14.03.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
Boylanmış
ağaçlarıyla çok güzel bir bahçeydi. GİMAT’ın içinde kalmış, İstanbul yolunun
kenarında, hengame içinde sessiz sakin bir bahçe. İrfan Şahinbaş Atöyle
Sahnesi’nin bahçesi. Tek gürültüsü kuşların şarkısı. Bir
arkadaşımızın çocuklar için hazırladığı oyunun provalarını görmeye gitmiştik,
bahçeden kalkasım gelmemişti. Bilenler için, Papazın Bağı’nın küçüğü diyeyim. Kendin
girmeye kıyamazsın, dozerler girdi o bahçeye.
Bir gecede oldu bitti |
Bahçede 144 ağaç
Bu
bahçe, Devlet Tiyatroları’nın, 60 yıldır kullandığı 45 dönümlük arazinin 4
dönümlük bir kısmında kalıyor. 4 bin metrekare yani. 30 kavak, 10 dış budak, 10
aylantus, 1 meşe, 5 sedir ve 88 tane karaçam var içinde. Sarmaşıklar, çalılar,
çiçekler hariç. Gece kesilen ağaçlarıyla meşhur Ankara, bir de bu bahçenin
katliamına şahitlik etti işte.
Mahkemenin
durdurma kararı dozeri durduramamış, kuşlar uyurken dalmıştı GİMAT’ın kıyısında
bir ada gibi kalmış cennet parçasına. Kükreyen motoru sessizliği bozdu, yürüdü ağaçların
üzerine. Bir gecede tarih oldu bahçe.
Ağaçlar
telef edildikten sonra da alışık olduğumuz gibi, top ortaya bırakıldı, herkes
birbirinin üzerine atmaya çalıştı yapılan penaltıyı. Bakalım ne olmuş da
oluyormuş İrfan
Şahinbaş Atöyle Sahnesi’nin bahçesinde.
Neler oluyormuş
45
dönümlük arazi, sahibi olmasa da 60 yıldır Devlet Tiyatroları’nın kullanımında.
17 Mayıs 2007’de, Büyükşehir Belediye Meclisi imar değişikliğine gidiyor ve
bölge ‘küçük sanayi alanı’ olarak
değiştiriliyor. Milli Emlak Dairesi araziyi, bir sanayi sitesi kooperatifine
satıyor. İmar değişikliği ve satıştan sonra kooperatif, Yenimahalle
Belediyesi’nin kapısını çalıyor. Evrakları tamamsa ruhsat vermek zorunda
Yenimahalle Belediyesi; veriyor.
Ancak
bu arada Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü durumu fark ediyor ve yeşil alanın
korunması için planın iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açıyor.
Mahkeme yürütmeyi durdurup, ne varmış bu yeşil alanda diye bilirkişi raporu
istiyor. Raporda, ağaçların kuturuna, hacmine kadar ölçülüyor, ağaçların sıhhatli, sağlam olduğu tespit
ediliyor. Kesilecek olursa 6831 sayılı Orman Yasası’nın 116’ıncı maddesine göre
izin alınması gerektiği belirtiliyor. Görüldüğü gibi öyle olmuyor, mahkeme
kararına uyulmadan, Ankara Orman İşletme Müdürlüğü’nden izin alınmadan dozer,
marşa basıyor. Olan bu.
Ağaçlar altında çay içilen kameriyeler |
Ne cesaret!
Oysa
arazinin Devlet Tiyatroları’na ait olmaması bir yanlışa devam etmeyi
gerektirmiyor. İmar değişikliği yapılırken 4 dönümlük arazinin, İrfan Şahinbaş Atöyle
Sahnesi’nin bahçesi
olduğu bilinmiyor muydu? Dönüm mü bitti Ankara’da, tiyatronun dibine sanayi
bölgesi yapılıyor. Öte yandan mahkeme kararı varken o dozer, hangi cesaretle
girebiliyor o bahçeye? Hukuken haklı bile olsanız, yeşile kıymak vicdanen rahatsız
eder insanı, “Yanlış yapmışız, planı düzeltelim”
denir.
Bu
tavır alışkanlık oldu Ankara’da. Mahkeme kararı, izin mizin dinlemeyen bir oldu
bitti tavrı. Bir yandan dünya paralar döküp parklar yapmaya çalışırken öte
yandan olan yeşile kıyım seviyesinde acımasız olmayı algılayamıyor akıl. Güç
gösterisi sanki. Hem de başkentte, devletin merkezinde!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder