15 Mayıs 2014 Perşembe

NO ULAŞIM NO TURİZM



13.05.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi

Türkçe anlatamıyoruz, ‘Yes-No’ Tarzan İngilizcesi’yle deneyelim. ‘No’ dünyanın pek çok dilinde ‘Hayır’ anlamına geliyor. Söyleyince bir terslik olduğunu, turistler hemen anlar.

– No ulaşım!

- Ulasim?

- Transporteyşın (Transportation)

- Aaa yeeeesss!

‘Turizm’, neredeyse bütün dünya dillerinde aynı söyleniyor, cümlenin gerisini getirirler, söylemeye gerek yok.



Sinyalizasyon-entegrassyooonn!

İşte bir elalemle 4 sözcükte anlaşmış olduk. Ankara’nın başkent oluşunun üzerinden 91 yıl geçmiş, kendi dilimizde anlaşamadığımız için, hala “Ulaşım olmazsa turizm olmaz” falan diye cümle kurmak zorunda kalıyoruz.



Dün yani 12 Mayıs 2014 itibariyle Kızılay’dan Sincan ve Çayyolu’na, metro hatlarının son saatleri yaklaşık birer saat geri çekildi. Metronun sinyalizasyon sistemleri entegre edilecekmiş.



Entegre’ derken uyumlaştırma mı demek isteniyor, emin değiliz. Bu durumda “Zamanında düşünülmemiş de uyumsuzu mu yapılmış?” sorusu, akıldan geçecek ilk sorudur. Yoksa “Yeni açılan metro hatlarını eksik yapmıştık” mı demeye geliyor, onu da bilmiyoruz. Birer saat geri çektik, “sinyalizasyon, entegrasyon” o kadar. Bir cümle içinde ‘sinyalizasyon, entegrasyon’ geçince bırak soru sormayı, korkar insan. İlk duyduğumuzdan beri cümleten ürperiyoruz metromuhipleri olarak!



İlla eve tıkacaklar

Yıl sonuna kadar sürecekmiş sinyalizasyon-entgerasyon ki yılsonu, Aralık ayı oluyor. Hiçbir masraftan kaçınmadım, hesapladım efendim; toplamda 233 saat erken gideceğiz eve. 9,7083 gün ediyor, yuvarlak 10 gün diyelim. 10 günlük iş için yaklaşık 7 ay kışla hayatı yaşayacağız. 24 saat ulaşım beklerken olandan da 1 saat kaybedeceğiz. İnsaflı davranmış, geçen hafta ‘21 Saat Ulaşım’ hesabı yapmıştık ama boşuna meşgul etmişiz aklımızı. İlla Ankaralı’yı evlere tıkacaklar.



Yakında diğer nedenleri de irdeleyeceğiz ama şimdilik şu kadarını söyleyelim; bu şehirde turizm yoksa nedenlerinden biri de ulaşımdır. Havaalanı’ndan, Gar’dan, AŞTİ’den başlayarak günlük yaşamın içine sindirilmiştir ulaşımsızlık. İstanbul’da sabaha kadar şehrin tozunu attırırken Ankara’da, mesai saatleri içinde yaşayabilirsiniz. Hadi size bir kıyak, gece 10’a kadar yiyip, içip, eğlenin. Sonra dooğru evlere. Geç olmadan yatın, iş çıkarmayın başımıza.


Bozkır dikeni başkent

Bizi zoraki memur ettiniz, turistin günahı ne? İnsan olmayan sokakta, yaşamayan şehirde dolaşılır mı? Erkenden oteline kapanacaksa size niye gelsin? İstanbul’u da geçtim, işte burnumuzun dibinde Eskişehir, oraya gider. Gidiyor da zaten. Ankaralılar bile gıptayla Eskişehir’in şenlik sokaklarını, gece hayatını anlatıyor birbirine.



Ankaralıysa “Hadi kalkalım” telaşında, aklı, bütçesinde onarılmaz bir cari açık yaratacak taksi parasında.

- Yaşıyor musun?

- Nefes alıyoruz işte!


Metro saatlerinin, hele ki 7 ay boyunca, birer saat geri alınması, ulaşımın 2014 yılında, Ankara bünyesine uyumlaşamadığını gösterir. Kent yaşamının birinci kuralı, hala işlemiyor demektir. Ankara’da, yerlisi dolaşamazken tur şirketleri, turisti niye bu şehre getirsin? No Ulaşım No Turizm ot sınıfından bozkır dikeni bir başkent centılmın!

Hiç yorum yok: