01.01.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi
Ankara, yaklaşık 3
yıldır, kendine yakışan ağırbaşlılıkla çok ciddi atılımlar içinde. Hem ülkenin
hem işsiz kalabalıklara dönüşen gençlerin, geleceğini etkileyecek hayati
atılımlar bunlar. Sanayicilerin başını çektiği, üniversiteleri de yanına almaya
başladığı 70 yıl gecikmiş bir atılım döneminin giriş kapısındayız. Paçamızdan
çekecek ellere, bu kez izin vermezsek 10 yıl sonraki Ankara’yı da Türkiye’yi de
kimse tanıyamayacak. Ankara, Türkiye’ye örnek başkent, Türkiye, dünya sahnesinde,
ekonomisiyle siyasetiyle söz sahibi bir ülke olacak. Dünyadaki ve Türkiye’deki
gidişatı kavrayanlar, bir de eski tas eski hamamcı, kavrayamayanlar var. Belki
eski halinden memnun, o yüzden kavramak istemiyorlar ama onlarla alabileceğimiz
yol, hep geri vitesli bir seyahat bundan sonra bizim için.
Ankara'nın adımları
Atılımın birinci
adımı, bilgiyle uygulamanın buluşmasıydı. Üniversitede üretilen bilimin, okul
duvarlarını aşıp, fabrikalarda, dükkanlarda uygulamaya konması
gerekiyordu. Denemeli, hata yapmalı,
doğrusunu kendi başımıza bulabilmeliydik artık. Ankara Sanayi Odası’nın
(ASO)Sincan’daki 1’inci Organize Sanayi Bölgesi ve OSTİM Organize Sanayi
Bölgesi, Ortadoğu, Gazi, Hacettepe ve Atılım Üniversiteleri’yle ufaktan
işbirliğine başladı önce. Sonra ülkenin, sanayinin, sızlayan yarası meslek
liseleri ve meslek yüksekokullarına geldi sıra. Bu okullardan yetişen gençleri,
işe başlasa bile sıfırdan, yeniden yetiştirmek gerekiyordu. Aldıkları eğitim,
yeterli ve güncel değil, sanayicinin, tüccarın ihtiyacına yanıt veremiyordu.
Kendi okullarını açmaya, iş garantili kurslar vermeye başladılar. Gazi
Üniversitesi OSTİM Meslek Yüksekokulu’ndan sonra
Eylül ayında ASO, Teknik Koleji’ni açtı. İhtiyaca uygun, mezun olmasıyla işi
hazır gençler yetiştiriyorlar. Üniversitelerin teknoparklarıyla dirsek temasına
geçtiler. Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, teknokentleri bir araya getirerek
‘Ankara Teknokentleri Platformu’ oluşturulmasına ön ayak oldu. Çok zor bir iş
ama bu platformun işbirliğini, nefesimizi tuttuk, bekliyoruz. Bir yandan da kümelenme
başarılarını sürdürüyor hatta geliştirmeye devam ediyor sanayiciler.
Yüzde 100 yerli
Bir de efendim
üzerine, ASO’nun girişimleriyle Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na
çıkıp, Ankara'daki metro araçları ihale şartnamesine yüzde 51 yerli katkı oranı
şartı koydurmazlar mı? ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın da dinlediği Ankara Sanayi Odası 49. Yıl Başarı Ödül Töreni’ndeki
konuşmasında, "Biz bu raylı ve toplu
taşıma sistemlerini, yüzde 100 yerli yapmaya talibiz" dedi. Yüzde 100
yapana kadar yerli katkı oranı şartını, Sağlık Bakanlığı ve Savunma
Bakanlığı’nın ihalelerinde de istediler. Bu üç Bakanlık konuya sıcak
yaklaşırken yayınlanan 3 genelgeye rağmen bazı kamu kuruluşları, hala direnmekten,
ithal ürünleri tercih etmekten vazgeçmediler.
Bu devrim sürmeli
Aynı ödül töreninde
konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğansa sırrımızı ele verdi: “Sincan Organize Sanayi Bölgesi'nde, hiç
kimsenin haberi olmadan sessiz sedasız devrimler gerçekleştiriliyor. Aynı devrimler, OSTİM'de,
İvedik'te, Ankara'nın 12 ayrı organize sanayi bölgesinde de sessiz sedasız
yapılıyor” dedi. İyi takip edilmediği için sanki sırmış gibi ilerliyordu
çalışmalar. Sessiz sedasız, ağırbaşlı yürüyen bu çalışmaların ‘devrim’ niteliği,
Başbakan’ın sözleriyle tescillenmiş oldu. Sonra ekledi Başbakan; "Ankara'ya
kazandıracağımız büyük projelerle, bu süreci daha da hızlandıracağız. Ankara'yı
havacılık sektöründe, savunma sanayinde, lojistikte, ileri teknoloji ürünlerin
üretiminde, ulaştırmada, eğitim ve sağlıkta, Ar-Ge'de bir dünya merkezi, dünya
başkenti yaparak 2023'ü buradan en güçlü şekilde destekleyeceğiz."
Devrimin süreceği,
bütün vaatlerin gerçekleşeceği mutlu bir yıl dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder