27.05.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
Bir
devletin devlet olabilme gerekçesi, daha kısa anlatılamazdı. Devlet, insan
içindir, bu kadar basit. ‘İnsan devlet
için’e dönerse ikisi de yaşamaz. Memnun insan düzenine sahip çıkar,
dayanışmayla güçlü toplum olur, toplum güçlüyse insan da devlet de yaşar.
Çöküşün nedenidir
Sözün
sahibi, İslam bilgini, Ahi şeyhi, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman
Gazi'nin kayınbabası, kurulacak Osmanlı Devleti’nin kılavuzlarından Şeyh
Edebali. Kayı aşiretinin beyliğine seçilen Osman Gazi’ye, beyliğin başına
geçince öğütlerde bulunur. Öğütler kısa ve özdür ancak bütün bir devlet kavramını
ve idaresini özetler. Osmanlı İmparatorluğu, o temelin üzerinde, 700 yıl yaşar.
Öğüt
tersine dönüp, ‘insan devlet için’
olmaya, padişah devlet sayılmaya başlanınca çöküşten kaçılamaz. İnsanları
yaşatması gereken önder, kendini yaşatma derdine düşünce, kendi de insan da
devlet de yaşayamaz. Dev imparatorluk çınarının çatırdaya çatırdaya yıkılışı,
neredeyse 100 yıl sürer. Kurtların kemirmesinden başlasak 300 yıl. Devlet,
insan için olmaktan çıkmıştır çünkü. Cumhuriyet’le yeni bir devlet kurduk, onun
da ömrünü kısaltmakta yarışıyoruz sanki.
Lafı
uzattık ama bazı işler, bazı konuların hatırlanması için fırsat oluyor, balık
gibi de yaşamamak lazım.
Ankara
Valiliği de öyle yapmış, sosyal projelerini anımsatma gereği duymuş. Devletin
elinin, insanın sırtına dokunduğu projeler. Unuttuğumuz, umursamadığımız
dayanışma kültürünün canlanma göstergesi belki bu projeler.
Kimsesizlerin kimsesi
Daha
önce de pek çok kez değindiğimiz Kimsesizler Oteli örneğin; sokak köşelerinde
kıvrılan, evsiz barksız, sahipsiz vatandaşlarımız, bu otelde ağırlanıyor. 24
saat ihtiyaçları görülüyor. Beslenmeden temizliğe, kıyafetinden sağlığa, işini
yakınlarını bulmaya kadar ilgileniyor Valilik. 3 bin 500’e yakın kimsesizimiz
yararlanmış bu otelden. Kışın ayazında, sanki ciğerim sökülüyordu karşılaştığım
zaman. Kimsesizlerin kimsesi oldular, insanlığımızı hatırladık onlara sahip
çıkıldığını görünce.
Hastane misafirhanesi
Diğer
proje, Onkoloji Hastanesi Misafirhanesi’ydi. Özellikle şehir dışından gelen
hasta yakınları, maddi olanaksızlıklar nedeniyle sokaklarda sabahlıyor,
hastaları kadar perişan oluyordu hastane çevresinde. 7 Eylül 2010’da,
misafirhaneyle kalacak yer ve yemek ihtiyaçları görülmeye başlandı. Şimdiye
kadar yaklaşık 16 bin kişi yararlanmış bu olanaktan.
Tek bir tuş uzakta
Bir
başka proje, sürekli hastalığı olanların, yaşlı ve engellilerin evde
desteklenmesini sağlayan Yaşam Destek Merkezi’ydi. Özellikle kimsesiz, zor
durumdaki yaşlılarımızı, başkentin ortasında, çaresizlikten kurtaran bir yardım
eli oldu. Tek bir tuşa basarak yardım çağırabiliyor, destek ekibinden önce
komşuları bile harekete geçmiş oluyor artık.
Halk günü
Ve
her hafta düzenlenen Halk Günü. O gün halk, sorunlarını devlete iletiyor. Kamu
kurum ve kuruluşlarından temsilcilerin hazır bulunduğu toplantılarda, birinci
elden aktarılan sorunlar, çözülmek üzere
kayda alınıyor. Yaklaşık 4 bin 700 kişi derdine derman bulmuş Halk Günü
sayesinde.
Yüzümüze söylemeden
Ankara
Valiliği, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel öncülüğünde başlattı bu çalışmaları. Devletin
devletliğini, insan için olduğunu hatırladık. Koltukların rahatlığıyla rehavete
kapılıp, unutanlar da hatırlasa keşke; “İnsanı
yaşat ki devlet yaşasın.” Tarihimiz, bilgeler ve damıtılmış öz sözleriyle
dolu, illa yüzümüze mi söylemesi lazım Şeyh Edebaliler’in.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder