21.07.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi
Raylı
ulaşım hatları, birbirine bağlamamış bir kent Ankara. Nereden anlıyoruz;
Kızılay ve Ulus’a gitmeden çevre mahalle ya da ilçelere gidemeyişimizden.
Sincan ve Çayyolu hatları bitti ama örneğin Sincan’dan, Kızılay’dan çok daha
yakın olan Çayyolu’na gidemiyorsunuz. Kızılay üzerinden 2 metro değiştirip,
resmen 1 buçuk saat süren bir ‘U’
çiziyorsunuz. Hatlar bağlı olsa 10 dakika sürerdi.
Başımıza dert oldu
Bırakın
hatların bağlı olmasını, yeni açılan Sincan ve Çayyolu hatları, üstüne başımıza
dert oldu. Metro seferleri, gece 11’de bitiyor 14 aydır. Esnafın çoğu,
çalışanları yetişecek diye dükkanı erken kapatıyor. Oteller, vardiya düzenini
bozdu. Biz vatandaşlar da gece saat 11’e kadar gezebiliyoruz kışlakent
Ankara’da, sonra tıpış tıpış eve.
Yeni
metro hatları nedeniyle otobüs hatları kısaltıldı ama o da plansız programsız
yapıldığı için semtlerde eziyet ringi olarak devam ediyor. Kişisel araçlar,
minibüs ve halk otobüsleri tercih ediliyor, böylece trafiğe pek de faydası
olmamış olmuyor yeni metro hatlarının. Eskişehir yolundaki trafik yoğunluğunda,
pek bir değişme yok. Keçiören hattı bitince benzer sürprizler beklemiyordur
inşallah Ankaralılar’ı.
Planda çözülecekti
Çankaya’dan,
Mamak’tan, Keçiören’den, Batıkent’ten, Sincan’dan olduğu gibi diğer semtlerden
de gelip bu semtlerden birine gitmek istiyorsanız Kızılay’a ya da Ulus’a
iniyorsunuz. Bu iki durağa inmeden ara aktarma duraklarıyla yolcu yoğunluğunu
hafifletecek bir raylı ulaşım ağı yok çünkü. Çayyolu hattı, onbinlerce öğrenci
ve çalışanı olan 3 üniversiteye uğramadan açıktan geçiyor. Tren Garı ve
havaalanına uğramayan tek metro da bizimkidir. Ankaray, niye Mamak’a, NATO
Yolu’na kadar uzamaz acaba?
Ankara
Büyükşehir Belediyesi ve Gazi Üniversitesi işbirliğiyle çalışması yapılan, daha
pek çok sorunu çözmesini beklediğimiz ‘Ankara
Ulaşım Ana Plan’ında çözülecekti bu işler. En azından 2038’e kadar 5’er
yıllık plan önerileri oluşturulacak, ana plan da 2014 sonunda bitmiş olacaktı.
2015’in yarısını geçtik.
2028’e halimiz yaman
Ortalama
yolculuk süresi en uzun ulaşım türünün 1 saatle banliyö olduğunu, onu, 49
dakikayla belediye otobüslerinin takip ettiğini, metro hariç toplu taşıma
türlerinin tümünün, ortalama yolculuk sürelerinde, özel otomobilin gerisinde
kaldığını 18 Şubat 2014’de söylemiştik zaten. Özel araç kullanımının, 2005
yılından bugüne, yüzde 25 artış gösterdiğini, aynı hızla devam ederse 2028
yılında hane halklarının yüzde 80’inin otomobil sahibi olacağını da
söylemiştik.
1973’de
Kızılay’da açılan çukur, metro için açılmıştı. Hiçbir şey yapmadan kapattık.
2015’e kadar olan dönemi içeren ilk Ankara Ulaşım Ana Planı, 1985 yılında
yapıldı. Kredisi de hazırdı ama en az 40 yıl önce uygulanmaya başlanması
gereken planları hala bekliyoruz.
7 aydır neyi bekliyoruz?
Gizlilik
anlaşması gereği bilgi veremiyorlar ama biz yine de ara sıra arayıp, ısrarla soruyoruz
“Ulaşım Ana Planı bitti mi?” diye.
-
Bari bitip bitmediğini söyleyin.
Bitmiş.
- Düşünülenin ne kadarını
gerçekleştirebildiniz?
-
Yüzde 80’ini.
Bilgi bu kadar. Eee..
arapsaçı, bazı yerleri kördüğüm olmuş trafiği çözmek için 7 aydır ne
bekliyoruz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder