenin sanayi devleri, emlak şirketleri kuruyor ardı ardına. Her şeyi üretmişiz de bitmiş gibi, kaynaklarını, getirisi yüksek arazilerde değerlendirmeyi yeğliyorlar. Daha kendi otomobili, kendi treni, kendi uçağını hatta kendi televizyonunu yapamamış bir ülke, elindeki kaynakları araziye gömüyor. 10 yıl öncesine kadar yeterince sermaye birikimi olmadığından şikayet ederdi işadamlarımız. Olunca da…

İnşaat kötü bir şey mi, değil. Büyük paraların döndüğü inşaatlar, sanayicilerin aklını çelince kötü. Rant, üretimin önünü kesiyor gün be gün. Hele şu dönem, tam tabiriyle bir zamanlama hatası. Önümüzdeki en azından 15 yılı, hem ülke hem dünya açısından, iyi çözümleyemediklerinden korkuyoruz. Önümüz, sıkı bir araştırma-geliştirme, yenileşme ve yenilikleri üretme dönemi. O yüzden de büyük bir zamanlama hatası.

Birbirinden önemli hedefler
Bu hataya, sen düşme Ankara. Sadece son bir yılda, birbirinden önemli hedefler kondu önüne. Örneğin turizm girdi gündemine. Varolanların üzerine 7-8 yeni turizm alanı belirlendi. Hepsi de mantıklı, gelir getirecek yatırım alanları. Sağlık ve eğitim turizmini, bunların arasında saymıyorum bile.

Savunma Sanayisi, en büyük hedefleri koyuyor, yerli üreticileri, yatırımcıları, “bu hedefler için çalışın” diye uyarıyor. Milyarlık yani eski parayla katrilyonluk yatırımlar bunlar. Aynısını pahalı sağlık araçlarının, yerli üretimi için Sağlık Bakanlığı yaptı. Ulaştırma Bakanlığı, sadece metro ve hafif raylı sistemler için uyandırmaya çalıştı; 15 yıl içinde, 18 milyar dolarlık yani eski parayla yaklaşık 32 buçuk katrilyonluk bir pazar bekliyor önümüzde. Hava ulaşımı ve şehirlerarası raylı sistemler yok bu rakamın içinde. Sadece metro ve tramvay pazarımız bu.

Hepsiyle bağlantılı bilişim sektörümüz yatırım bekliyor. Teknoparklarda, üniversitelerimizde ve organize sanayi bölgelerimizde, bulunmuş bir çok fikir yatırıma dönüşmeyi bekliyor. Büyük getirileri olacak yatırımlar bunlar.

Çubuk’ta, 6 ayda, 66 sera kuruldu. Kazan, Sincan ve Çubuk’ta, kesme çiçek tarımı başladı. Kar oranı çok yüksek tarımsal yatırımlardır. Ekilmeyen yüzbinlerce dönüm toprağımız var, açıklaması yok. Hayvancılık Organize Sanayi Bölgemiz kuruluyor, arkası Hayvancılık Borsası.

Aklını başına al Ankara
Takılmış plak gibi tekrarlıyorum ama şunun iyi anlaşılması için; yerli fikirler ve yerli üretim kaynak beklerken bu paraları, toprağa gömmeyelim. Meslek okullarına,  üniversitelere, fabrikalara, tarıma, hayvancılığa, üretime yönlendirelim. Milyonlarca işsiz üniversiteli gencimiz ve kente göçmüş niteliksiz işgücüne yön versin, doğru değerlendirilsin.

Kentsel dönüşüme tamam ama mütevazi yatırımlar çerçevesinde. 250 binden başlayan, 500 bin liradan 1 milyona kadar fiyat biçilen yapılara, mütevazi ya da kentsel dönüşüm diyemiyorum ben. Bir de artık kusma hissi yaratan, hala yenileri planlanan büyük alışveriş merkezleri var. Kentsel değil, rantsal dönüşüm bunlar.

Tarihi hataya düşmüş İstanbul, anladığında dönüşü olmayacak. Sanayicileri aldı ama mesajı alamayan ya da maalesef almak istemeyen yöneticiler, işadamlarımız var Ankara’da. Dünyada benzeri olmayan bir Boğaz’ın ya da Haliç’in yok. Hedefin çokken onlara destek ol, yolun ortasındayken aklını başına al Ankara.

Hiç yorum yok: