25.03.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
“Adalet tecelli etti” diyebilir miyiz? Geciken
adaletiyle ünlü ülkede, hukukçuların ağzından düşmeyen bir cümledir; ”Geciken adalet adalet değildir.”
Davacılar:
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Şehir
Plancıları Odası, Ziraat Mühendisleri Odası ve Ankara Barosu.
Davalılar:
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Kültür
ve Turizm Bakanlığı.
Geciken karar
Dava
sonunda Ankara 5’inci İdare Mahkemesi’nin kararı: Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazilerinde yeni Başbakanlık binası,
Ankapark projesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kongre ve Kültür Merkezi Sosyal
Tesisleri, yeni Çiftlik Bulvarı, otoyollar, kavşaklar, sanayi ve depolama
tesislerinin dönüştürülmesi ile yeşil ve rekreasyon alanları yapılmasını
öngören imar planı değişikliklerinin yürütmesinin oybirliğiyle durdurulmasına...
Kararda,
Atatürk'ün 11 Haziran 1937'de Hazine'ye bağışladığı 52 bin dönüm arazinin, 68
yılda yapılan kanun değişiklikleriyle toplam 23 bin 971 dönüme denk gelen yüzde
42'sinin amaç dışı kullanımına imkân tanındığına da değiniliyor.
Böyleydi.. |
böyle oldu... |
Bağışa aykırı planlar
Ayrıca
şu saptama yer alıyor kararda: 2006'da AOÇ Kanunu’nda yapılan değişiklikle
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın uygun görüşü ile Ankara Büyükşehir
Belediyesi'ne AOÇ alanlarıyla ilgili her türlü imar değişikliği yapma yetkisi
tanındığı, 2007 tarihli imar planı değişikliklerinin yargı tarafından iptal
edilmesinden sonra yeni bir imar planının yapıldığı ve yeni imar planında yüzde
28.64'e düşürülen tarım oranının, Atatürk'ün şartlı bağışına aykırı bir durum
oluşturduğu...
Atatürk Orman Çiftliği’ne
müdahale,
bağıştan 2 yıl sonra, ilk 1939 yılında Bira Fabrikası’nın
3697 sayılı Kanunla Tekel Genel Müdürlüğü’ne devredilmesiyle başlar. 1950 yılında çıkarılan 5659 sayılı Kanunla Atatürk Orman Çiftliği arazilerinin korunması amaçlanmasına karşın, özellikle 1950-1960
yılları arasında çıkartılan özel kanunlarla 14.541 dönüm arazi kamu ve özel kuruluşlara satılır.
Mülkiyet hep
Çiftliğindir
Bunlar koşullu ve bağış amacına uygunluk gösteren satışlardır. “Satış” deniyor ama kimse, kamu kurumu
bile olsa, arazinin sahibi olamaz. Mülkiyet, sonsuza kadar Çiftliğindir. Amaca,
bağış koşullarına uygun işler yapacak kişi ya da kurumlara kiraya verilir.
1950-60 arasında yoğunlaşan kiralamalarla tırtık tırtık küçülen
arazi, bugünkü haline, 33 bin dönüme küçülür. Son yapılan ve yapılması
düşünülen inşaatlar dahil değil bu rakama.
Yasa çıkarılmış olabilir ama zaten koşullu vasiyetlerde, amaç dışı
kullanıma yönelik yasa çıkarılamaz. Arazi tahsisleri yapılabilir ve o arazi
üzerinde, sadece bağış koşullarına uygun işler yapılabilir. Mahkemenin, dikkat
çektiği 2007’den sonra yapılan imar değişiklikleriyse akıldan bile geçmemesi
gereken değişiklikler. Ancak akıldan geçmekle kalmadı Meclis, Büyükşehir
Belediye Meclisi derken her yerden geçti. Trilyonluk (katrilyon), inşaatlar
yükseliyor üzerinde.
Yeni Başbakanlık binası ve geride Ankapark inşaatı |
Başkan’ın
tepkisi
Ankara
5’inci İdare Mahkemesi’nin kararı üzerine Büyükşehir Belediye Başkanı
Melih Gökçek, “Bana köprüleri, alt-üst
geçitleri yaptırmıyorlardı, ben, bugüne kadar hepsini yaptım. Onları nasıl
yaptıysam bunu da öyle yaparım. İlla ki yaparım. Yasalara uygun hale getirir,
yaparım “ demişti. Dün, eklemeler yaparak devam etti; ”500 milyon (trilyon) harcandı Ankapark’a, bu paradan vazgeçemeyiz. Bir
kanun çıkarılır, iş otomatik çözülmüş olur. 3 tane bilirkişinin keyfi için iş
yarım mı kalacak?”
Vasiyet insan
hakkıdır
Çiftlik bağışlanmıştır, her şeyden önce bağış koşullarına aykırı
yasa çıkarılamaz. Ve bağış insan hakkıdır, insan hakları, anayasaların da üzerindedir.
‘3 tane bilirkişi’ ve davacı meslek
odalarının keyfinden önce savcıların keyfiyetiyle ilgilidir. Dahası vasiyetini
çiğnediğimiz kişi, Mustafa Kemal Atatürk’tür; devletin kurucusu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder