21.03.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
Beşevler’de
bir lise var; Gazi Anadolu Teknik Endüstri Meslek Lisesi. Afili
ismiyle 2008-2009 öğretim yılında açılan bir de bölümü var; Raylı
Sistemler Teknolojisi Bölümü. Lise ile Devlet Demiryolları arasında bir ön
sözleşme yapılmış, “İlk iki yıl sizin
mezunlarınızı alacağız” demiş Demiryolları.
2010 yılında ön sözleşme
değiştirilmiş, neyin değiştirildiğini öğrenmek isteyen öğrencilere, Milli
Eğitim Bakanlığı’nın kapısı duvar olmuş. 600 mezun gencimiz, neyin değiştiğini
bile öğrenemeden dımdızlak kalmış ortada. İş garantisiyle başladıkları okul,
işsizlik garantisi olmuş, emekler boşa gitmiş yani!
Ne oldu planlar?
Oysa
dünyanın en demiryolu fakiri ülkelerinden biriyken Türkiye, yüksek hızlı
trenler, 150 yıl gecikse de metrolar ve tramvaylarla tanışıyor. 3 yıldır, başta
Ankara olmak üzere, Türkiye’nin raylı sistemlerdeki gelişmesini, kendi
trenimizi yapmayı konuşuyorduk. 2023 hedeflerimiz yanında gelecek 50 yılın
planlarını yapıyorduk.
İşte
bu meslek okullarından yetişen gençler, bu hedefleri gerçekleştirecek
gençlerdi. Ne değişti bu kadar çabuk, gençlere iş öğretip, işsiz ortada bıraktık
onları? Ne tür bir eğitim anlayışımız ve sistemimiz var, bu sistemle nasıl
dünya arenasına çıkacağız, akıl yetmiyor açıklamaya.
Devamlılık yok
Ekonomik
uygulamalarımız, sert savrulmalar halinde gerçekleşiyor. Birden ayağa kalkıyor,
birden oturuyoruz. Ekonominin ilacı ‘devamlılık’
yok işlerimizde. Bir bakan, bir müsteşar, bir genel müdürle her şey altüst
olabiliyor. Oturmakta gecikenler ayakta, ayağa kalkmakta gecikenler oturduğu
yerde kalıyor. Demem o ki aynı anda kalkıp, aynı anda oturmayı beceremiyoruz.
İşte Gazi Anadolu Teknik Endüstri Meslek Lisesi Raylı
Sistemler Teknolojisi Bölümü mezunları da ayakta bırakılanlardan.
“Baştan aşağı yanlış!”
Seçim sürecimizin sertliği
de tuz biber oldu bu tür gelişmelerin üzerine. Bütün iş dünyası, siyasi
görüşleri fark etmeksizin gelişmelerden fazlasıyla rahatsız. Geçen hafta
yapılan Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği’nin 23. Olağan Genel Kurulu, hangi
sektörde hangi yeni teknolojileri geliştirmek, neyi üretmek gerektiğini konuşup,
geleceği planlayacaklarına birlik, beraberlik temennileriyle geçirdiler
toplantıyı. Kalan kısmında, fabrikaların kapısını açık, tezgâhları çalışır
durumda tutmanın önündeki engellerin yıllardır değişmediğine, Türkiye’nin
yüksek katma değerli ürünler üretemediğine değindi “Her 4 gençten birinin işsiz kalması, yoksulluk, teknolojiyi üretmek
yerine ithalat yolunu tercih etmek gibi sorunlar değişmiyor. Çünkü eğitim
sistemimiz, baştan aşağı yanlış” dediler.
Bunlar da aynı gençler
Yine aynı geçen
hafta Ankara Sanayi Odası Teknik Koleji, daha kurulalı 2 yıl olmadan Yıldız
Teknik Üniversitesi’nin düzenlediği robot yarışması "Yıldız Savaşları"nda, iki dalda birincilik ödülü ve çeşitli
dereceler aldı. “Türkiye Örnek okul”
demiştik, yüzümüzü kara çıkarmadılar. Daha mezun seviyesine gelmeden
başarılarını kutluyoruz. Ne demek istiyoruz yani?
Bu gençlerde değil
sorun, sistemde. Gençlerin aklı, enerjisi var da doğru yönlendiremiyoruz. Ya da
Gazi Anadolu Teknik Endüstri Meslek Lisesi’nde olduğu gibi,
yönlendirdiklerimizi de sahipsiz bırakıyoruz. Güncel müfredatı ve atölyeleri
olmayan meslek okullarından mezun ettiğimiz binlerce öğrenci, iyot gibi ortada
kalıyor. Sonra “Niye teknoloji, niye yüksek
değerli ürünler üretemiyoruz?” diye yalancıktan birbirimize soruyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder