28.06.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi
Bu
yaz başımızı kaldıramaz olduk; her gün yeni bir tarihi yapı ya da eserin ya
yıkılışı ya tahribatına uyanıyoruz. Sözleşmiş gibi, “Haydi bu yaz dalalım şunlara” demişler sanki, zincirleme birbirine
bağlanıyor haberler.
Bentderesi’nde
antik Roma Tiyatrosu’nu düzleyen kepçeyle açmıştık sezonu, derken Marmara Köşkü
ve Çubuk Barajı Göl Gazinosu yıkıldı, arkasından Hacı Bayram’da Bizans Suru,
şimdi de gözler, Kale’deki ‘meydan
düzenlemesi’ne çevrildi. Meydan ve Yeni Hayat İlkokulu tarafındaki
düzenleme, tarih esere uydurmak yerine, tarihi eseri bugüne uydurma çalışmasına
döndü daha işin başındayken. Ankara’yı yenilemeye devam ediyoruz, tarihi bile
yeni olacak, o kadarrr!
Çatlak genişliyor
10
Mayıs 2014 tarihli gazetemizde, ‘Sonunda
Çatladı’ başlıklı bir haber yapmıştık ( http://i.milliyet.com.tr/ Orjinal/2014/05/09/man-10-05- 2014-sayfa-1-2915389.Jpeg ). Ankara Kalesi’nin Hisarkapı yani ana
giriş kapısına karşıdan bakınca sağdaki dairesel duvarı çatlamıştı. Sen 2 bin
yıl dayan, 4-5 yılda durup dururken çatla. Sinirden mi, özensiz inşaat ve
altyapı çalışmalarından mı bilemiyoruz. Gözle ayırt edilir biçimde genişliyor o
çatlak. Biz, sinirdendir diye tahmin ediyoruz, ne çalışma yapılsa sabrı taşıran
bir umursamazlıkla yürüdüğü için.
2 yıl önceki çatlağın benzeri 3-4 yerde daha oluşarak açılma devam ediyor |
Sessizlikle yanıtlanan
müzeci
O
meydana bakan Erimtan Müzesi’nin kurucusu Yüksel Erimtan’dan geldi bu sefer
haber; yana yakıla Kültür Bakanlığı’ndan Büyükşehir Belediyesi’ne kapıları
çalıyor, yeni düzenleme sırasında yapılan yanlış uygulamalar için uyarmaya
çalışıyormuş. Yanıt, bizim pek alışık olduğumuz, sessizlik olarak dönmüş
kendisine.
İstinat duvarı diye ince bir taş duvar yapılıp arkası mıcırla dolduruluyor |
“Surların dibine doğru çok yakın kazıldı,
yapılan istinat duvarı da değil zaten, taşımaz surları, yanlış yapılıyor”
demiş, sessizlik korosu konserine başlamış; çıt yok. Kale kapısından girince iç
meydana yapılan havuza, Hamamönü, Hacı Bayram’da özgün mimariyle ilgisi
kalmayan ytong yapılara ki şimdi Kale’de de başladı, Marmara Köşkü’yle Çubuk
Barajı Göl Gazinosu’nun yıkılışına kimin izin verdiğini sorduğumuzda, hep bu
koroyu dinledik. Aslında Ankara
1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun da yer aldığı sessizlik
korosu, bizi dinliyor hep.
Kafa da çatlıyor
Hacı Bayram’daki evleri yenileyen
firmaya sormuştuk da o bile cevap vermişti; “Biz restorasyondan anlamayız kardeşim, inşaat firmasıyız biz!”
diye. İşte yine bir inşaat firması olmalı Kale’yi emanet ettik, onların da
inşaat bilgisi zayıf olmalı; görüntüsü istinat duvarı, özü iskambil kağıdı bir
duvar örüyorlar surların dibine. Hani yapılmıyor diye şikayet ediyoruz ama
yapıldığına yapılacağına eninde sonunda pişman ediliyoruz mutlaka.
O yüzden “Kale surları, yanlış ve özensiz inşaatlardan değil, sinirden çatlıyordur” diyoruz. Başkaları da bizim için “Kale’yle bozmuş, kafadan çatlak” diyor olabilir mesela. Bunlar normaldir efendim, memleketin başkenti Ankara’da.
O yüzden “Kale surları, yanlış ve özensiz inşaatlardan değil, sinirden çatlıyordur” diyoruz. Başkaları da bizim için “Kale’yle bozmuş, kafadan çatlak” diyor olabilir mesela. Bunlar normaldir efendim, memleketin başkenti Ankara’da.
1 yorum:
Ankara’nın tarihsel ve işlevsel kalbi olan “Ulus Tarihi Kent Merkezi” ve "Ankara Kalesi" yıllardır süren ihmaller, yanlışlar ve Ulus’a ilişkin olarak üniversitelerin, meslek odalarının ve sivil toplum örgütlerinin ürettikleri birikimin göz ardı edilmesi sonucunda her geçen gün yok olmaktadır.
Sansasyonel ve rant amaçlı projelerin gerçekleştirilmesi amacıyla Ulus “Yenileme Alanı” ilan edilmiştir.
Bilimsel korumayı değil de yıkıp yeniden yapmayı benimseyen bir yaklaşımdır. Hamamönü ve Hacıbayram Çevresinde “Yeni” “Tarihi Eserler” yapılmaktadır!.
Prof. Dr. Mehmet Tunçer
08.11.2016
Yorum Gönder