03.07.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi
Kurutmalık
diktiğimiz ağaçların, bu yıl da ölümünü seyrettik. Çoğunun kuruyacağını,
dikilmeden biliyorduk zaten. Defalarca uzmanlara sorup, bu köşeden uyarma
gereği duyduk ama yine oldu. Ankara, ağaç diye, dünyanın en pahalı kütüğüne
paralarını yatırmaya devam etti.
Daha öncekiler gibi kurudu
Gölbaşı’na
gidip gelirken Konya yolunda görüyorduk. Bir bir kurudu geçen yıl ve önceki yıl
dikilen fidanlar. Eskişehir yolunda, İstanbul yolunun bir kısmında yol ortasına
dikilen fidanlar da yine yer yer kütük oldu.
3
ve 4 yıl önce Turan Güneş Bulvarı’ndaki meşelerin yüzde 60’ının,
Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’nda servilerin yüzde 35’inin,
Atatürk Bulvarı’nda ıhlamurların yüzde 50’sinin, Ahlatlıbel’deki çınarların
yüzde 80’inin,
Anıtkabir’in Anıttepe kapısındaki 53 saplı meşeden 50’sinin kuruduğunu da bir kez daha
hatırlatalım. Hepsi yurt dışından getirilmiş ağaçlardı şimdi kuruyanlar gibi.
Türkiye’de,
ziraat mühendisi ve peyzaj mimarı yokmuş gibi, yıllardır aynı yerlere, inatla
yurt dışından alınan fidanları dikiyor, bir güzel kuruyuşunu izliyoruz sonra. Onbinlerce
sipariş veriliyor, her biri yerlisinden 10-15 kat daha pahalı bu ağaç ve fidanlardan.
Bakan da uyarmıştı
Geçen yıl Nisan ayında Orman ve Su İşleri
Bakanı Veysel Eroğlu, “Arkadaşlar, kusura
bakmasınlar, onlar fidan değil kütük getiriyorlar” demiş ve devam etmişti “Hastalıklı bir takım böcekler geliyor.
Onlarla mücadele etmemiz gerekiyor. Çam kese böceği gelmişti, çok uğraştık,
mücadele ettik. Denetime almak istiyoruz. İthal ağaçlar karantinaya alınıyor.
Belediyelere de ayrıca tekrar duyuru yapacağız 'bila bedel (ücretsiz)
veriyoruz, almak istiyorsanız bizden alın.” Ayrıca eklemişti; “İthal doğru değil, o kadar boylu fidan
almaya gerek yok. Belediyeleri, ikaz etmek lazım. Bunu önlemeyi düşünüyoruz"
Ne
oldu? Dışarıdan alınan boylu ağaçlar kütük, fidanlar çırpı oldu. Oysa 2 yıl
önce “Getirmeyin, yerlisinin yerini
tutmaz” dediğimizde Behiçbey Orman Fidanlığı’nda
50 kuruştan başlıyordu
fidan fiyatları.
2 buçuk metrelik ağaçların
fiyatı da 50 ile 100 lira arasında değişiyordu.
Yerlisinin
yerini tutmaz çünkü iklimine, toprağına uyum sağlayamazdı. Sağlayan da Bakan
Eroğlu’nun dediği gibi hastalık getiriyor, sağlam ağaçları da kurutuyordu.
Ağaçlar da paralar da gitti
2
aydır Ankara’da, az görülür bir yağmur yağıyor. Hele tam da doğanın canlanma, ağaçların
açma mevsiminde bereket oldu toprağa. Yeşilin, rengi canlandı. Boş, çorak
arazilerden ot fışkırıyor. Birbirine kaynamış rengarenk çiçeklerle sarıldı her
yan. Dikenler, göz alan en şık şapkalarıyla şenliğe katılıyor. Börtü böcek,
arılar, kuşlar bayram ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder